Bazen hafta sonu ne yapacağız diye düşünürüz. Hatta İstanbul’da yaşayanlar dahi bunu söyleyebilir. Sanki tüm İstanbul’u gezmişiz gibi bir şey bulamaz ve eve kapanırız. Aslında yapacak çok şey var da biraz da tembelizdir. İstanbul’da bir Karaköy vardır herkese ayrı şeyler ifade eder. Babam yıllarca orda çalıştı. İnşaat malzemeleri satıyordu. Aklımda tek kalan cadde kenarına dizilmiş musluk, lavabo veya boya satan firmalar. Yıllar geçmiş ama bir daha gitmemişim. Gideceğim zaman da gezmemişim. Vapurdan in otobüse, tramvaya bin…
Araştırdım. Bu insanlar ne yapıyor burada? Kendi rotamı çizdim. Kadıköy’den vapur ile Karaköy’ geçtim. Perşembe pazarının içinden geçtim. Balıkçılar gözüme ilişti. Sonrasında grafitiler beni karşıladı. Diğer fotoğrafçılar gibi duvar resimlerini takip ettim. Demir ustası vardı. Ağzında sigara ‘Koç ve Cıngıllıoğulları buradan çıktı’ diyerek hala Karaköy’ün piyasanın kalbi olduğunu vurguluyordu.
Galata Kulesi
Arap Cami’ne kadar yürüdükten sonra Galata Kulesi’ne doğru yöneldim. Kulenin etrafı kalabalıktı. Tek isteğim kuleye karşı bir kahve içmek. Lavazza’nın yeri çok hoşuma gitti. Ama balkonda yer olmadığı için geri dönerken Konak Kafe’ye rastladım. Bir kafeden hem Boğaz Köprüsü, hem Galata Kulesi, hem Topkapı Sarayı hem de Ayasofya gözükür mü? Nereye oturacağımı şaşırdım. İstanbul’da gördüğüm en güzel manzaralı kafedir. Hizmet de kaliteliydi.
Fransız Pasajı
Galata’dan limana doğru yürüdüm. Bazı gemi turlarının kalkış noktası Güllüoğlu’nun karşısında yer alan bu küçük limandır. Ben de buradan Yunan adalarına gitme keyfini yaşamıştım. Limanın devamında Fransız Pasajı bulunur. Pizza kokuları arasından kafelerin olduğu sokağa yürüdük. Burası biraz Beyrut biraz Paris gibidir. Zaten Beyrut için de doğunun Paris’i tabiri kullanılır. Kafelerdeki masalar dışa bakar. Güneşlenirken denize bakanlar gibi elinizde kahveniz sokağa bakarsınız. Resimlerden Karabatak kafeyi aklıma yazmıştım. Belki bu sokak ve dekor bana Beyrut’u hatırlatmış olabilir. Bu tip kafelerde içecek, kahve zincirlerinde yer alan ürünlerden %50 daha pahalı. Ama bu keyfe değer.
Dönme vakti geldiğinde çok şeyi de yapmadığımı fark ettim. Belki ileride bir gün daha ayırabilirim. Vapur’u beklerken közde kestane alıp boğazı izledim. Bir baktım vapurlar yenilenmiş! İstanbullular eski vapurları özler. Bu tarihi gezinin sonunda nostaljik olmam engellenemezdi…
Karaköy’de Görülecek 10 Yerler:
- Sokullu Mehmet Paşa Cami
- Arap Cami
- Galata Kulesi
- Yeraltı Cami
- Bankalar Caddesi
- Kamondo Merdivenleri
- Osmanlı Bankası Müzesi
- Karaköy Perşembe Pazarı
- Fransız Pasajı
- Karaköy Vapur İskelesi yanında oturup Boğaz’ı izlemek