Karın ve Soğuğun En Çok Yakıştığı Şehir: Moskova

Moskova’ya kışın gidilir mi demeyin. Aksine tam da kışın gitmek gerekiyor. Şehir beyaz örtüsüyle her zamanki halinden daha güzel. Bunu orada yaşayan arkadaşlarım da dile getirdi. O yüzden Ocak ayinda hic çekinmeden gitmeye karar verdik. Ben en az -15 dereceyi gördüm. Halbuki bir hafta öncesinde -30 lardaymış…

İnsanin 2-3 gün gezdikten sonra soğuga karşı eşik değeri yükseliyor bence. Zaten tam üşüdüm derken adımınızı attığınız ilk kapalı alanda üstünüzdekileri atıveriyorsunuz. Doğalgaz cenneti olduğu için kapalı alanları çok fazla ısıtmayı ihmal etmemişler : )

Önce bazı satırbaşlarını paylaşayım sizlerle...

Seyahatlerde bisiklete binmek benim için vazgeçilmez bir şey. Ancak gördüğüm kadarıyla hem kardan hem de mesafelerin oldukça geniş olmasından dolayı Ruslar pek bisiklete binmiyor… Karşıdan karşıya geçmek için alt geçitleri kullanmak zorundasınız yoksa cok şeritli yolları yürüyerek geçmek imkansız : )

Elinizi attiginiz her araba taksi olabiliyor. Pazarlik yapip istediginiz yere gidebilirsiniz. Yalnız dikkat, kandırılmaya çok müsait bir durum. O yüzden siz önceden fiyatta anlaşın. Hatta risk almayıp telefon uygulamasından taksi çağırırsanız taksimetre açan taksiler gelecektir.Durum böyle olunca onun yerine paten kayıyorlar. Sokaklarda metroda koluna patenini takmış yürüyen yaşlı genç herkesi görmek mümkün…

Benim gibi fotoğraf cekmeye bayılıyorsanız aman dokunmatik ekranlar için eldiven almayı unutmayın. Bir fotoğraf uğruna parmaklarınız kıtır kıtır donsun istemezsiniz :)

Dini değerlerine “biz Hristiyaniz onlar Katolik”  diyecek kadar sahip çıkan bir halk.

İbadet ederken veya kilise ziyaretlerinde başlarını örtüyorlar.

Ekonomilerinin % 70'i enerji yani doğalgaz.

Dunyanin en pahali sehirlerinden aslında... Ruble değer kaybettiği için biz şanslıydık. Moskova'yi ziyaret etmek icin tam zamani...

Opera veya tiyatro gösterilerini kombine bilet alacak kadar çok seviyorlar. Tarihi Bolshoi tiyatrosunda bir deneyim yaşamak için aylar öncesinden bilet alın derim.

Telefon hatti alirken dikkat. 6 GB 15 TL'ye aldik ama hat direk kullanima acildi. Kontratli verebiliyorlar ulkeden ayrildiktan sonra ustunuze borc gelebilir.

Burger King’te Özbekler çalışıyor. Türkçe bildikleri için çok acıkıp da anlaşmak da zorlandığınız olursa kendinizi Burger King’e atabilirsiniz :) Ayrica buradaki Burger Kinglerde Efes Pilsen satiliyor ve cok talep görüyor.

Yağmur olur çamur olur o kadar yol yürüyeceğiz düşüncesiyle en sağam botlarinizi alip ayaklarinizi agritmayin bizim gibi... Zira -15 derece olan, gunduz dursa bile geceleri sagnak kar yagisi olan bu sehirde ayakkabilarinizin kirlenmesi oldukca zor... Siz derseniz ki yok ben illaki suya camura girecegim aksini bunyem kaldirmaz, kiyida kosede elbet temizlenmeyi bekleyen kar yigintisi bulabilirsiniz :) Bu arada buradaki halk da yola dokulen kimyasallardan dolayi ayakkabilarinda leke kalmasindan sikayetci... Ne yapacaksiniz nankor insanoglu :)

moscow street

Metro biletleri 20'lik 40'lık olarak satılabiliyor. Yanlis hatirlamiyorsam 40'lik olanı 900 rubleye (45 TL) aldık.

Yandex Moskova metro haritasını kesinlikle gitmeden indirin. Metroyla gitmek istediğiniz yerin başlangıç ve bitiş noktalarını rahatlıkla girebilirsiniz, Latince harflerle gösterim olduğu için kullanımı çok rahat

Birinci Gün:
İlk defa Moskova'da apartman tarzinda bir yerde konakladik. Aklinizda bulunsun Moskova otellerinde kahvalti dahil oda bulmak cok zor. Hatta uygun fiyata guzel bir otel bulmak hele ki biraz sehir merkezine yakin olsun isterseniz oldukca zor. Otel arastirirken cok yakin bir arkadasim Moskova'nin sehir merkezini daire olarak cevreleyen metro hattinin disarisindaki yerlere pek bakma diye beni uyardi. Hal boyle olunca daha merkezi yerlere bakmaya basladik. Benim kanimda zaten gittigim her sehri tepetaklak etmek var, ee o zaman merkezi bir yerde olmak ve her saati degerlendirmek sart! Arastirirken karsima booking.com' da buldugum Moscow Suites cikti. Hem de Istanbul' daki Taksim Meydani kadar unlu ve merkezi olan Arbatskaya' da yeraliyor. Apartman dairesi seklinde olan bu suiteler de seciminize gore en az 2 veya daha cok kisi konaklayabiliyorsunuz. Hatta havaalanindan transferleri tek yon olarak ucretsiz. Ilk defa gittiginiz ve alfabeleri hakkinda hicbir fikriniz olmayan bir sehir icin ucretsiz havalimani transferi olmasi paha picilmez bir deger!

Apartmana geldiginizde sizi genc bir arkadas karsiliyor. Bu kisiler sadece Moscow Suites'e degil bircok apartman tarzindaki turistik konaklama yerlerine misafirleri yerlestiriyor, anahtar teslimati yapiyor ve oda ile sehir hakkinda genel bilgi veriyor.

Tek kelimeyle bayildim! Hem calisan genc arkadaslarin bizimle ilgilenmesine, odanin ferahligina, temizligine, camasir suyundan sac kurutma makinasindan camasir makinasina kadar sizi evinizde hissettirecek her detayi bulunduran Moscow Suites'e bayildik. Zaten diger otellerde de kahvalti olmayacakti eee ne guzel iste burada kendi alisverisimizi yapip her sabah kahvaltimizi ettik. Bu odada 4 kisi 4 gece toplam 800 TL ye kalmak mumkun. Sizlere evimizi aratmayan odamizi ve manzarasini takdim edeyim...

moskova otel

moscow suites

Bu arada odaya cikmadan onceki halimizi de resmetseydim keske... Apartmana girdigimizde karsilastigimiz manzara hic temizlenmediginden emin oldugum eski bir hali, boyasiz duvarlar, bir camekan oda icerisinde oturan gudubet bir teyze :-) ve dayanilmaz bir koku... Buram buram Sovyet mimarisi kokan, Sovyet Rusya'sindan bu yana hic yikilmamis ve yenilenmemis bir apartmandan bahsediyoruz. Yalniz burasi degil ki her yer oyle... Yoksa siz bizim sehirlerimizde oldugu gibi adim basi vinc, beton kutleleri, insaat makinalari ve damperler mi hayal etmistiniz? Ahh ben de cok istedim. Bir kere de olsun aman bizdeki de neymis suna bak elalemin sehri ne kadar kirli, heryer insaat yok ayol bunlar hala sehre yerlesememis, leylegi de havada gormus diyebilmeyi ne cok isterdim. Bu sefer de olmadi artik hakkimi baska bir sehre sakliyorum :)

Otel secimini Arbatskaya'da yapmak bircok acidan faydali olacaktir. Etrafiniz alisveris merkezleriyle cevrili, guvenli, metroya yakin, gece acik market ve eczane bulunabilir ve Kremlin'e 15 dk icerisinde yuruyerek ulasabilirsiniz. Aciktiginizda Hard Rock Cafe'yi yanibasinizda bulabilirsiniz ya da cadde boyunca ozellikle sushi menuleri zengin restoranlar bulabilirsiniz. Her sey iyi guzel de ne yalan soyleyeyim kriz vurmus oralari... Cogu kapali olan dukkani gormezden geleceksiniz gezerken...

Hop on hop off tur almadan asla... Sehrin tozunu once bir sehir otobusu ile atmamiz sart. Ustelik Avrupa ulkelerine gore bindigimiz en uygun sehir otobusu oldu bu. Avrupa ulkelerinde kisi basi 25 Euro olan tur burada kisi basi 450 ruble yani yaklasik 23 TL idi :)

İlk gun disari cikmamiz ogleden sonrasina sarkti. O yuzden hizlica sehir otobusu ile sehrin gece guzelligini gordukten sonra Kremlin Meydani'na dogru yol aldik. Kremlin duvarlarinin disinda gelin gezelim biraz. Buz pateni yapanlari izleyelim. Bu guzel mimariyle birlikte etrafta klasik muzik caldigini hayal edin ve etrafta hinzirca kosan saldiran bagrisan insanlar veya cocuklar olmadigini dusunun. Kar yagiyor , hava keskince soguk ama bir o kadar da temiz ve boylesi bir meydanda yurumek sahane...

Kremlin Meydani

Her bir kar tanesinin farkli seklinin oldugu soylenir. Evet bu kadar yakindan bu sekli ilk defa gordugum dogrudur.

Meydanda yeterince usudukten sonra hemen yanibasimizdaki GUM alisveris merkezine girdik. Cok hosuma gitti yuruyen merdivenlerin olmadigi bir alisveris merkezi gormek :) burasi Ruslarin La Fayette'si (Paris).

GUM alisveris merkezi

GUM shoppin center

Matruskasız bir Rusya ziyareti hayal edilebilir mi? Burada öyle bir matruşka turizmi var ki fotoğrafta gördügünüz porselen matruskaların en ucuzu 200 TL'den başlıyor. Özel yapım matruşkaların fiyatları bir araba parasına erişir durumda. Tabi ki isterseniz daha uygun fiyata semt pazarlarında tahtadan yapılmış matruşka almanız mümkün...

İlk matruşka 1890 yılında yapılmış. İç içe geçmiş 8 adet kadın figüründen oluşan bu matruşkalarda geleneksel halk kıyafeti giyen Rus kadınları resmedilmektedir. Bu kıyafetlerin ismi ise sarafandır.

matruska

Moskova Metroları

Dogru metro duragini nasil bulacagim, Allah'im nedir bu kiril alfabesi derken dustugunuz bir cennet Moskova metrolari :) Metro insasi Stalin tarafindan 1931 yilinda baslatilmis. Buyukluk olarak Londra, Paris, New York'tan sonra geliyor olsa da kuskusuz turistlerin ilgisini ceken tek metro altyapisi Moskova'da.

1901 yilinda ilk altyapi projelerini olusturmaya basladiktan sonra 1910 yilinda 400.000 e ulasan Moskova nufusuyla panikleyen Ruslar o telasla birkac proje daha olusturmuslar :) 1921 yilinda 1. Dunya Savasi ile askiya alinan bu projelerin, 1930'larda toprak tahlili yapilmaya devam edilmistir. Toprak yapisi metro insaati icin ciddi zorlayici olan Moskova'da; metro ihtiyaci eyvah ulasim altyapimiz bu artan nufusun talebini karsilayamayacak diye panikle yeniden nuksedince 1931 yilinda ilk kazma vurulmustur:) Makina yetersizliginden dolayi cogu kazma calismasi el ile yurutulmustur. Stalin metrolarin yapay yeralti gunesi olmasini emretmistir mimarlara... Metrolarin insanlarin girmekten zevk alacagi, luks yerler olmasini istemistir. Temel amaci ise vatandaslari metroya girmeleri icin cesaretlendirmek, yapay gunes isigina hayran olmalarini saglamak ve her baktiklarinda Tanri'yi degil Stalin'i hatirlamalarini istemesidir!

Anonsu yapan kisi erkek ise bindiginiz trenin yonu Moskova'nin merkezine dogru gidiyor, kadin ise merkezden disari dogru gidiyor demektir :)

İkinci Gün:Tabi ki gunumuze St. Basil's Cathedral (The Cathedral of Vasily the Blessed) ile basliyoruz. Kirmizi Meydan'da yer alan dunya harikasi bu kilise Ivan the Terrible (Berbat Ivan) tarafindan yaptirilmistir. Hikayesi ise can alici... Ivan bu kilisenin iki mimarini cagirir ve sorar; benzer bir kilise daha istiyorum yapabilir misiniz? Cevap ise evettir ve kelleleri gider. Çan Kulesinden sonra sehrin ikinci yüksek yapısı olan bu kilise dışarıdan şekerlemeyi andırmaktadır :) Mimarisi hiçbir bilindik Rus yapısına benzemeyen bu kilise Bizans yapılarından da çok uzaktır. Özellikle Ateizmin topluma yayılmaya çalışıldığı 1928'li yıllarda bu kilise devlet müzesi olarak kullanılmıştır. İlginc olan tarafı kiliseye girdiginizde sizi geniş bir orta alana açılan koridorun karşılamasını bekliyorsunuz. Halbuki St. Basil Kathedrali'ni Avrupalı arkadaslarından ayıran bir mimarisi var. Odacıklardan oluşuyor. Her bir odaya girip gezdikten sonra diğerine geçiyorsunuz. Eee Berbat Ivan boşuna mimarlarının kellesini almamış.

Hani demiştik ya 1928'li yıllarda Ateizm salgını almış yürümüş diye işte yine o yıllarda Lenin görmüş olduğunuz bu bembeyaz Christ Savior Cathedral'ini yıktırmış. Fotoğraflarda gördüğümüz kilise daha sonra orjinaline yakın olarak yapılmış halidir. Yine ezberbozan anılarımızdan bir başkası ise kadınların kiliseye girerken başlarını örtüyor olmalarıydı. Katoliklerde bunu görmek mümkün değil ama evet Ortodokslar örtebiliyor. Bu arada zorunlu bir şey değil.

St. Christ the Saviour (Kurtarıcı İsa) Katedrali'ni ziyaret ederken özel bir güne denk gelmiş olacağız ki kendimizi bir anda ayinin ortasında bulduk. Az kaldı papaz bizi kutsayacaktı ki ani bir manevrayla kiliseden uzaklaştık :)

Ardından yürüme mesafesindeki Pushkin Sanat Müzesi'ne gittik. Paris'teki Louvre Müzesi'nde oldugu gibi sizi hem güzel sanat eserleri hem Yunan Mitodolojisine ait heykeller ayrıca Mısır coğrafyasına ait başyapıtlar arkeolojik bulgular karşılıyor. Louvre Müzesi'nde bundan farklı olarak İslam dünyasına ait başyapıtları da görmek mümkün...

Milattan Önce 8. yüzyıla ait insanoğlunun el yazısının bulunduğu bu en ufak taşları hayranlıkla inceleyebileceğiz bir yer burası.

Yurtdışı seyahatlerimizde kesinlikle ihmal etmediğimiz bir şey varsa o da opera müzikal veya klasik müzik konseri deneyimi yaşamak. İstanbul'da yok mu diyeceksiniz... Yok işte yok. Bu atmosfer yok. Hele ki balkonda 4. kattan opera gözlüğü ile izlemenin tadı hiçbir yerde yok :) Gönül isterdi ki şöyle ön koltuklardan bir yer kapalım. Ne mümkün. Biletleri gitmeden önce internetten almamıza rağmen bu koltukları zor bulduk. Çünkü kombine opera bileti alıyorlar.

Bize Operetta'da Grigov Orlov izlemek kısmet oldu. Kimmiş bu Grigory Orlov peki... 1750 Rus Çarlığı döneminde Çariçe Katherina'yla birlikte olarak Kral'ı sırtından vuran dönemin topçu subayıdır. Çariçe ile yaptıkları hain planlar sonucu kral öldürülmüş ardından Çariçe Katherina başa geçmiştir. Bilinen en güçlü çariçedir. Lafın özü kadınlardan korkulur :)

Üçüncü Gün:

Sıra geldi Kremlin Sarayı'na... Burada farklı alanları gezmek icin farklı bilet alıyorsunuz. Aslında ilgi goren iki onemli yer var. Birisi Kremlin duvarlarının cevreledigi saraya ait dıs alanda gezmek ve icinde bulunan birden fazla kiliseyi ziyaret etmek, digeri ise Armoury Museum biz de bilinen ismiyle Tophane. Yine arkadaşlarımızın tavsiyesi uzerine biz Armoury Muzesi'ni tercih ettik.

Cok da iyi oldu. Cunku Rus Carlıgına hediye edilen Fransiz porselenlerinin Avrupa elciliklerinden gonderılen paha picilmez gumus ve elmas hediyelerin yanısıra asıl dıkkat ceken detay Osmanlı Devleti'nin hediye ettigi zırhlar ve kılıclar oldu. Peki size Ruslar zırh yapmasını ve kılıc kusanmasını Osmanlı' dan öğrenmişler desem sasırır mısınız? Ne yalan soyleyeyim gururla gezdik. Dualarla bezenmis migferler ise sizi alıp uzaklara goturmuyor degil...

1123 yılında sehri korumak amaclı tahta olarak insaasına baslanan Kremlin Duvarları arkamızdaki bu sahane manzarayı olusturuyor. Gunumuzde Vladimir Putin ve hukumeti bu duvarlar arkasındaki ofisinde calısıyor.

Sizleri en son zengin marka cesitleri ve uygun fiyatlı secenekler icin Europevski alisveris merkezi, paten kaymak ve guzel bir ogleden sonrası yasamak icin Gorky Parkı, Luksemburg' dakı Oberweis'ten sonra en lezzetli buldugum saraylara layık bir tatlı deneyimi icin Pushkin Cafe ve sanki Eiffel Kulesi'nden Paris'i izliyormuscasına Moskova'yı kuşbakışı izleyebileceğiniz Sky Lounge ile başbaşa bırakıyorum. Meger Moskova' nin da Eiffel'i varmis da kimse bize bundan bahsetmemis. Gunduzu ayri gecesi ayri guzel buranin... Oldukca sik ve leziz yemeklerin oldugu pahali bir restoran. Diyorum ya Ruble'nin deger kaybetmesinin nimetlerinden sonuna kadar faydalandik. Yok yemek yemeyelim derseniz eger kesinlikle bir kahve icin ve Moskova'yi izleyin. Rusya'da kesinlikle icmeniz gereken pancardan yaptiklari yoresel Borscht (Bors) corbasini burada tattik. Enfesti.

Anlat anlat bitmez... Ne gezdigimiz mekanlar ne de biraktiklari izler... Son olarak havalimanina gitmeden once Vnukovo Outlet'e gitmeyi unutmayin.

Hayat gezince guzel... Gezilerimiz hic eksik olmasin. Sevgiler...

Nilüfer Yılmaz Özdemir

Yazar Hakkında

Nilüfer Yılmaz…

Seyahat etmek benim icin bir tutku...Bunu en cok baska birsey icin degil seyahat etmek icin para biriktirmeye basladigimda anladim Ismim Nilufer Yilmaz Ozdemir..Evliyim, 30 yasindayim, aslinda Kimy