Kandy’deki ilk durağımız Peradeniya Botanik Bahçesi. Bu bahçenin tarihi 1371 senesine dayanıyor. 1747-1780 seneleri arasında Kral Kirthi Sri Rajasinghe, burayı çok beğendiği için Kraliyet Bahçesine çevirmiş. 1821’den itibaren buraya dünyanın pek çok yerinden farklı türler getirilmeye başlanmış. Şu an 4.000’den fazla çeşitte bitki bulunmakta. Bu özelliği ile dünyaca tanınan bahçeler arasına girmiş.
Sri Lanka’da elmas hiç çıkmıyor. En çok çıkan taş ise Safir. Bunun yanında Kedi gözü denilen bir taşta burada çıkartılıyor. Sri Lanka’da çıkartılan taşların sergilendiği bir de müze var. Müze dediğime bakmayın, aslında müze olarak geçse de, burası daha çok değerli taşlar ile işlenmiş ürünler satan büyük bir mağaza. Üst katında video gösterisi ile Sri Lanka’da değerli taşların nasıl çıkartıldığını anlatıyorlar ve ufak bir odada değerli ve yarı değerli taşları sergiliyorlar. Alt kat ise klasik bir satış mağazası...
Kandy’deki tüm yerleşim insan yapımı çok büyük bir yapay gölün çevresinde ve bu göle bakan yamaçlarda toplanmış.
Oteller de genelde bu yamaçlarda yer alıyor. Kaldığımız otel Thilanka. Thilanka aynı zamanda Sri Lanka’da yaygın bir otel zinciri. Matale yolu üzerindeki Thilanka Resort & Spa ise en yeni yapılmış olanlarından.
Otelimizin çevresinde çok sayıda maymun var. Ağaçtan ağaca zıplayarak resmen şov yapıyorlar. O kadar haylazlar ki, içlerinden biri arabanın antenini ile dişinin arasına takılan muzu çıkartmaya çalışıyor. Çok sevimli ve akıllılar. Burada maymunlar kedi gibi hatta kediden de fazla...
Geleneksel Kandy Dansçılarının şovları, Kandy’de kaçırılmaması gerekenlerden. Her akşam saat 17:30’da başlıyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor.
Mekan ufak bir açıkhava tiyatrosunu andırıyor. Girişte ise herkese program akışı veriliyor. Geleneksel dansları 2 grup altında toplanıyor. Sri Lanka’nın alçak kesimlerinin dansı ve yüksek kesimlerinin dansı birbirine benzese de arada ufak farklılıklar var. Mesela Maske dansı güney Sri Lanka’ya özgü bir dans. Farklı farklı maskeler ile enstrumental müzik eşliğinde dans ederek kötü ruhları kovuyorlar. Bu dans halen Psikiyatrik tedavi metodu olarak kullanılıyormuş.
Dansların sonrasında, ulusal marşlarını söylüyorlar. Hepimiz saygı duruşuna geçerek izliyoruz. Tam bitti derken, ateş dansçıları çıkıyor sahneye. Yere yaklaşık 2-3 metre uzunluğunda içerisinde korlar bulunan bir tabla getiriyorlar. Sonra bu korlar üzerinde 2 tane adam çıplak ayak ile yürüyor. Koşmuyor, yürüyor. Bu noktada biraz içim buruldu. İnsanlar 3 kuruş para kazanabilmek için nasıl da kendilerini tehlikeye atıyorlar. Ve her akşam aynı 2 adam bu gösteriyi yapıyormuş. Gösteri bitiminde çıkarken bu iki adam ellerinde “Tip” yazan kutular ile çıkışta bekliyor. Biz de bahşişimizi bırakarak Buddha Tooth Relic yani Diş Tapınağı’na doğru yürüyoruz.
Buddha Tooth Relic girişi için bilet almak gerekiyor. Girişte biletlerimizi aldığımızda bir de burayı tanıtıcı CD hediye ediyorlar.
Bu tapınağın diğer adı ise “Sri Dalada Maligawa”. Söylentilere göre Buda ölümüne yakın bir dişini düşürüyor. Bu dişi, bir prenses saçını topuz yaparak topuzunun içine saklayarak Sri Lanka’nın Anuradhapura kentine getiriyor. Ancak insanlar diş kim de ise tüm gücün onda olduğuna inanmaya başlıyorlar. Bu nedenle de dişi elde etmek için bir birleri ile kavgaya tutuşmaya başlıyorlar. Bu nedenle de bu dişe bir tapınak yapıp, onu muhafaza etmeye karar veriyorlar. İşte tapınağın hikayesi böyle.
Her sene binlerce Budist tarafından ziyaret ediliyor. Ancak diş yine de bir altın kasenin içinde ve altın renkli kapılar ardında saklandığından dişin kendisini göremiyorsunuz. Bir çok insan burada, mumlarını yakarak ve ikramda bulunarak Buda’ya isteklerini dile getiriyorlar.
Buradan sonra Kandy gölü yanında biraz yürüyüş yaparak otelimize geri dönüyoruz. Sri Lanka'nın Kandy bölgesinde uygun fiyatlara güzel hizmet sunan Resort Beem ve The releaf guest gibi oteller mevcut.