Portekiz’in üniversite kenti olarak bilinen Coimbra’ya Porto’dan gidiyoruz. Porto ile Coimbra arası 125 kilometre. Ancak hava o kadar yağışlıydı ki, biz bu yolu ancak 2,5 saatte alabildik. Coimbra’ya ulaştığımızda gece saat 23:30 olmuştu, bu nedenle şehri keşfetmeyi bir sonraki güne bıraktık.
Portekiz'in Üniversite Şehri, Coimbra
Coimbra Portekiz’in 4. büyük şehri. Şehir önemini bünyesinde bulunan üniversiteden alıyor. Bizdeki Eskişehir gibi, Coimbra da büyük bir üniversite şehri. Rio Mondego nehri şehri ikiye bölüyor. Nehrin sol tarafında eski şehir bölgesi ve üniversite binası, sağ tarafında ise üniversiteye ait çeşitli kompleksler bulunuyor. Coimbra’da eski şehrin 3-4 katı kadar olan alanı üniversite ve kampüsleri kaplıyor. Öğrenci çok olduğundan, Portekiz’in diğer şehirlerine göre bir hayli ucuz bir şehir burası.
Coimbra Gezilecek Yerler
Coimbra eski şehir merkezi
İlk olarak Coimbra’nın eski şehir merkezinden başlıyoruz turumuza. Deskadas caddesi kentin en önemli caddelerinden biri. Bu cadde üzerinde 10. yy.’da yapılmış ve 18. yy.’da tadilat görerek yenilenmiş Barok tarzı S. Bartelome kilisesine geliyoruz. Daha sonra 12. yy. sonuna tarihlenen St. James kilisesini görüyoruz. Bu kilise Coimbra’ya has bir tarzda inşa edilmiş.
Santa Cruz Manastırı
Ferrara Borges caddesi üzerinden ilerlediğimizde Santa Cruz manastırına geliyoruz.
Santa Cruz manastırı 1131’de St. Agustin anısına yapılmış, 1521’de yenilenmiş. Santa Cruz katedrali içinde Kral Alfonso’nun mezarı bulunuyor. Katedralin iç duvarlarındaki mavi beyaz seramiklerle dini figürler resmedilmiş. Bu katedral kentin en önemli katedrali.
Katedralin hemen bitişiğinde çok eski tarihi bir cafe bulunuyor.
Manga Bahçesi
Cafenin yanından yukarı çıkarak kilisenin arkasındaki Manga bahçesine geliyoruz. Buralarda ara dar sokaklarda dolaşmak çok keyifli, yerler kırık siyah ve beyaz parke taşlarla döşeli. Evler seramik kaplı. Çok sevimli, huzurlu bir şehir burası.
Eski şehrin 5 giriş kapısı varmış. Biz Almedina ana giriş kapısından giriyoruz surlarla çevrili eski şehre. Almedina kapısından girince biraz ilerleyip ikinci bir kapıdan geçiyoruz. Güvenlik amaçlı bu 2 giriş kapısı şaşırtmalı yapılmış. Ara sokaklar daracık, dik yokuş ve merdivenler var.
Arg Katedrali
Biraz ilerleyince sadece Coimbra’nın değil, Portekiz’in en eski katedraline ulaşıyoruz. Buranın adı Arg Katedrali ve 1162’ye tarihleniyor. Romanesk tarzda yapılmış bu katedralde eski kralların mezarları bulunuyor. Katedrale ilave yapılan şapel 16. yy.’da eklenmiş.
Coimbra Üniversitesi
Yokuşun en tepesinde ise Coimbra Üniversitesi yer alıyor. Coimbra Üniversitesi çok geniş bir alana kurulmuş. Bütün fakülteler burada. Aslında bu üniversite ilk olarak 1290’da önce Lizbon’da kurulmuş. Burası ise eski Kraliyet sarayıymış. 1537’de Lizbon’daki üniversite Coimbra Kraliyet Sarayı içine yerleştirilmiş. Üniversiteye 1634’te yapılmış tarihi bir demir kapıdan geçerek giriyoruz.
Çok büyük dikdörtgen bir avlunun 3 tarafı eski saraya ait binalarla çevrili. 4. cephe ise Coimbra manzaralı bir seyir terası. Avlunun tam ortasında eski katedrali ve Portekiz’de pek çok önemli eseri yapan Portekiz’in Mimar Sinan’ı D. Jono’nun (1502-1557) heykeli bulunuyor.
Bu geniş avlu etrafında üniversite yönetim binası, kütüphane, Sn. Michel Şapeli, 34 metre yüksekliğindeki Mafra kulesi, akademik bir hapishane (öğrenciler için) ve kütüphane özellikle görülmeye değer. Kütüphane ve Sn. Michel Şapeli’ni turistik amaçla gezmek isterseniz ayrı bir ücrete tabi.
Üniversitenin bulunduğu yer eski şehrin en tepesi. Buradaki seyir terasından şehrin panoramik görüntüsünü izleyebilirsiniz. Rio Mondego nehri ve üzerindeki 2 köprü buradan çok net görüntülenebiliyor.
Üniversitede ikinci kattaki derslikler turistler tarafından gezilebiliyor. Biz gittiğimizde dersliklerdeki amfilerde öğrencilerin birbiri ile sohbetini, bazı dersliklere giren öğretim görevlilerini gördük. Dersliklerin duvarları da yine porselen ve seramiklerle bezenmiş. Ne de olsa eski bir saray. Bu üniversiteyi gezince ister istemez insan yeniden sınavlara girmek istiyor.
Şehrin kalbinde bulunan ve kahvaltıları ile çok beğenilen Casas da Alegria ve Five Senses Hostel konaklamak için ideal otellerden.
Üniversiteden ayrılıp dar ve sevimli sokaklardan inerek Santa Cruz Katedrali’nin bulunduğu bölgeye geliyoruz.
Tatmadan geçmeyin! Suspiros
Bu cadde üzerindeki bir pastaneden yumurta akı ve şekerle yapılan, bazı yerlerde şambaba da denilen ekmek büyüklüğündeki bezeleri görünce dayanamadık. Buradaki adı suspiros. Suspiros’un ucundan kopara kopara arabamıza geldik. Bundan sonraki durak Fatima.