Günübirlik ya da hafta sonu kaçacak yer arıyor ve İstanbul ve çevresinde gezecek yer kalmadı diyorsanız memleketimi deneyebilirsiniz. İstanbul’a yakın konumu, kolay ve hızlı ulaşımı, turistik bakirliği açısından şans verilmesi gereken Trakya kasabalarından biri bence.
Memleketim olması sebebiyle sık sık ziyaret etsem de halen gezmediğim, bilmediğim yerleri var. Yarım saatlik yolculukla Kıyıköy’de Karadeniz’i görebilir, taze bir balık ziyafeti çekebilirsiniz ya da bir o kadar daha giderek, Yıldız Dağı eteklerinde yeşile doyabilir, Trakya'nın meşhur köftelerini tadabilirsiniz.
İsmi hep sorun olmuş, nerelisin diye sorduklarında verdiğim cevap üzerine kafa karışıklıklarına sebep olabilen bir ilçemiz Vize. Bugün Kırklareli iline bağlı, merkezine 55 km uzaklıkta küçük bir kasaba. Bu ilginç isim nereden geliyor diye baktığımızda wiki bizi Bizans'a kadar götürüyor ve şöyle açıklıyor:
“Tarihte değişik isimlerle anılan kent Byzia, Bizye, Bida, Biza, Vyza, Vizii ve son olarak da Vize olarak bilinmektedir. İsmin kökü Byzas'tan gelmekte olup Byzas Poseidon'un bir oğlunun adıdır. Aynı zamanda Byzas, Trak dilinde keçi anlamına gelmekte olup Trakların çokça kullandıkları bir isimdir. Ayrıca Byzas isimli efsanevi bir Trak Kralının adından geldiği söylenir ki bu Byzas Su Perisi Semestra'nın oğludur. Ayrıca Yunan Mitolojisinde Kaynak Perisinin adı Byzia'dır. Vize'nin her dönemde isminin suyunun bolluğu ile anıldığı düşünülürse bu da akla yatkın bir ihtimaldir.”
Citta Slow - Sakin Şehir Tabelası
Kasabanın ana caddesinden birkaç yüz metre tepelere doğru ilerlediğinizde, araba sesleri son buluyor ve geriye kuş cıvıltılarıyla birlite horoz, koyun, köpek ve benzeri bilimum hayvanatın sesleri kalıyor. Bu yüzden Türkiye’de 10 “cittaslow-sakin şehir”den biri ki dünyada topu topu 180 şehir bu ünvana layık görülmüş. İnternette biraz araştırma yaparak yada dediğim yerleri dolaşarak ne anlama geldiği kolaylıkla anlaşılabilir.
Günübirlik bir kaçamak için güzel bir noktada olan Vize’ye kendi arabanızla TEM üzerinden 150 km’lik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Yolculuğun büyük kısmı otoban üzerinden oalcağından 1,5-2 saat bir zaman alacaktır. Ayrıca 3-4 adet otobüs firması da bu rotada oldukça sık aralıklarla seyahat imkanı veriyor.
10 bin kişinin yaşadığı düşünüldüğünde yemek-içmek için pek alternatif olduğu söylenemez. Kahvaltı için bilinen en iyi mekan Vize-Kırklareli otoyolu üzerindeki Pazarlı köyünde bulunan Doğa Restoran. Yöresel lezzetleri bulabileceğiniz, doğa içerisinde bir mekan. Öğle ve akşam yemekleri için Trakya’nın meşhur köftesi denenebilir. Yöresel yemekleri maalesef restoranda bulmanız güç, ziyaret edebileceğiniz bir yakınınız varsa belki bir şansınız olabilir. Bunların dışımda peyniri, bozası, kokoreci ve peynir tatlısı meşhurdur.
Kalenin yıkılmış surları
Gezilecek yerlerin belki de en önemlisi Vize Kalesi. Avrupa Birliği’nin verdiği 200.000 Euro’luk restorasyon hibesi sonrası çevre düzenlemesi kalenin ve çevresinin çehresini oldukça değiştirmiş durumda. Yüksek bir noktadan şehri seyretme ve çay-kahve içme imkanı bulabilirsiniz. Ancak hatırlatmakta yarar var; Trakya soğuyla meşhurdur, kışın bu açık alanda fazla duramayacağınızı söylemem gerek.
Küçük Ayasofya'nın ön ve arkadan görünüşü
Kaleye çıkarken veya inerken rastlayacağınız diğer bir mekan olan Gazi Süleyman Paşa Camii ya da meşhur adıyla KüçükAyasofya diğer görülmesi gereken nokta. 6. yüzyılda kilise olarak yapılan yapı, sonradan 14. yüzyılda camiye dönüştürüldüğü için bu isimle anılıyor. Yanında küçük bir de park bulunuyor.
Diğer bir nokta da Trakya’nın şimdiye kadar keşfedilmiş tek antik tiyatrosu. Ancak maalesef gençlerin aşk ilanlarına hizmet ettiği için pek de görülecek durumda olduğunu söyleyemeyeceğim.
Eğer Kıyıköy’de balık yemeğe karar verdiyseniz bir de Aya Nikola Manastırını görmeniz tavsiye edilir. Adından da anlaşılacağı gibi Noel Baba buralarda inzivaya çekilirmiş. Doğru yanlış bilemiyorum artık, ben onların yalancısıyım.
Eğer biraz daha zamanınız varsa, yada geceyi buralarda geçirmeyi düşünüyorsanız ertesi gün için de 1 saat uzaklıktaki Demirköy ve İğneada programa dahil edilebilir. Özellikle Demirköy pek bilinmeyen, her an Milka ineği çıkma potansiyeline sahip yemyeşil bir belde. Dönüşte Dupnisa mağaralarına uğrayarak Lüleburgaz’dan tekrar TEM’e çıkarak yolculuğunuzu sonlandırabilirsiniz.
Kaleden genel bir görünüş