Trelew’den Ushuaia’ya uçuşumuz 2 saat sürüyor. Arjantin’in en güneydeki şehri olan Ushuaia, “dünyanın sonu” olarak adlandırılıyor. Şehirdeki deniz feneri Ushuaia’nin sembolü. Liman dünyanın sonu yazan tabelalarla dolu. Limanda çok sayıda hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor.
Şehre çok yakın olan Ateş Toprakları denilen Tierra Del Fuego Milli Parkı’na geliyoruz. 16. yy.’da Macellan buraya geldiğinde bolca Kızılderili ateşi gördüğünden bu adı vermiş buraya. Ayrıca buradaki Langa ağacı ormanlarının kızaran yaprakları da, Ateş Toprakları ismi ile çok güzel uyum sağlıyor. Park içinde “Dünyanın sonu” adlı trene binip parkı geziyoruz. Bu gezi sırasında bölgeye özgü hayvanları görme fırsatını yakalıyoruz. Guanaka, patagonya tilkisi, beyaz başlı ördek, siyah boyunlu kuğu ve Condor kuşu doğal park içerisinde yaşamlarını sürüyorlar.
Daha sonra Dünyanın Sonu Müzesine geliyoruz. Bu bölgede bir çok şeyin adı “dünyanın sonu”.
Ertesi gün Ushuaia’den 1 saatlik uçuşla El Calafate’ye geliyoruz. Şehir buzulları ile ünlü olduğundan çok fazla turist çekiyor. Şehir ismini bir böğürtlen çeşidinden almış. 15 bin nüfuslu bir turizm merkezi. Şehrin ana bulvarının iki tarafında turistik eşya satan dükkânlar, cafe, bar ve restoranlar bulunuyor. Buradaki restoranlarda mutlaka yemek yemelisiniz. Arjantin et ve ızgara cenneti, etler çok lezzetli, fiyatlar da çok makul. Arjantin sığır yetiştirmeciliğinde çok ünlü. Bu nedenle etleri hem çok taze hem de çok lezzetli. Güney Amerika ülkelerinin genelinde olduğu gibi Arjantin’de de uyarıcı nitelikte bir bitki çayı olan Mate oldukça yoğun tüketiliyor. Hemen hemen her Arjantinli’nin elinde mate çayının konulduğu özel kupaları ve içindeki çayları süzmek için yapılmış ucu delikli pipetleri görüyoruz.
Buradan sonra El Calafate’den 80 kilometre uzaklıkta bulunan Los Glaciares Milli Parkı’na gidiyoruz. Parkın giriş ücreti 20 $. Buraya geliş amacımız Perito Moreno buzulunu görmek.
Milli parka giderken ilginç bitki örtüsü ile karşılaşıyorsunuz. Böğürtlene benzeyen Berberis Buxifolia, Neneo adlı sarı çiçekli bir diken türü, kırmızı çiçekli Notro, pembe çiçekli Siemp reviva ve daha nice rengarenk çiçekli bitkiler sarmış etrafı. Bu bölgede en çok rastlanılan ağaç şemsiyeye benzeyen Langa ağaçları. Bu muhteşem doğaya sarı kafalı uzun gagalı ibis veya Bandurria, küçük kırmızı tüylü Pecho Colarado Oluica, ördeğe benzer Upland Goose, siyah boyunlu kuğu ve daha pek çok kuş ve yaban hayvanı eşlik ediyor. Bu bölgedeki ortalama sıcaklıklar yaz aylarında 3-12 derece arasında, kış aylarında ise -8 derecedir.
Perito Morena buzulu Arjantin Patagonyası’nın görülmeye değer en önemli noktalarından biri. Tüm dünyadaki buzullar küçülürken, Perito Moreno buzulu büyümesini sürdürüyor. Oldukça ilginç tabii. Bunun da nedeni Büyük Okyanus’tan gelen bulutların And dağlarında çok kuvvetli yağışlar bırakmasıymış. Buzulun uzaktan görünüşü muhteşem.
Burada teknelere 13 $ civarında ödeyerek binebiliyorsunuz. Bu teknelerle buzula yaklaşabiliyorsunuz. Ancak teknedeki görevliler buzula yaklaşırken çok dikkatli davranıyorlar. Çünkü buzulda kırılmalar var. Bu muhteşem bir olay. Buzulun kırılma olayına “calving” deniliyor. Önce dinamit atılmış gibi patlama sesi duyuyorsunuz. Ardından bir çatırtı kopuyor. Daha sonra buzuldan kopan parçaların suya düşüşü ile fışkıran sular ve dalgalar. Suya düşen buz kütlesi biraz sonra tekrar su yüzüne çıkıyor. Muhteşem ve aynı zamanda ürkütücü olan görüntüyü anlatabilmek çok zor. Tekne turundan sonra buzulu karadan seyrediyoruz. Bunun için 8 kilometre uzunluğunda seyir terasları yapılmış. Bu balkonlardan kırılmaları (calving) seyretmek çok keyifli.
Buzulların üzerinde yürüyüş turları da düzenleniyor. Öncelikle metal kramponlarımızı giyerek buzul üzerinde kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz. Dönüş yolundaki düz bir alanda yapılan viski ikramı da turun içinde. Buzulun üzerinde yürümek ayrı bir keyif. Buzul üzerinde yürürken eriyen buzların oluşturduğu küçük göller, göllere akan minik şelaleler, içi lacivert, mavi, turkuaz rengi yarıklar. Burada lacivert, mavi ve beyazın tüm tonlarını görüyorsunuz. Bir de güneş ışınları parladığında kristal gibi parlıyor buzullar. Anlatmak çok zor, rüya gibi...
22 bin kilometrekarelik bu buzul havzası dünyanın en büyük 3. tatlı su deposu. Perito Moreno buzulu 250 kilometrekare, yüksekliği 74 metre, buzulun sudaki derinliği ise 170 metre. And dağlarından gelen 2 farklı kanalın birleşerek buzullaştığı bir alan. Sürekli yağış aldığından küresel ısınmadan henüz etkilenmemiş. Kopan parçalara rağmen buzul büyüklüğünü kaybetmemiş.
Perito Morento buzulunda 60 kilometrekarelik buzul kütlesi, günde yaklaşık 1 metre öne sürükleniyor. Bu sürüklenme nedeni ile buzul her 4 yılda bir Lago Argentino’nun girişini kapattığından, nehirle beslenen güney tarafta su seviyesi yükselerek buzulun ön kısmının kırılmasına neden oluyor. Zamanı belirlenemeyen bu doğa olayını gözlemlemek için pek çok doğa tutkunu, turist ve belgeselci bölgeye akın ediyor.
Trelew'de konaklamak isterseniz yemekleri ve konumu ile beğenilen El Colibrí Cabañas de la Naturaleza ve La Casona del Rio otellerini tercih edebilirsiniz.