Işıklar Şehri: Strazburg

Strazburg, Alsace bölgesinin başşehri. Almanya-Fransa arasındaki sınır şehri. Defalarca Almanya ve Fransa arasında gidip gelmiş. Bir Fransız şehri olmasına rağmen daha çok Alman şehrine benziyor.

1949 yılından beri Avrupa Birliği görüşmelerine ev sahipliği yapan kent; kerpiç ahşap karışımı evleri, çiçekli balkon ve pencereleri ile 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne girmiş.

Strazburg, Ren Nehri’nin bir kolu olan İll Nehri’nin çevrelediği bir ada üzerinde kurulmuş. Strazburg şehir turumuzda Avrupa Parlamento Binası, İnsan Hakları Mahkemesi’ni görüp tarihi şehre geliyoruz.

Şüphesiz ki Petite-Francebölgesi Strazburg’un en güzel, en sevimli, en turistik bölgesi. Ortaçağ ve Rönesans mimarisi ile yapılmış 500 yıllık kerpiç ahşap karışımlı Alsace evleri, pencere ve balkonlarından sarkan çiçekleri, bu evlerin ve çiçeklerin nehirdeki yansıması harikulade. En çok burada fotoğraf çekeceğinizden eminim.

Bu görsel şovdan sonra yine birbirinden güzel 2-3 katlı Alsace evlerinin bulunduğu parke taşlı dar sokaklardan yürüyerek Johannes Gutenberg’in heykelinin bulunduğu meydana geliyoruz.

Daha sonraki durağımız ise StrazburgKatedrali (Notre Dame).

Katedral, Gotik mimarinin en güzel örneklerinden. 1015 yılında buradaki kilise üzerine inşa edilmeye başlanmış. Birbiri ardına yaşanan savaşlar nedeni ile bir türlü bitirilememiş. 1015’te yapımına başlanan katedralin inşaatı 1479’a kadar sürmüş. Çan kulesinin bir tanesi tamamlanamamış yarım bırakılmış.

Katedral 1874 yılına kadar 142 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek yapısıymış. Katedral içindeki astrolojik saat Prag’daki saatin çok daha büyüğü. Her gün 12.30’da aynı Prag’daki gibi saatten çıkan figürler gösteri yapıyormuş. Ancak bizim olduğumuz gün arıza vardı gösteriyi göremedik. Sanırım Prag’dakini andırıyor.

Katedral meydanının bir köşesinde 1427 yılında yapılmış olan Strazburg’un en eski evi Kammerzel’i görüyoruz. Günümüzde otel ve restoran olarak hizmet veriyor.

Kleber Meydanı ise şehrin diğer meydanlarından biri, bütün buraları yürüyerek dolaşabilirsiniz. Kleber meydanı ortasında 1792-1802 Fransız Devrim Savaşları’nda görev yapan 1753 Strazburg doğumlu General Jean Babtiste Kleber’in bir heykeli var. Burası etrafı mağazalar, kafeler ve restoranlarla çevrili büyük bir meydan.

Meydanın güneyindeki 30 metre yüksekliğindeki çam ağacı her Noel’de süsleniyor, altına fakirler için hediyeler bırakılıyormuş.Şehri tanımanın en iyi yolu teknelerle nehir turu yapmak. Teknelerin hareket ettiği iskelenin hemen yanında 1731-1742’ye tarihlenen Rohan Sarayıyer alıyor. Saray arkeoloji, dekoratif sanatlar ve güzel sanatlar müzelerine ev sahipliği yapıyor.Tekne turlarının 45 dakikalık ve 1 saat 10 dakikalık seçenekleri 10 Euro arasında. Tekne turu esnasında Avrupa Konseyi Binası, Avrupa Parlamentosu,La Petite France,St. Pierre le Jeune Protestan kilisesi, St. Thomson ve St. Nicholas kiliseleri görülebilir.

Place de Chateau’dan kalkan küçük tur trenleri ile de şehri karadan gezmek ayrı bir seçenek. Artık Strazburg’a veda saati geldi. Arabalarımıza binip Alsace bağlarının tam ortasında yer alan Ortaçağ mimarisinin en güzel örneklerini sunan Riquewihr kasabasına doğru yola çıkıyoruz.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.