Cape Town kafanızda canlanan Afrika manzarasından tamamen farklı bir yer. Sanki kara kıta değil de Amerika veya Avustralya’da bir şehir gibi... Yemyeşil bitki örtüsü, uçsuz bucaksız beyaz kumsalları, sanat galerileri, ilginç coğrafi şekilleri, iklimi ve insanları ile bambaşka bir şehir.
Güney Afrika’nın en güzel şehri Cape Town hakkında yakın geçmişe kadar pek bir bilgim yoktu. Gitmek istediğim yerler arasında vardı ama başlarda değildi. Bu düşüncem yakın arkadaşlarım Ahmet Rüstem Ekici (ahmetrustema.blogspot.com.tr) ve Ufuk Akkuş (gezenkelebek.com)'un Cape Town’ın güzelliklerini anlatmasıyla değişti. Ani bir kararla biletimi alıp tüm programımı yaptım ve karar verdikten 3 hafta sonra Cape Town’a uçtum. 5 günlük Cape Town maceramda Cape Town Travel’ın bana çok desteği oldu (www.capetown.travel).
Cape Town’da mutlaka yapılması gereken 10 şey
1) Plaj ve koyları görün
Dediğim gibi Cape Town’ın coğrafi şekilleri çok ilginç. İlginç dağları, rüzgarlı plajları, koyları büyüleyici. En önemli plajı Camps Bay. Muhteşem ve aynı zamanda bir o kadar pahallı evler 12 Apostles denilen dağların eteklerinden Atlas Okyanusu'na kadar uzanıyor. Kıyı şeridinde birbirinden güzel restoranlarda özellikle gün batımı bir şeyler yiyip içmek harika. Camps Bay’ın biraz ilerisinde yine nispeten daha az rüzgar aldığı için plaj keyfi yapmayı sevenlerin tercih ettiği Clifton plajları ve manzarasıyla baştan çıkarıcı Bantry Bay ve koşu ve gezentiye uygun Sea Point yer alıyor.Bantry Bay’de gün batımı, Cliffton Beach tepeleri ve Cape Town sahil şeridi kaçırılmamalı!
2) Otobüsle şehri gezin
Şehri en kolay ve en etkili biçimde görmenin yolu benim yapmaktan çok hoşlandığım hop-on & hop-off otobüs turu. Cape Town’da bu sistem çok iyi işliyor. Hemen hemen şehrin her karışını bu otobüslerle gezebiliyorsunuz. Kırmızı turla şehri genel bir bakışla gezebilir, masa dağı teleferiğine gidebilirsiniz. Mavi turla yakın koyları gezebilir, yol üstünde mini bir şarap bağı turuna katılabilirsiniz. Yeşil kanal turuyla şehrin marina kesimini dolaşabilir, sarı turla da şehir merkezindeki tarihi yapıları görebilirsiniz. Açık tavanlı otobüslerle gezerken güneş kreminizi sürmeyi unutmayın çünkü Cape Town güneşi çok yakıcı! 2 günlük otobüs turu 50 TL (250 Rand).
Otobüs turu çok keyifli
Mouille Point Feneri
Cape Town’da zenginler kadar yoksulluk içinde yaşayanlar da var. Imizamo adlı bölge bu en yoksulların yaşadığı yerlerden…
3) Helikopterle şehri bir de kuşbakışı görün
Malesef kaldığım 5 gün boyunca hava şartları yüzünden helikopter turu yapamadım ama Cape Town’ın zengin ve ilginç coğrafyasını havadan görmek çok farklı bir deneyim olacaktır. 15 dakikalık şehir turundan, koyları görebileceğiniz ve hatta 2 okyanusu birden görebileceğiniz tur seçenekleri bulunuyor. En kısa olan tur 180 TL (900 Rand)’den başlıyor.
Helikoptere hava şartları elvermedi ama uçaktan görünüş bu şekilde
4) Günbatımını şehri tepelerinden izleyin
Helikoptere binemedim diye çok fazla üzülmemek gerek. Şehir onu doya doya izleyebileceğiniz tepelere sahip. Bunlardan en ünlüsü dümdüz tepesi sebebiyle Masa olarak adlandırılan Table Mountain. Belli bir noktadan sonra teleferik ile çıkılan dağ eşsiz bir manzara sunuyor. Özellikle de gün batımında. Ancak dikkat Masa dağına aniden üzerini kaplayan örtüsü sebebiyle çıkışlar durdurulabiliyor. Gitmeye niyetlenmeden önce web sitesinden kontrol etmekte fayda var. Table mountain’ın tepesine çıkış çift yön 50 TL (250 Rand) civarında. Tepesinde kafe ve restoran bulunuyor. Table Mountain dışında Lion’s Head adlı tepeye veya Signal Hill’e de çıkarak manzara keyfi yapabilirsiniz.
Masa Dağı selfiesi
Masa Dağı'nın zirvesinde gün batımı şarap keyfi.
Burası kesinlikle şehrin en romantik yerlerinden biri.
5) V & A Waterfront’da vakit geçirin
Cape Town’ın şehir merkezinin en ilginç yerlerinden birisi de Victoria & Alfred Waterfront adlı liman bölgesi. Bir yeme içme ve eğlence kompleksi desek yanlış tanımlamış olmayız. V & A Waterfront'ta lüks oteller, 80 civarında restoran, dönme dolap ve avm bulunuyor. Restoranların bazıları gerçekten çok başarılı. Dönme dolap güzel bir manzara sunuyor. 14 dakikalık keyif 20 TL (100 Rand). Ayrıca V & A’in mimarisi de çok göz alıcı. Hediyelik eşya dükkanlarıi sanat galeri de işin içine eklenince burada tüm gününüzü bile geçirebilirsiniz.
V & A Waterfront’tan Masa Dağı
V & A’de birçok restoran bulunuyor
6) B0-Kaap’a gidip renkli evlerde selfie çekin
Cape Town yine bir başka ilginç ve renkli bölgesi Bo-Kaap. Müslüman halkın yaşadığı bölge Malay Quarter olarak biliniyor. Bir çok milletten müslümanın yaşamasına rağmen çoğunluğu oluşturan Malezyalılar sebebiyle bu adı almış. Bölgenin yemekleri çok meşhur. Evleri ise asıl önemli özelliği. Müslümanlar renkli karakterlerini yansıtmak için evlerinin dışını parlak, fosforlu ve canlı renklere boyamışlar ve ortaya bu güzel bölge çıkmış. Bo-Kaap’ı hop-on hop-off’un 2 günlük turunu alanlar ücretsiz olarak yapılan yürüyüş turuyla gezebiliyorlar.
Bo-Kaap Evleri
Bo-Kaap
7) Şehrin en cool restoranlarında uygun fiyata lezzet şöleni yaşayın
Cape Town’da yeme içme çok ucuz. Yani en azından İstanbul’dan ucuz. Şehrin en kaliteli ve pahallı restoranlarında bile şarap dahil hesabınız 100 TL’yi geçmiyor. En iyi restoranlar Camps Bay, De Waterkaant, Kloof Street, V & A Waterfront, Long Street ve Woodstock bölgelerinde. Kloof Street bir çok tarz restoranın yanyana olduğu ve daha çok gençlerin uğrak noktası olan bir bölge. Woodstock ise bizim Karaköy gibi sonradan dönüşüm yaşayan bir bölge. Eskiden çete çatışmalarının olduğu yerde şimdilerde cool restoranlar, tasarım mağazaları ve dükkanlar yer alıyor. Long Street’te ise hem eğlence mekanları hem de lezzetli restoranlar yer alıyor. Şehrin en canlı bölgelerinden bir tanesi…
Izgara Antilop-Dutch East Restaurant
Teriyaki Dana Eti, Willougby’s & Co Restaurant
Deve Kulu Izgara, Black Sheep Restaurant
8) Dünya’nın en kaliteli ve uygun fiyatları şarapları için muhteşem bağları gezin
Yeni dünya şarapları arasında saygın bir yere sahip Güney Afrika şaraplarının en önemli bölümü Cape Town’da üretiliyor. Stellenbosch, Franschhoek, Constantia ve Paarl şehrin şarap rotalarının başında geliyor. Cape Town’a özel üzümlerden yapılan şarapları tatmak, lezzetli restoranlarda gastronomik yolculuklara çıkmak ve şarap üretimiyle ilgili bir şeyler öğrenmek için bu bağlara yapılan turlardan birine katılabilirsiniz. Ben Peninsula turunda olduğu gibi African Eagle‘ın turuna katıldım ve çok keyif aldım. Özellikle Marianne adlı üreticinin şarapları çok başarılıydı. Tam bir öğrenci şehri olan Stellenbosch’u ve restoranlarıyla öne çıkan Franschoek’ı çok beğendim.
Şarap turu ekibimiz çok eğlenceliydi
Marienne bağlarının şarapları çok başarılı
9) Kirstenbosch botanik bahçelerinde içinize bol bol oksijen çekin
Table Mountain çevresini kapsayan oldukça büyük bir alan milli park olarak ilan edilmiş. Güney Afrika’ya özgü bitki örtüsünü korumak ve hepsini bir arada bulundurmak amacıyla oluşturulmuş olan Kirstenbosch (giriş 50 Rand) dünyanın ilk botanik bahçesi. 7000 farklı bitki cinsine ev sahipliği yapıyor. Burayı gezerken kesinlikle cennette olduğunuzu hissediyorsunuz. Kuş cıvıltıları, yeşilin her tonu, sincaplar, çiçekler ve göletlerle çevrili mis kokulu bir vaha Kirstenbosch. Sanat eserlerini her köşe başına yerleştirmeyi de unutmamış Cape Townlılar…
Kirstenbosch, Masa Dağı eteklerinde
10) Afrika’nın tek Penguen cinsini görün
Şehir dışına yapılan turlardan birine katılıp Cape Town dışındaki cennet koyları görebilirsiniz. Ben African Eagle ile Cape Point’te kadar gittim. Ümit burnunu gördüm. Dönüşte de Simmons Bay’de Afrika’ya özgü tek Penguen kolonisinin yaşadığı Simon’s Town Boulders Beach’de dünyanın en tatlı canlılarından bir olan Penguenleri (giriş 60 Rand) gördük. Sadece bununla kalmıyor. Gezi boyunca babun ve devekuşu gibi hayvanlara da sıkça rastlıyorsunuz.
Boulders Beach Penguenleri
Ümit Burnu
Cape Point
Peninsula duraklarımızdan bir tanesi olan Hout Bay
Tadında Seyahatler...