Şövalyeler Adası Rodos

Ege Denizi’nde yer alan Oniki Adalar Takımadasının en büyüğü olan Rodos adası“Şövalyeler Adası” olarak da biliniyor. 130 bin nüfuslu Rodos’un merkez nüfusu 55 bin kişidir. Rodos’a Türkiye kıyılarının en yakın noktası Bozburun Yarımadası olup aralarındaki mesafe 18 kilometredir. Adaya Türkiye’den ulaşmanın en kolay yolu Marmaris’ten katamaran ile gitmektir. Bir saatte ulaşılabilen adaya, yaz aylarında her gün seferler yapılmaktadır.

Adaya yaklaşırken Osmanlı dönemi izlerini görebiliyorsunuz. Cami minareleri bunun en bariz kanıtı. Rodos 80 km uzunluğunda, 38 km genişliğinde, etrafı surlarla çevrili bir ada. Rodos şehrinin Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Orta Çağ'dan kalma mahallesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndedir.

Yılın 330 günü güneşli olan bu adada, turizm çok önemli bir gelir kaynağı. Adadan Türkiye görülebiliyor.

Rodos girişteki Mandraki limanda bulunan geyik heykeli, önceki Rodos heykelinin bulunduğu yerde duruyor. Rodos’un simgesi haline gelmiş.

Ancak yıllar önce burada yer alan Rodos Heykeli (Kolossos), şu an yerinde bulunmuyor olsa da Dünya’nın Yedi Harikasından biridir. Rodos Heykeli, MÖ 280 yılında Dorlar tarafından Rodos liman girişinde inşa edilmiştir.

M.Ö.304′teki başarısız Rodos kuşatmasından kalma tunç gereç ve silahların eritilmesiyle yapılmıştır. Rodos Heykeli, İÖ.280′den 255′e kadar, gemicilere karayı gösteren bir işaret görevi görmüş.

Heykeltraş Lindoslu Khares'in yaptığı 32 metre yüksekliğindeki Rodos Heykeli ile Yunan Güneş tanrısı Helios tasvir edilmiştir. Tunçtan yapılma bu dev heykel Rodos limanının ağzında bulunuyormuş. Heykelin bacakları arasından gemiler geçtiğine inanılıyor olsa da o zamanların yapım teknikleri ve malzemeleriyle böyle bir heykelin yapılması mümkün değildir. Söylenenlere göre heykelin elindeki meşaleyi yakmak için ayaklarının içinden başlayan bir merdivenle yukarı kadar çıkılabiliyormuş. Heykel Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin bir simgesiymiş.

Heykel MÖ 225 veya 226'daki bir depremde yıkılmış, birkaç asır yan yatmış halde kalmış. Neredeyse 1000 yıl boyunca heykel harabe halinde kalmış. 654 yılında Araplar Rodos’u istila etmişler ve heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye satmışlar. Günümüzde de bu heykeli temsilen buraya bir geyik heykeli dikilmiş.

Şadırvan Meydanı olarak da bilinen Hipokrat Meydanı Rodos’un en önemli meydanlarından biri. Ortada bir şadırvan, etrafında dizili küçük dükkânlar ve kafeler var. Bu kafelerde oturup kahvelerinizi yudumlarken etraftaki hareketliliği izlemek çok keyifli.

Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u aldıktan sonra, ada yaklaşık 390 sene Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Bu dönem içinde Osmanlılar adada pek çok eser inşa etmişler. Pek çok cami, çeşme, eski tarihi evleri ve daracık parke taşlı sokakları ile Rodos görülmeye değer.

Osmanlı izlerini taşıyan eserlerden bazıları Fethi Paşa tarafından yaptırılan Saat Kulesi, Ağa camii ve çeşmesi, Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi bunlardan bazıları. Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi’nde 2.500 civarında eser bulunuyor. Bunlardan 1.100 tanesi el yazması. Altın varaklı Kuran-ı Kerim’ler ve hadislerden oluşan eserler de sergileniyor.

Sokrates Sokağı’na (Uzun Çarşı) geldiğinizde, şövalyelere ait pek çok biblolar, zırhlar, şövalye kılıçlarının satıldığı mağazalar arasında buluyorsunuz kendinizi. Burada dolaşırken pek çok Rodoslu Türk’e rastlıyorsunuz. Adada yaşayan Türkler, Havaalanı ile Rodos şehri arasında kalan kesimde toplanmış. 3.500 nüfusluk bir Türk azınlık bulunuyor. Diğer Türklerin pek çoğu ise Rodos’tan ayrılarak Türkiye’ye, en çok da İzmir’e göç etmiş. Çünkü 1972-1973 yıllarından sonra asimilasyon çalışmaları hız kazanmış. Adadaki tüm Türkçe eğitim veren okullar kapatılmış. Bunlardan biri de Osmanlı döneminden kalan Süleymaniye Medresesi. Burada 1972 yılına kadar Türkçe eğitim veriliyormuş. 1972’de kapatılmış. Pek çok Osmanlı eseri onarım ve bakım bekliyor. Bunlardan bazıları Süleymaniye Medresesi, Murat Reis Camii ve Külliyesi.

Sultan Mustafa Camii günümüzde nikâh salonu olarak kullanılıyor. Sultan Mustafa Hamamı ise halen kullanılmaya devam ediliyor. Adada yalnızca İbrahim Paşa Camii ibadete açık.

Rodos Adası’ndaki Rodos şehrinden 45 km mesafedeki Lindos şehri de tarihi kalıntılar ve nefis koyu ile turistlerin ilgi odağı olmuş.

Şehrin tepesindeki kaleye isterseniz merdivenlerle çıkabilirsiniz. Ama “yok, ben o kadar merdiven çıkamam” derseniz, eşek üstünde 5 dakikada tepeye ulaşabilirsiniz. Buradaki surlar üzerinden nefis manzaraları belleklerinize ve objektiflerinize kaydedebilirsiniz. Buradaki tarihi kale ve nefis koy, pek çok turisti kendine çekiyor.

Yunanistan’ın bu güzel ve hayat dolu adasında konaklama adınada birkaç otel önerisi vermek mümkün. Öncelikle bütçe dostu ekonomik bir otel arıyorsanız Haraki’de bulunan ve çevresinde ise birçok taverna, bar, mağaza olan Haraki Village, kaliteli ve ekonomik bir seçim olabilecek bir otel. Bunun yanında şehrin merkezi sayılan Lindos’ta ki otellere gelecek olursak Lindos Shore Boutique Villa kesinlikle düşünmeniz gereken oteller arasında. Otel konum olarak Lindos Plajında yer alıyor. Civarında supermarket, restoran ve barlar bulunan otel adanın en iyileri arasında. Kalite ve fiyat olarak bu iki otelin ortalaması diyebileceğimiz bir diğer otel de, şehir merkezinde limana yakın bir konumda yer alan Iapetos Village. Adanın konaklaması en uygun otellerinden biri olarak düşünebilirsiniz. Rodos’ta ki diğer otel seçenekleri için isterseniz buradan booking.com’a girebilir ve rezervasyon yapabilirsiniz.

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.