Baharda Büyükada Turu

İstanbul çevresindeki adalar içerisinde en büyüğü ve en kalabalık olanıdır Büyükada. Hafta sonu eğlenceli vakit geçireceğiniz bir yer aynı zamanda. Trafikten, gürültüden, stresten uzak, yemekleriyle ve havasıyla hafta sonunu dinlenerek ve eğlenerek geçirebileceğiniz harika bir ortam. Yıllardır Anadolu yakasında oturan biri olarak nasıl daha önce gitmedim diye pişman oldum.

5,5 kilometrekare ile Prens Adalarının en büyüğü olan adanın Rumca ismi Prinkipos'tur. İskeleden indiğinizde karşınıza Saat Kulesi çıkar. Burası merkezdir. Maalesef bu alan eski saflığını koruyamamış, özellikle Arap turistler düşünülerek dükkânlar tasarlanmıştır. Manastır Tepesi ve Yücetepe olarak 2 tepeden oluşan adanın geneli eğimlidir. 

Bu yazı daha çok plajseverlere değil baharda yürüyüşseverlere uygun olarak yazıldı. Yine de yazının devamında bizler kullanmasak da Büyükada plajlarından da bahsedeceğiz.

Tatiliyet Büyükada Gezisi

Büyükada'ya Nasıl Gidilir?

Büyükada, İstanbul çevresindeki adalar içerisinde en büyüğü ve en kalabalık olanıdır. Adada trafikten, gürültüden ve stresten uzak durarak, temiz havası ve lezzetli yemekleriyle hafta sonunu dinlenerek ve eğlenerek geçirebilirsiniz. Yıllardır Anadolu yakasında oturan biri olarak nasıl daha önce gitmedim diye pişman oldum. Ulaşım çok rahat. Bostancı’dan yaklaşık her 30-40 dakikada bir kalkan motorlarla veya vapurla adaya gidebilirsiniz.

Mavi Marmara, Dentur ve İdo seferlerini internet siteleri üzerinden kontrol ediniz. Yaz ve kış aylarında saatler önemli farklılıklar gösteriyor.

Ulaşım Anadolu yakasından çok rahat. Bostancı'dan motorla veya vapurla ulaşmak mümkün. Avrupa yakasından Kabataş, Eminönü ve Karaköy iskelelerinden de seferler bulunuyor.

Ayrıca Avcılar, Maltepe ve Kartal'dan da az da olsa seferler yapılmaktadır. Aylık İstanbul kart da geçmektedir. Dikkat etmeniz gereken Büyükada'nın kaçıncı durak olduğudur. Bazı seferler direkt Büyükada’ya giderken bazıları öncesinde diğer adalara uğramaktadır. Adalar birbirine yakın da olsa dur kalk önemli ölçüde zaman kaybına yol açar. Ayrıca ulaşım aracı da bir o kadar daha kalabalık oluyor.

Büyükada İçinde Ulaşım

Fayton sık kullanılır ve uzun sıralar olur. Ada halkı faytonların kalması yönünde atılan adımlara tepkiler gösteriyor ve bunun iptal için imza topluyorlar. İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi yaptığı araştırmada faytonların çevre kirliğine yol açtığını, atlara eziyet edildiğini ve pahalı olduğunu belirtiyor. Yerlerine ise elektrikli arabalar öneriliyor. Fayton adanın sembolüdür, yine de hayvanlara eziyet edilmesine gönül razı olmuyor.

Büyükada’da mutlaka yapmanız gereken aktivitelerden biri bisiklete binmektedir. Acele etmelisiniz, öğle saatlerinden sonra hem bisiklet kalmayabiliyor hem de tercih yapma imkânınız azalıyor. Önünüzde iki güzergâh var. Bir tanesi büyük tur diğeri ise küçük tur. Büyük tur toplamda 75 dakika, küçük tur ise 55 dakika civarı sürmektedir. İşin ilginci bu küçük adada dahi bir sokak arayla bisiklet kiralama ücretlerinde farklıklar bulunuyor. 2018 yılında saatlik 7,5 TL günlük 15 TL kiralayan yer varken bir sokak ötede saatlik 10 TL günlük 30 TL ücrete kiralama yapılıyor. Tabii bisikletler arasında fark olabilir ama yine de seçmek sizin elinizde.

2018 yılında gezimde her yerde elektrikli motosikletleri görünce çok sevindim. Genelde emeklilerin tercih ettiği adada çok sayıda yükselti var ve Büyükada diğer Prens Adalarına göre büyük bir ada. Bu nedenle yürümek özellikle yaz sıcağında çok yorucu oluyor. Elektrikli araçlar hem çevreye zararsız, hem ekonomik hem de kullanışlıdır. Özellikle iki kişinin binebildiği golf arabasının bir küçüğü olan araçlar ada için çok faydalı olmuş.

Büyükada Hava Durumu

Bostancı tarafından geçiş yaptığım için İstanbul'dan çok farklı bir havayla karşılaşmıyoruz. Ama lodos var mı dikkat edin. Çünkü vapur seferleri iptal olursa başka dönüş şansınız kalmıyor. Yanınıza da mutlaka yedek giysi almanızı öneririz. Çünkü o kadar tepelik ve adada yürüyüş yolu o kadar uzun ki mutlaka bir süre sonra sıcaktan etkileniyorsunuz. Yorulunca da hadi taksiye binelim, minibüse atlayalım deme şansınız yok. Yürümeye devam!

Büyükada Fayton Gezisi

Büyükada'da Ne Yapılır?

Ada dediğinde rakı & balık, bira & kalamar / patates / karides, bisiklet, fayton akla ilk gelen daha doğrusu adayı ada yapan simgelerdir. Bunlardan bir tanesini eksiltmek o bölge için büyük kayıp olur. Yılmaz Güney'in “Umut” filmini izleyenler faytonculuğun yok olmasıyla oluşacak durumu önceden kestirebilirler. Çevre kirliğinden kasıt hayvan dışkısı ise buna yönelik çözüm bulabilirler. Organik maddeler zaman içinde çevrede doğal olarak yok olur. İngiltere atlı polisleri kullanmaya devam ediyorsa faytonların çevre kirliliğine sebep olduğu tezinin boş olduğu ortadadır. Ucuz değildir ama zaten fayton da ulaşım aracı değil, ekstra bir taleptir. Bisiklete binerken veya yürürken yanından fayton geçmesi, at nalı sesinin duyulması, tekerleklerin taşa sürtünmesi de insana keyif verir. Yine de tüm bunlara rağmen hayvanlara kıyamıyoruz.

Adada çok fazla eski pastane ve dondurmacılar, wafflecılar var. Mutlaka denemelisiniz. İskelenin tam karşı sokağında sağlı sollu olarak çok sayıda dükkân var. Sahil kesimindeki çay bahçelerine geçerek denize karşı çay, kahve içmek de güneşli bir havada olmazsa olmazlardan birdir.

Büyükada Gezilecek Yerler

Yanınıza fotoğraf makinanızı almayı unutmayın. Mükemmel manzara her yerde karşınıza çıkacaktır. Hangi turu seçerseniz seçin Aya Yorgi' ye giden rampaya kadar aynı yoldan devam edeceksiniz. Burada faytoncuların park yeri ve birkaç tezgâh bulunmaktadır. Yokuşun başında bisikletinizi ücret karşılığında bırakabileceğiniz bisiklet park alanı bulunmaktadır. Aya Yorgi' ye yürüyerek çıkmak zorundasınız. Yol üzerinde 2 tane çeşme yer alır ve en tepede kilisenin yanında self servis kafe / restoran vardır. Manzara mükemmel! Kiliseyi gezdikten sonra soluklanmak için çay veya bira molası vermelisiniz. Burası tepede olduğundan tüm adaya hâkim bir konumdadır. Burada dinlendikten sonra büyük turu tercih ederseniz en son Reşat Nuri Güntekin’in pembe evinin yanından geçerek çıkış yaptığınız noktaya tekrar varacaksınız.
 
Meydandaki mekânlarda yemek yiyerek günü sonlandırabilirsiniz. Fiyat ve tavsiye üzerine ben Altın Fıçı’yı tercih ettim. Güveçte karides, kokoreç, kalamar, salata, balık ve buz gibi bira... Adada geçirmek için iki gününüz varsa tavsiyem güzel köşklerden birinde kalmanız yönünde. Çok şık mimarisiyle deniz manzaralı beyaz ahşap yapılar, adanın diğer bir simgesi mimozalara bakarak, kuşların göç yolu üzerinde bulunan adada kuş ve fayton sesleriyle beraber Türk kahvesini yudumlayabilirsiniz. Bu arada adaya gitmeden mutlaka hava durumu kontrol etmenizi öneririm.

Ada için söyleyebileceğim olumsuz özelliklerin başında turistlerin düşünülmemesi geliyor. Herhangi bir harita bulamadım. İskelede turist bilgilendirme merkezi olsa yürüyüş yolları, mekânlar ve müzeler belirtilse fena mı olur? Bir mekânın yerini bulmak çok zor. Ulaşım zaten kısıtlı olduğu için problem daha da büyüyor.

Büyükada Adalar Müzesi: Biraz yürüme mesafesi var. 2017 yılında açılan müze Aya Nikola tarafındadır. 2010 yılında açılan müzede Ada'nın jeolojik oluşumundan günümüze kadar gelen süreci sergileniyor. Ada hayatını anlamak için adada sporcular, adada müzik ve adada eğitim gibi bölümleri bulunuyor.
Adalar Müzesi İletişim: 0 (216) 382 64 30 Adalar Müzesi
Adres: Adalar Müzesi Hangar Müze Alanı, Aya Nikola MevkiiAdalar Müzesi İnternet Sayfası: http://www.adalarmuzesi.org

Büyükada Troçki Evi: Stalin ile zıtlaşan Troçki, sürgün olarak Kazakistan sonra Türkiye'ye gönderilmiş. Evin konumu pek sürgün hayatını yansıtmıyor tabii... Koruma altına olan bu ev 2015 yılında 4,4 milyon dolara satışa çıkarılmıştır. Ada’da yer alan köşkler genelde milyon dolarla anıldığı için fiyata şaşırmadım. Lenin öldükten sonra iktidar mücadelesi için Stalin ile mücadelesini kaybeden Troçki Rusya'dan uzaklaştırılır. Kısa bir süre değil, 4 yıl gibi bir süre adada kalmıştır. Sonrasında İsveç ve Fransa'ya da yolu düşen Troçki'nin hayatı memleketi dışında geçse de faaliyetlerine devam etmiştir. Adada yer alan evinde çok sayıda eser yazmıştır. Bazı yazılara müze diye geçiyor ama şu an sadece harabe halindedir. Deniz tarafında Troçki'nin bir dönem sürgündeyken kaldığı ev zaman içerisinde yanmış. Yakın bir bölgeye de müze yapılmış ama şu anda müze faaliyette değil. Trocki 1929-1932 yılları arasında Büyükada'da kalmış sonrasında Meksika'da uğradığı suikastla yaşama veda etmişti. Bugün Meksika'da yer alan ev de müzeye dönüştürülmüştür. Frida'nın filmini de izlerseniz Frida Kahlo ve Diego Rivera çiftinin evinde kalan Troçki'nin hayatında da kesitler görebilirsiniz.

Ayayorgi Kilisesi ve Manastırı: Yücetepe'de 204 metre yükseklikte yer alır. Bu demek ki yorulmaya hazırlanın! 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde farklı inançlardan buraya akın etmesiyle yürüyecek alan dahi kalmaz. Yapım yılı 1751 olan Ortodoks Manastırı’nın içi oldukça küçüktür. Manastır Hristiyanlar için Efes'teki Meryem Ana Evi ile beraber Türkiye'de kutsal hac olarak kabul edilen 2 noktadan biridir. Maalesef her yerde olduğu gibi ipler çaputlar yayılsa da burasının kutsal olmasına sebep bir olay vardır. Ortodoks inancına sahipler 23 Nisan'ı isim günü olarak kabul eder. 24 Eylül ise Aya Thekla’nın anıldığı tarih olarak kayıtlara geçmiştir. Çaput bağlamak değil ama tepeye giden yolu çıplak ayakla ve sessiz giderek hacı olduğuna inanılıyor.

Hatırla Sevgili Evi: Tam Torçki Evi ile komşu denebilir. Diziyi takip edenlerin dikkatini çeken ev diğer köşkler gibi görülmeye değer. Diziyi izlemedim ama güvenliğe sordum ve sonrasında resimlerden baktım. Con Paşa Köşkü ve bienal mekânı olarak da kullanılan Yalman Köşkü diziye konu olmuştur. İki köşk de birbirinden güzel. Dizinin çekildiği yıllardan evvel adaya gittiğimde bilmeden zaten Con Paşa Köşkü’nün önünde poz vermişim. Bienal mekânı ise zaten muhteşem renkleriyle dikkati çekiyor. Bu binanın arkasında da Troçki Evi'nin kalıntıları yer alır.

Rum Yetimhanesi: 1898 yılında otel olarak inşa edilen bina şu anda harabe durumundadır. Kumarhane otel daha proje aşamasında kabul görmez ve Rum Patrikanesi’ne bağlı bir şekilde yetimhane olarak hizmet vermeye başlar. Dünyanın en büyük ahşap binalarından biri olarak bilinir.

Hamidiye Cami: II. Abdulhamit döneminden kalan yapı adanın yüksek bir konumundadır. Saatli Meydan’dan kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.

Reşat Nuri Güntekin'in Evi: Hani pembe panjurlu bir evin olsun ve karşısında deniz olsun dersiniz ya bu tarife tam uyan bir evdir. Bu evde yaşasam ben de bir roman yazardım herhalde. Adanın güzellikleri içinde huzur dolu bir ev.

Reşat Nuri Güntekin'in Evi Büyükada'da da yer alırken Sait Faik Abasıyanık'ın evi Burgazada'da ve Hüseyin Rahmi Gürpınar Evi de Heybeliada'da yer alır. 3 ada 3 yazar konsepti tesadüf olmasa gerek. Yazmak için İstanbul'da daha uygun bir ortam bulmak zor. Eskiden yangın kulesi olarak kullanılan yapı zaman içerisinde restore edilmiştir.

Meryem Ana Kilisesi: Diğer adı Panaiiya Kilisesidir.

Adakule: Hızır İlyas Tepesi’nde yer alır. Maalesef yine tepe diyorum çünkü adada düz alan az. Kuleye giden pek yok hatta çıkış yasak diye bilinir. Ama gidenler bir engelle karşılaşmıyor. Zaten böyle adalarda güvenlik problemleri olmuyor. Herkes daha cana yakın ve turiste alışkın. 202 metre yüksekten adayı görmek ve yangını takip etmek mümkün.

Mezarlıklar / Rum Ortodoks ve Müslüman Mezarlığı: Açıkçası hafta sonu gezimde mezarlık gezmek tercih ettiğim bir şey değildir ancak siz isterseniz buralara da gidebilirsiniz.

Büyükada plajları, Büyükada mekânları ve gezimize ait tüm fotoğraflar için tatiliyet.com'u ziyaret edebilirsiniz.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı