Birkaç sene evvel, İtalya’nın Puglia Bölgesi'nde Itria Vadisi'ne ait taşların birbirinin üzerine konularak yapılan konik trullo evlerini gördüğümde ‘buraya mutlaka gitmeliyim’ diye kafamın bir köşesine yazmıştım. Geçen sene ibre Sicilya’yı gösterince kız arkadaşlarım ile yaptığım gezi oraya kaymıştı ama hepimizin aklında kalmış olmalı ki, bu kez hepimiz oy birliği ile ‘Hadi Puglia’ dedik. İyi ki de demişiz, Puglia Bölgesi bütün hatları ile hem zihnimizin silinmez bir köşesinde, hem de tadı ile damağımızda kaldı. Ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden biri listesine de tepeden girdi.
Her ne kadar İtalya’nın her yeri bir başka güzelse de bence Puglia, henüz tam el değmemişliğin verdiği yapılarıyla, değişik mimarisi ile, şarapları ve yöresel tatları ile hakikaten çok özel. Öyle ki bu bölgedeki bazı kasabalara turist hemen hemen hiç uğramadığından halk bile daha kendi içinde, törelerine bağlı halde yaşıyor.
İki kız arkadaşım ile gideceğim gezi, yepyeni maceralara açık olacak çünkü yine ilk gece kalacağımız yeri ayarlayıp, diğerlerini aynı günün içinde ayarlayacağımız canımızın istediği gibi davranabileceğimiz bir şekilde sonraya bırakıyoruz. Planladığımız aynı rotayı daha önceden 5 günde yapabilen bir blog yazarı bulunca da ‘Tamam biz 3 günde Sicilya’yı dolaşmışız Puglia’yı 5 günde haydi haydi yaparız’ diyoruz. İkamet Bükreş olunca öyle her yere direkt uçuş bulmak ya da her havayolundan aynı istikamete uçmasını beklemek biraz naiflik oluyor maalesef. Bir de ekonomik uçmak isteyince, Wizzair’den üfleyip okuyup alıyoruz biletleri. Malum bir bagaj problemi ki, eğer iyi ayarlamazsanız astarı yüzünden pahalıya gelebilecek bir uçuş ile gideceğiniz yere varmanız mümkün. O yüzden siz siz olun eğer ucuza uçmak istiyorsanız adamların politikalarına uyun. Ya da Cem Yılmaz komedilerini aratmayan sahneler ile karşılaşmaya hazır olun. Türkiye'den de sanırım birkaç sene evvel Bari’ye direkt uçuşlar başladı, dolayısıyla Türkiye’den de bölgeye ulaşım tek bir uçuşa bakıyor.
Bükreş-Bari arası 1.5 saatlik bir uçuş, arada da 1 saatlik saat farkı var, böylece tüm öğleden sonra ve gece bize ait. İlk kalış noktamız Alberobello’da ayarladığımız trullo evine varmadan, Bari’ye biraz zaman ayırıp, iki kasabayı daha görmeyi planlıyoruz.
Bari, bir liman ve üniversite şehri. Bundan 4 yıl önce motorsiklet ile Marsilya’dan dönerken Bari’den gece vapuru ile Yunanistan’a geçmiştim, o zaman sadece limanı görüp basit bir liman şehrinden öteye gidemeyeceğini düşünmüştüm ama limandan sadece 5 dakika ötede çok güzel bir Old Town’u ve kalesi olduğunu bu gidişimde keşfedebildim.
Gerçi bu kez de Bari’de öyle çok uzun soluklu kalmayı planlamıyoruz, Puglia’da özellikle UNESCO’nun koruması altında olan kasabaları görmeyi daha çok tercih ediyoruz.Bari aslında dört farklı bölgeden oluşuyor. Şehrin kuzeyi iki liman arasındaki Old Town’un olduğu yer ki, burada Saint Nicholas Bazilikası ve San Sabino Katedrali var. Geceleri özellikle en canlı yer burasıymış ama biz maalesef geceye kalamayacağız. Şehrin güneyi ise daha modern daha çok alışveriş caddelerinin ve merkezlerinin olduğu bölümmüş; Sparano ve Argiro caddeleri en ünlüleriymiş.
Biz Old Town’da biraz dolaşıp yerel tatlardan deneyelim istiyoruz. Aslında yörenin en ünlüsü yöre kadınlarının elleriyle açtıkları hamurlardan yapılan Orecchiette, yani kulak memesi şeklindeki makarnalar ama biz henüz o derece aç olmadığımız için Swabian Castle ya da Castello Stevo’nun karşısında küçük bir dükkanda Granite di Frutta deniyoruz. Bir arkadaşım ‘Ya bu bildiğin buzlak’ diyor yani meyveli buz ama bu kadar mı lezzetli olur, kavunlusunu deniyoruz tadı harika ve sıcakta inanılmaz serinletici. Bu arada dayanamayıp bir de dondurma patlatıyoruz ki, o da yemede yanında yat tarzında. Sicilya’da da antep ya da şam fıstıklı olan dondurma ve tatlılara bayılmıştım, Bari’deki dondurma daha da leziz.
Puglia Bölgesi zeytinyağı ve şarapları (Primitivo, Castel de Monte, Muscat ve Moscato di Trani) ile de ünlü. Makarnaların yapımında ise yöresel bir un kullanılıyormuş. Allahım iyi ki İtalya’da yaşamıyorum çünkü bu kadar lezzet arasında obez olmamam imkansız olurdu.
Orecchiette
Bir sonraki yazı; Polignano A Mare, Monopoli
Yazı ve fotoğraflar: Banu Demir instagram; banuyollarda