Fransız Rüyası: Strasbourg ve Colmar Gezisi

Fransa’da en güzel yer Paris ama Strasbourg’u da görmelisin dediler önce. Sonrasında "Colmar ve Selester’i atlamayacaksın dimi?" diye devam etti sohbet. Bu konuşma sonrası program yavaş yavaş şekillenmişti. Bir seyahatiniz olacaksa öncesinde sadece 1 yer görmek için şartlamayın kendinizi. Çevresinde neler var onu da araştırın. Belki de 1 saat daha fazla yol yaparak çok hoşunuza gidecek ve seyahatinizin en güzel kısımlarından biri olacak lokasyonlara uğrayacaksınız. Colmar’da öyle bir yer işte. Fransız rüyası gibi. Nasıl gidilir neler yapılır peki? 

 

Ulaşım

Alsace Bölgesi olan Strasbourg ve Colmar’a ulaşmak için İstanbul’dan her gün seferi olan Basel Mullhouse Havalimanı'nı kullanmak gerekiyor. 2,5 saat süren yolculuk sonrasında Basel’e iniyorsunuz. Pasaport kontrolünden çok hızlı geçiyorsunuz İsviçre’de. Çünkü sıkıntı varsa önceden biliyorlar zaten hemen kayırıyorlar. Güvenlik had safhada olduğu için girişte merhaba diyerek kaşeyi basıyorlar. Pasaport çıkışında oklar sizi yönlendiriyor. Fransa, Almanya ve İsviçre için 3 yol var. Fransa’yı takip ederek çıkış kapısına varıyorsunuz. Burada hemen solda 11 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor. Bu otobüsle 5 dk mesafede ki, St. Louise Gar’ına ulaşıyorsunuz. (2,5 Euro) Sonrasında Strasbourg için bilet alıyorsunuz. Tek yön gidiş (23 Euro ). Not: Bu bileti aldıktan sonra istasyon girişinde bileti sarı makinelerde okutmanız gerekiyor. Yoksa bilet geçersiz. 30 dakikada Colmar’a direkt gidecekseniz 1 saat sürecek yolculuk sonrası Strasbourg’a ulaşıyorsunuz. Benim tavsiyem vaktiniz de varsa Colmar’da inin dolaşın aynı bilet ile tekrar Stasbourg’a devam edin derim.

 

Notre Dame Katedrali

Colmar

Colmar Tren İstasyonu’ndan çıktıktan sonra kabaca tabirle dümdüz bozmadan 15 dakika gidersen Petite Venice (Küçük Venedik) bölgesine ulaşabilirsin. Kendine has renkli evleri, şık tabelaları, çiçekli pencereleri her şey ayrı bir detay gerçekten. Colmar’da bol bol yürüyüş önemli. Rue des Tetes, Rue des Clefs, Rue des Marchands sokakları arasında eski şehrin kokusunu alabilirsin. Kathedral Meydanı şehrin merkezi adeta kalbi. Etkileyici kendine hayran bırakan gotik bir mimarisi var katedralin. Tüm şehir de bu katedral çevresinde toplanmış. Colmar’da, 30 Nisan-8 Mayıs arasında oda müziği festivali olan Les Musicales var. Tavsiye ederim! Size burada şu var gör mutlaka diyemeyeceğim. Çünkü Colmar açık hava müzesi gibi. Sokaklarında gezin fotoğraflar çekilin derim.

Strasbourg

Colmar sonrası Strasbourg’a 30 dakika daha tren yolculuğu ile ulaşmak mümkün. Gayet keyifli ve bol keşifli bir şehrin sizi beklediğini unutmamalısınız. Değişik bir dinamizmi var bu şehrin. Fransa, İsviçre ve Almanya sınırları arasında kalmış bir bölge. Gezinizi ayarlarken Stuttgart’tan, Basel’den Cenevre’den de geçebilirsiniz ama en mantıklısı Basel. Hem Almanya’nın hem Fransa’nın karakteristik özelliklerini taşıyan bir yer Strasbourg.
 
Strasbourg’da neler yapabilirim?

Notre Dame Katedralini ziyaret etmelisiniz. Gotik mimarisiyle şehrin en yüksek yapıtı ve simgesi. Pazar günleri ayinleri var. Ayrıca 4,5 Euro karşılığıdna çıkabileceğiniz çatısı var. Bu çatıya çıkmak için dar bir geçitte 300 basamak çıkmanız gerekiyor. Ama yukarıda ki manzaraya değer gerçekten. Her ayın ilk pazar günü ücretsiz. Bunu da unutmayın. Katedral içinde Prag’da ki saate benzeyen bir saat var hala çalışıyor. Bir de dünya haritası bulunuyor. Dünya haritasında Ermenistan’ın Avrupa’dan Türkiye’nin ise Asya’dan gözükmesi dikkatimi çekti. Buarada unutmadan, Katedral geçen sene 1000. Yılını kutladı.

Petite France’a gidip kanalları gezmelisiniz. Strasbourg'un en güzel yerlerinden biri de Petite France bölgesi. Ren Nehri'nden uzanan kolların kanal halini aldığı bölgenin etrafında rengarenk Alsace evleri bulunuyor. Şehrin en eski binalarını da içinde bulunduran Petite France'ın dar sokaklarında kaybolun, pişman olmazsınız.

Orangerie parkında dinlenmelisiniz. Orangerie, şehrin merkezine yakın sayılabilecek, içinde küçük bir göl ve masalsı binalar olan yemyeşil bir park. Güzel havada buranın tadını çıkarabilir, göl kıyısında ayaklarınızı uzatıp ister ağaç hışırtılarını dinleyebilir isterseniz en sevdiğiniz romanın sayfalarını çevirebilirsiniz. 

Avrupa Birliği binalarını görebilirsiniz. Strasbourg, Avrupa Birliği'nin ikinci başkenti olarak anılıyor. Avrupa Konseyi, Avrupa Parlementosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi binalara ev sahipliği yapan Strasbourg'un dört bir yanında Avrupa Birliği bayrağı görmek mümkün. Tramvayla rahatlıkla ulaşılabilecek olan binalar Strasbourg'un genel yapısının aksine soğuk bir mimariye sahip. 

Tarte flambe kesinlike öneririm. Strasbourg'un en ünlü yemeği incecik hamurun üzerine çeşitli malzemelerin konulduğu ve odun ateşinde fırınlandığı tart flambe. Alsace bölgesinin lahmacunu olarak da tanımlayabileceğimiz tart flambe'yi tatmadan dönmemenizi öneririm. Flam’s adında bir restoranda denedim. Sistemi de kendine has. Sınırsız Flam’s 12,5 Euro. Tatlıyla beraber 14,5 Euro. Salata da isterim dersen 16,5 Euro’ya sınırsız tüketebiliyorsunuz. İçecekler ekstra. Tatlısı da incecik hamur üzerinde geliyor. Muzlu çikolatalı Flam’s denedim. Ama bildiğin muzlu çikolatalı lahmacundu.

Notlar:

  • Pazar günü bir çok yer kapalı.
  • Pazar dışında da 10.00 -11.00’den önce açılmıyor dükkanlar.
  • 3 pastanede test etme şansım oldu. Alsace kekleri, kruvasan gibi siparişlerde çatal bıçak servisi yok. Ekstra istemeniz gerekiyor.
  • Makaron denemelisiniz.
  • İngilizce konusunda çok kapalılar. Biraz zorlanabilirsiniz.
  • Kaybolursanız kanala paralel yürüyün. Sizi mutlaka Katedrale yakın bir yere getirecektir.
  • Türklerin çok yaşadığı bir bölge.
  • Güvenli bir şehir.
     

Fotoğrafların devamı için,INSTAGRAM : seymen.b

Seymen BOZASLAN

Yazar Hakkında

Seymen BOZASLAN

Büyük şehirlerde küçük güzellikler peşinde koşmanın, hayallerimle geldiğim yerde başka hayaller kurma neşesi içindeyim.  Gözüme çarpanları hemen karalamayı, açtığım haritadan yeni güzergahlar belir