Kherson'da 3 Keyifli Gün

Ukrayna’nın güneyinde Dinyeper Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü deltada nehrin sağ tarafında kurulmuş olan Kherson (Herson) şehri 1778 senesine tarihleniyor. Ukrayna için en önemli sanayi şehirlerinden biri olmasının yanı sıra aynı zamanda pek çok farklı coğrafyayı da içinde barındıran bir bölge. Çöl de var, nehir de; orman da var, deniz de… Yani kısacası farklı bir uzun hafta sonu seçeneği arıyorsanız Kherson güzel bir alternatif olacaktır.

İstanbul’da sadece 1 saat 5 dakika uçuş mesafesinde yer alan Kherson, dümdüz bir arazi üzerine kurulmuş yemyeşil bir şehir. Uçak ile alçalırken kente tepeden baktığınızda parkların fazlalığı, geniş sokak ve caddeler dikkatinizi çekecek.

Kherson'a Ulaşım Nasıl Sağlanır?

Türk Hava Yolları’nın İstanbul – Kherson hattı ilk olarak 2014 yılında 15 Ekim’de haftada 4 gün olarak hizmete başlamış. Şu an haftanın her günü karşılıklı seferler var. Ancak hedef haftada 10 sefere çıkarmak.

Ukrayna, Türk vatandaşlarına vize de uygulamadığı için gidiş kolay, hayat ucuz. Perşembe-pazar seyahatleri için enteresan bir rota olacaktır.

Kherson'u Keşfetmek İçin Kaç Gün Gerek? 

Kherson’u keşfetmek için 3 gün oldukça ideal bir süre.

Kherson'da Birinci Gün

İlk gün Herson merkezinde gezilmesi gereken yerlerden turunuza başlayabilirsiniz. Nüfusu 295.000 kişi olan şehir rahatlıkla yürüyerek gezilecek türden. Caddeler oldukça geniş ve yürüyüşe elverişli. Kentin içinde pek çok park alanı mevcut.

Kentin en popüler ve merkezi caddesi Tren Garı’ndan başlayıp Dinyeper Nehri’ne kadar devam eden UshakovaCaddesi. Kentin tüm önemli binalarının bu cadde üzerinde sıralandığını söyleyebilirim. Belediye Binası, Müzik Okulu, Valilik Binası, Üniversiteler, büyük marketler ve kentin en büyük oteli olan Optima Hotel de bu cadde üzerinde. Bu caddedeki binaların büyük çoğunluğu 18. yüzyıla tarihleniyor. Kentte bu caddeyi daha diplomatik bir cadde olarak tanımlarsak, kentin sosyal caddesi ise Suvorova Caddesi olarak belirtilebilir.

Araç trafiğine kapalı olan Suvorova Caddesi kentin kalbi konumunda. Yan yana sıralanmış kafeler ve restoranlar, yol boyunca sanatını icra eden sokak sanatçıları, yerel lezzet satan tezgâhlar bu caddeyi daha da renkli kılıyor. Bunun yanı sıra ana caddeye dik uzanan dar sokaklar da keşfedilmeyi hak ediyor. Rengârenk grafitiler bu daracık sokaklara hayat katıyor.

Caddenin sonunda ulaştığınız parkın adı Glory Parkı. “Park Slavy” olarak da anılan park oldukça büyük bir alana kurulmuş durumda. Burada yürüyüş yapıp park içindeki anıtı görüp, Kherson Bölgesel Kütüphanesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Bir sonraki durak ise St. Catherine's Katedrali. Rus – Osmanlı savaşı sonrasında 1781- 1786 yılları arasında General Ivan Gannibal tarafından yaptırılmış olan katedral eskiden olduğu gibi günümüzde de Herson’un en önemli ibadet alanlarından biridir.

Rus Devrimi sırasında Ateizm Müzesi olarak kullanılmış olan yapı 1991 itibariyle tekrar Rus Ortodoks Kilisesi’ne çevrilmiştir.

Bu bölgede görülebilecek bir diğer önemli nokta ise şehrin kapılarından Ochakivska Kapısı’dır. Eskiden şehri koruyan surlardan arda kalan Ochakivska Kapısı güney yönünde yer almaktadır. Kuzey yönünde ise bir diğer ayakta kalan kapı olan Moskova Kapısı bulunmaktadır. Zamanında burada yer alan kalenin 4 kapısı varmış tabii. Bu dört kapının dördü de farklı yönü gösteriyormuş.

Katedralin arkasına doğru ilerlediğinizde üzeri mazgalla kaplı kuyuya benzer büyük bir alana geliyorsunuz. Net olmamakla birlikte, bu derin silindirik çukurun 47 metre derinlikte olduğu ve zamanında kalenin gizli giriş kapısının buradan yapıldığı söyleniyor. Yani aslında kalenin orijinal yaşam alanı yer altındayken kapısı da bu şekilde gizlenmiş olan bir kuyuymuş.

Buradan sonra ise 1917 yılında kurulmuş olan Kherson Bölgesel Sanat Müzesi’ni gezebilirsiniz.

Burada 17. ve 19. yüzyıllar arasına ait, çoğu tablo olmak üzere Ukrayna ve Rus sanat eserleri sergilenmekte.

Kentte yapabileceğiniz bir diğer aktivite ise Dinyeper Nehri üzerinde yat turu. Şehir merkezindeki tersanenin yanından hareket eden teknelere binerek çıkabileceğiniz Dinyeper tekne turu yaklaşık 1 saat sürüyor.

Bu tur esnasında Dinyeper Nehri ve kolları üzerinde nehir boyunca sıralanmış yazlık evleri görebiliyorsunuz. Nehir üzerinde jet ski, kano, yelken gibi su sporları da Khersonlular arasında oldukça popüler. “Dinyeper tekne turu kaç para?” diye sorarsanız 3 kişilik bir grup için 50 $.

Limandan uzaklaşırken önce nehir kenarında yükselen Gemiciler Anıtı’nı görüyorsunuz. Biraz daha uzaklaştıkça tersanelerdeki Türk isimleri almış gemiler dikkatinizi çekiyor. Türk gemilerinin burada sıkça bulunmasının nedeni buradan tahıl ve hurda demir almak için uğramaları. Bu limandan Türkiye’ye yollanan tahıl miktarı yaklaşık 1 milyon ton. Kherson Limanı yaklaşık 42 ülkeyle ticaret yapıyor. Zaten şehrin ilk kurulma amacı da hem Karadeniz’de Ukrayna’yı koruyan bir kale görevi görmek, hem de bölgenin ticaret merkezlerinden biri haline gelmekmiş. Karadeniz’in kuzey kenarında yer alan Kherson ile Zonguldak arasında feribot seferleri de mevcut. Bu yolculuk yaklaşık 23 saat sürüyor.

İlk gün turunuzu güzel bir yemekle tamamlayabilirsiniz.

Kherson'da İkinci Gün

İkinci gün, Kherson’un merkezinden biraz daha dışarı çıkıp Oleshky Kumulları’nı görmenizi tavsiye ederim. OIeshky Kumları yalnızca Ukrayna’daki en büyük kum alanı değil, aynı zamanda Avrupa’nın 4 çölünden biridir.

Çölün oluşmasıyla ilgili farklı açıklamalar var. Bunlardan birincisi Buzul Çağı’nda bu bölgenin tamamının buzlar altında olması ve buzullar eridikten sonra çölün ortaya çıkışı. Bir diğer açıklama ise Baron Friedrich Falz-Fein’in kurucusu olduğu Askania Nova Vahşi Yaşam Koruma Alanı’na getirdiği bir milyon koyunun zaman içinde çevredeki otları yiyerek bitirmesi sonucu rüzgâr erozyonu nedeniyle bu bölgenin kumluk alana dönüşmesi.

Bu çöllük alan yaklaşık 300 kilometrekare alanı kaplamakta. Çöl alanın daha da yayılmasını engellemek ve çevre yerleşimleri tehdit etmesini önlemek amacıyla 20. yüzyılda çevresi ağaçlandırılmaya başlanmış. Bu sayede çölün etrafında insan yapımı bir orman oluşturulmuş. Bu orman 100 bin hektarlık büyüklüğüyle bugün dünyanın en büyük insan yapımı ormanı.

Bu çölde safari yapmak isterseniz Kherson’dan otobüsle 22 Grivna ödeyerek, 1 saatlik bir yolculuk sonrası Nova Khahovka’ya ulaşabilir, buradan da 200 Grivna ödeyerek taksiyle Oleshky Kumulları’na varabilirsiniz. Bu bölgede yeni başlayan diğer bir turistik aktivite de atla çöl gezintisi. Biz burada arazi araçlarıyla yaklaşık yarım saat süren kumul tepeleri arasında yuvarlanarak mini bir çöl safarisi yaptık. Safari ardından erikten yapılmış yerel bir içerik ikram ettiler.

Çöl safarisi sonrasında Chaika Ekoturizm Bölgesi’nde yorgunluk atabilirsiniz. Chaika kelime anlamı olarak Ukraynaca martı anlamına geliyor. Bu, hem bu bölgeye verilen isim hem de yerel halkın nehirde tekneler için kullandığı bir kelime.

Chaika, Kherson Bölgesi’nde turizme katkı sağlamak amacıyla ortaya çıkmış bir proje. Burada Ukrayna’nın yerel kültürüne ait unsurlar ziyaretçilere turistik bir atmosfer içinde tanıtılıyor.

İlk olarak burada sizin için hazırlanmış yerel Ukrayna lezzetlerini köy ortamında tadabilirsiniz.

Mutlaka kabuklu deniz ürünlerinin tadına bakmanızı tavsiye ederim.

Yemek sonrasında yerel halkın yaşamını, geleneksel Ukrayna mimarisiyle yapılmış evlerde görebilirsiniz.

Hatta burada Ukrayna geleneksel kostümlerini de deneyebilirsiniz.

Ardından yine Dinyeper’in kollarında ve üzerinde oluşmuş küçük göllerde ufak balıkçı tekneleriyle gezebilirsiniz. Yine burada da su sporları yapmak mümkün. Kano, su bisikleti buradaki alternatifler. Çevredeki doğal güzelliklere ve özellikle sudaki yansıyan görüntülere hayran kalacaksınız.

Bu bölgedeki en enteresan alanlardan biri Kunduz Gölü. Kunduzlar uzun bitkileri, köklerini yiyerek öldürüyor. O yüzden önünüzde kuru kuru ağaçlar gördüğünüzde şaşırmayın. Gölün içinde çok azot olduğu için suda epey kabarcık da var. Göle yapacağınız ziyarette şansınız varsa kunduz bile görebilirsiniz.

Bir diğer nokta da Chaika Ekoturizm Bölgesi’nin engelliler ve yaşlılar için de çok uygun bir turizm bölgesi olması. 1922’den bu yana burada hizmet veren bir sağlık merkezi özellikle Avrupalı turistler arasında oldukça popüler. Şifalı suları ve göl çevresinden çıkarılan çamur ile yapılan tedavinin İsrail Ölü Deniz (Dead Sea)’deki alternatifinden daha kaliteli ve etkili olduğu söyleniyor.

Kherson'da Üçüncü Gün 

Kherson’daki üçüncü gününüze güzel bir başlangıç için Ukrayna’daki, hatta Doğu Avrupa’daki tek İsveç Köyü olan Zmievka’yı plana almakta fayda var. 2500 kişinin yaşadığı bu şirin köyde etnik köken olarak İsveçli olan çok az kişi kalmış olmasına rağmen köy, İsveç Büyükelçiliği tarafından korunuyor.

Günün geri kalanını ise Askania Nova’ya ayırabilirsiniz. Avrupa’nın en büyük ve en eski biyosfer arazilerinden biri olan Askania-Nova, pek çok egzotik hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ukrayna’nın Yedi Harikası’ndan biri ve UNESCO Uluslarası Biyosfer Koruma Alanları’ndan biri olan bu bölge, Baron Friedrich Falz-Fein tarafından 19. Yüzyılın sonunda kurulmuş. Dünyanın dört bir yanındaki hayvanat bahçelerinden ve botanik bahçelerinden ilham alan Falz-Fein, bölgeye değişik yerlerden birçok tür getirmiş. Bu türlerin bir çoğu uyum sağlamış, hatta bir kısmı da fazlaca uyum sağlayıp doğal ortamlarından bile daha ileri giderek gelişmiş.

11.000 hektar üzerine yayılmış olan Askania-Nova’da 450 çeşit egzotik hayvan ve kuş barınmakta ve 500’ün üzerinde farklı tür ağaç ve süs bitkisi yer almaktadır. Bu bölgeyi de yine atlı safari yaparak ya da minibüslerle gezebilirsiniz. Burada unutmamanız gereken bir nokta var; safariye katılmak istiyorsanız 3 gün öncesinde rezervasyon yaptırmalısınız. 

Üçüncü günü de böyle güzel bir doğa aktivitesiyle tamamladıktan sonra otelinize geldiğinizde siz de mutlaka benimle aynı hisleri paylaşacaksınız. Bize burnumuzun dibi kadar yakın bir ülkede, üstelik hiç de tahmin etmediğimiz bir coğrafyada çölden tutun, sazlıklı göllere, yüzlerce vahşi hayvanın yaşadığı geniş arazilerden tutun, otantik folklor yaşantısı görebileceğiniz bir ortamı barındıran bir nokta Kherson. Belki de popüler gezi destinasyonlarından biraz da kafamızı kaldırıp bu kadar yakınımızdaki cennetleri keşfetmenin zamanı geldi de geçiyor. Kherson gerçekten de 3 günde size keyifli bir cennet ziyareti vaat ediyor.

Kherson'daki Şifalı Termal Kaynak Sular 

Kherson Oblastı ve Özellikleri 

Kherson Oblast kaplıca kaynakları bakımından oldukça zengin bir yer. 70’in üzerinde şifalı ve termal spa, çamurlu ve tuzlu su gölleri de burada yer almaktadır. Balneolojik kaynaklar; sağlık turizminin gelişmesi, balneolojik merkezlerin sisteminin oluşturulması ve kullanılması için ileriye dönük kaynaklardır. Ukrayna Sağlık Bakanlığı, Ukrayna Tıbbi Rehabilitasyon ve Balneoloji Araştırma Enstitüsü’nün kararında da bu teyit edilmiştir.

Ukrayna Tıbbi Rehabilitasyon ve Balneoloji Araştırma Enstitüsü, Kherson Oblastı'nın güney bölgelerindeki (Skadovsk eyaletinde bulunan şehir yerleşimi, Hola Prystan Eyaleti Obloi köyü, Oleksandrivka köyü, Novotroitskiy Eyaleti Syvaske şehir yerleşimi, Ozeriany köyü, Strilkove köyü, Henichesk eyaleti Novodmytrivka köyü) yer altı suyunun kalitesi üzerinde kestirimsel değerlendirme gerçekleştirmiştir.

Ukrayna Sağlık Bakanlığı Ukrayna Tıbbi Rehabilitasyon ve Balneoloji Araştırma Enstitüsü’nün araştırma geliştirme faaliyetleri; geçen yılların kütüphane materyallerini analiz etmeye, doğal terapötik kaynakların kullanım seviyesini ölçmeye, 6 kuyudan yeraltı suyunun kestirimsel olarak değerlendirilmesine ve onların çağdaş ve ileriye dönük kullanımının belirlenmesine, mineral yeraltı sularının kayıtlarının tutulmasına olanak vermektedir.

Doğal terapi kaynakları gruplara bölünmüştür.

  • Mineralli sular
  • Çamur
  • Tuzlu su

Geçen yıl yapılan bir araştırma; temel hidrolojik ve fizikokimyasal ölçümlerini, tuzluluk seviyelerini ve suyun kimyasal formülünü açığa çıkarmıştır. Biyolojik aktif bileşenlerin ve türlerin varlığı belirlenmiştir. Çünkü araştırma nesnelerin terapötik faaliyetlerini belirleyebilmektedir. Olası kullanım amacıyla tüm terapötik kaynaklar;

  • Üretim, ön paketleme
  • Üretim paketleme ve iç kullanım için işleme
  • Balneoterapi 

gibi tavsiye edilen kullanım amaçlarına göre ayrılmıştır.

Böylece  Kherson Oblastı’nın rekreasyonsal bir potansiyeli mevcuttur ve aynı zamanda şehirlerde resortlar kurulması potansiyeli ve ulusal bir önemi vardır. Doğal terapötik kaynakların medikobiolojik özelliklerinden dolayı önemli bir yere sahiptir.

Günümüzde terapötik kaynakların ve doğasının mevcut durumunun özelliklerinin düzenlenmesi ve tedavi maksatlı olarak tavsiyelerin geliştirilmesi için Kherson Oblastı’nın (özellikle sahil kısımlarında) muhtemel yerlerinde kültürolojik olarak araştırma yapılması gerekmektedir.

Arabat Arrow 

Arabat Oku'ndaki şifalı termal kaynak suyu, 1960’ların sonlarında petrol ve doğal gaz sondaj çalışmaları sırasında şans eseri bulunmuştur. 42 ila 45 derece sıcaklığındaki ilk termal kaynak suyu Henichesk kasabasından 10 km uzaklıkta keşfedilmiştir. Bugün o bölgede, 1980’lerde yapılan ve Arabat Oku adı verilen bir şifalı banyo mevcuttur.

1987’de Shchaslyvtseve Köyü civarında, sıcaklığı 82 ila 85 derece arasında ve yine aynı mineral bileşiminden müteşekkil ikinci bir termal kaynak suyu keşfedilmiştir. Ukrayna Sağlık Bakanlığı’na bağlı Tıbbi Rehabilitasyon ve Balneoloji (Banyo ile Tedavi Bilimi) Araştırma Enstitüsü’ne göre; bu termal suların içerisinde yüksek oranlarda iyot, bromür ve silisit asit bulunmuştur.  Termal kaynak sularının tıbbi kullanım alanına yönelik göstergeler büyük çeşitlilik arz etmektedir. Bu suların, kalp hastalıklarına, merkezi sinir sistemi hastalıklarına, omurilik sistemi hastalıklarına, jinekolojik rahatsızlıklara, endokrin ve metabolik hastalıklara iyi geldiği düşünülmektedir.

Bu sular, sedef hastalığı da dâhil olmak üzere cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Suların içeriğinde bulunan yüksek orandaki bromür bileşenleri vasküler-vejetatif distoni, astenik ve nevroz benzeri sendromlara iyi gelmektedir.

Sivaş Gölü ve Özellikleri 

Mineral içerik açısından en zengin su, Sivaş Gölü suyudur. Kendine has özelliği sayesinde, buradaki kaynak sularının tıp ve kozmetik endüstrisinde geniş bir kullanım alanı mevcuttur.

Oluşumu ve mineral bileşenleri açısından birbirine benzeyen sadece dört göl vardır dünya üzerinde. Bunlar, ABD’deki Büyük Tuz Gölü, İsrail’deki Ölü Deniz, Türkmenistan’daki Kara Boğa Gölü ve Sivaş Gölü’dür. Her yıl, Azak Denizi’nden Sivaş Gölü’ne 12 milyon ton su dökülmekte ve buharlaşan bu sular, gölün bromür, sodyum, magnezyum ve diğer değerli bileşenlerden oluşan içeriğini zenginleştirmektedir.

Sivaş Gölü’nün tuzlu suyu, Dunaliella Salina isimli bir mikroalgın varlığı sayesinde pembe renktedir. Dunaliella Salina, sadece tuzlu sularda yaşayan bir bitkidir. Bu bitki 30’dan fazla karotenoid barındırdığı için antioksidan özellikleri yönüyle oldukça meşhurdur.

Böylesine bir tuzlu su ortamında ve olağanüstü çevresel şartlar altında (güneş radyasyonu, aşırı sıcaklık ve besin öğeleri eksikliği) her organizmanın yaşaması mümkün değildir. Hayatta kalan organizmalar bunu yüksek oranda karotenoid üretebilmelerine borçludurlar.

Termal Suların İçerisindeki Maddeler 

Şifalı suların içerisinde en çok beta karoten maddesi bulunur. Beta karoten, A vitamininin bir ürünü olup sadece karoten diye de isimlendirilir. Buna rağmen, yüksek orandaki beta karoten zehirli değildir (ürün veya katkı maddesi olarak kullanıldığı kaynak hariç); çünkü herhangi bir A vitamini sadece gerektiğinde beta karoten üretir. Beta karotenin başlıca fonksiyonları şudur: Beta karoten, anti oksidant ve bağışıklık sisteminin harekete geçiren bir uyarıcıdır. Deride, bezelerde ve mukoza zarında bulunan epitel dokunun oluşumunda hem A vitamini hem de beta karoten büyük bir rol oynar.

Sağlık Özellikleri:

- Beta karoten, göğüs, cilt, rahim ağzı, akciğer, bağırsak ve mesane kanserinin oluşumunu önleyebilir. Kalp hastalıkları, damar tıkanıklıkları ve felce karşı koruma sağlar.

- Beta karoten ayrıca derinin işlevlerini artırarak serbest radikallere ve uyarılara karşı dayanıklılığını yükseltir. Deri pigmentasyonu ve güneş yanığı sürecinde de olumlu katkıları vardır. 

- Tuzlu su binlerce yıldır var olan bir maddedir. Şifalı tuzlu suyla temasa geçen pembe su, bu suyu canlandırıp aktifleştirmektedir. Şifalı tuzlu suyun yüksek bir nüfuz gücü olup, bu suyun içindeki maddeler deri vasıtasıyla kan akışına girer. Bu suyun çalışma mekanizması benzersiz olduğu halde üzerinde yeterince araştırma yapılmamıştır. 

- Tuzlu su pluripotansiyel yapıda olup vücuttaki bütün organları canlandırarak iç yapının dengesini sağlar. Ayrıca pembe suyun etkisiyle bağlantılı olarak, tuzlu suyun gençleştirici etkisi de mevcuttur. Yaşlanmayı geciktirerek hücrelerin yapısını iyileştirmektedir. Bu da tuzlu suyu diğer kozmetik gençleştiricilerden ayırmaktadır.

Şifa verici kullanımının yanı sıra Arabat Oku, ekoturizme yaptığı katkıyla da benzersizdir. Arabat’ın el değmemiş doğal alanı, ekoturizm noktasında gelecek vaat etmektedir.

Soliane Gölü 

Peloyidlerin sağlık özellikleri ile Soliane Gölü’ndeki tuzlu su, Orta Çağ’daki atalarımız tarafından da fark edilmiştir. Kazakların eski dönemlerde yaraları iyileştirmede bu suyu kullandıkları bilinmektedir. Aynı zamanda, Ukrayna’aki en eski şifalı banyo olan “Sanatoriy Hopry” 1889’dan bu yana hizmet vermektedir.

Sülfit ve sulu peloyid ile klorid ve sodyumlu tuzlu su bu şifalı banyoların temelindeki maddelerdir. Tuzlu suda bulunan yüksek orandaki klorid, karbonat ve hidrokarbon, gölü tuzlu ve alkalik bir yapıya büründürmüştür. Bu gölün bir benzerine Avrupa’da rastlamak mümkün değildir.

Araştırmacılar, bromür ve iyot ile alkali bileşenlerinin ve de nadir bir element olan borakyumun varlığını tespit etmişlerdir. Şifalı su bu özelliğini, karotinden ve bir de hormon, folükül ve penisilin gibi özellikler gösteren bileşenlerden almaktadır.

Omurilik sistemi hastalıkları, sinir rahatsızlıkları, kronik iltihaplı jinekolojik rahatsızlıklar, kadınlarda görülen kısırlık, kronik prostat ve diğer bazı hastalıklar, bu suyun içeriğindeki maddeler sayesinde tedavi edilebilmektedir. 

Kherson Oblastı'ndaki doğal kaynakların kullanımı sadece faydalı değil, aynı zamanda gereklidir de…

Bölge, iklim ve yeryüzü özellikleri ve su kaynakları yönüyle de benzersiz olup bölgede sanatoryum benzeri tedavi merkezleri konumlanmıştır. Bu merkezler, pek çok hastalığın tedavisinde uzun yıllara dayanan tecrübeleriyle pek çok insanın şifa bulmasına vesile olmaktadır.

Bölgedeki doğal şartlar ve şifalı sular hem çeşitli hastalıklarla malul kişilere hem de sağlıklı insanlara (turizme ve tehlikeli sporlara ilgi duyanlara) pek çok imkân sunmaktadır. Hastalık ve rahatsızlıkların tedavisinde kademeli egzersiz tekniklerinin kullanılmasıyla bu merkezlerde çok çeşitli rehabilitasyon ve iyileştirme tekniklerine imkan tanınmaktadır.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni