İlk olarak 12:30 Air France uçağımız ile 4 saatlik bir yolculuk ile bütün Fransa Akdeniz kıyısını gezerek ülkenin güneydoğusunda bulunan ve 2. büyük şehri olan 900.000 nüfuslu Marsilya hava alanına iniyoruz. Sonradan fark ettik ki, gelirken havadan gördüğümüz yerler bizim rotamızda gezeceğimiz yerlermiş. Hava alanına inmemiz ile Fransız nezaketi göze çarpıyor. Pasaport kontrolünden çıkıp şehir merkezine ulaşım yollarını araştırmaya başladık. Küçük ancak uluslararsı uçuşlara açık olan hava alanı kış aylarında oldukça sakin, ancak yaz aylarında yoğun.
Hava alanından çıktığınız gibi sizi uluslararası ve bizim de ülkemizde hizmet veren rent a car servisleri karşılıyor. Yanlız unutmadan tekrar belirtelim havalanı dışında rent a car servisleri ve çok geniş bir otoparka sahipler. Spor ve cabrio araçlardan tutun da minibüslere kadar istediğiniz aracı kiralama olanağı sunuyorlar. Fiyatlar ise standart 4 kişilik orta sınıf bir aracın günlük kirası 70€ - 90€ arasında ve Marsilya'dan alıp başka bir havalanında teslim imkanı sunuyorlar. Biz iki kişi olduğumuz ve maliyeti yüksek olacağı için bu alternatifi atlayarak diğer seçeneklere yöneldik. Bu noktada çıkışın hemen sağ tarafındaki geniş meydandan kalkan otobüs ve tren seçeneklerini değerlendirmek istedik. Şehri de gezmek maksadı ile otobüsten yana tercihimizi kullandık. 3€ - 4€ karşılığında metro istasyonuna geldik. Buradan da 1,5€ vererek 1 kullanım metro ve 1 kullanım otobüs hakkı olan biletlerimizi aldık.
Metro ile şehrin kalbi olan liman bölgesine kadar geldik. Metrodan çıktığımız yerde ise Tourist information office bizi karşıladı. Hemen girip döküman topladık ve gezilecek yerler ile ilgili detaylı bilgi aldık. Noel öncesi nedeni ile şehirde kermesler kurulmuş ve her yer ışıl ışıl aydınlatılmış. Soğuk havaya rağmen sokaklar dolu, herkes alışverişte, sevdiklerine hediyeler alıyordu. Kısa bir liman turundan sonra otobüs ile otelimizin olduğu eski şehir bölgesine doğru yola çıktık. Metroda aldığımız biletlerimizi kullandık tekrar. Sizin biletiniz yoksa, biletçi aramayın... Çünkü otobüse binerken şöförden de bilet alınabiliyor. Otelimiz merkez olan limana oldukça yakın. Ama biz riske atmamak ve fazladan yorulmamak için otobüs kullanmayı tercih ettik.
Marsilya'da otobüs, tramway, tren, metro gibi ulaşım olanakları yanında, alternatif bir seçenek olarak bisiklet de kullanabilirsiniz. Bir çok Avrupa şehrinde olduğu gibi burada da kiralık bisiklet kullanımı ve alt yapısı mevcut. Eşyalarımızı otele bırakarak gece bu şehri keşfe çıkıyoruz hemen. Oldukça korunmuş ve oldukça da kozmopolit. Afrikalı nüfusu oldukça fazla. Şehirde genel bir nezaket var, bazı kentlerin kendince bir kokusu, tadı olur ya. Marsilya da onlardan işte...
Şehrin yoğunluğu liman bölgesinde toplanmış. “U” şeklindeki limanın iki yanında gayet şık restoran, cafe ve barlar var. Buralarda deniz mahsullerinin yanında, pizza ve İtalyan mutfağı da ağırlıkta. Ancak diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi domuz eti yemeyenler dikkat!!! Benim gibi 4 peynirli pizzadan şaşmamanızı tavsiye ederim.
Pizza fiyatları 9€ - 16€ arasında değişiyor ve bütün restoranlarda benzer fiyatlar. O nedenle daha ucuzunu bulucam diye vakit kaybetmeyin. Ev şarabını denemenizi tavsiye ederim. Fransa'da gerçekten şarap bir kültür... O kadar ucuz ve kaliteli şaraplar var ki pahalısının farkı ne demeden edemedim, Sanırım şarap gurmesi olmak, bunu ayırt etme sanatı. Marsilya'da bir çok tiyatro ve opera mevcut, hemen her köşede bir tane karşınıza çıkacaktır.
Görülmesi gereken başlıca yerler ise limandan rahatça görebileceğiniz Notr Dam La Garde kilisesi. Buradan müthiş bir şehir manzarası var. Katedral Del La Major denizin hemen kenarında ve eski şehir bölgesinde bulunan bu yapı içeriden ve dışarıdan oldukça etkileyici. Église des Réformés kilisesi şehir merkezinde. Tren garı ile liman arasında kalan bu kilise ihtişamı ve büyüklüğü ile insanı büyülüyor.
Marsilya Belediye binasının hemen arkasında kalan ara sokakları ve temizliği ile hayranlık uyandıran eski şehirde mutlaka bir tur atmalısınız. Cafe veya restoran yok bu bölgede, ancak fotoğraf çekmek isteyenlerin kesinlikle görmesi gereken bir lokasyon. Ayrıca Katedral Del La Major da bu güzergah içinde.
Limanın hemen sol tarafında olan Cours Estienne d'Orves ise eski bir meydan ve bu meydana ulaşacağınız ara sokaklarda Lübnan mutfağından Hint mutfağına kadar bir çok restoran bulabilirsiniz. Fiyatlar uygun ve lezzetler harika. Fort Saint Nicolas ise liman girişinde bulunan surları ile hemen dikkatinizi çekecek.
Vieille Charite eskiden evsizler yurdu olarak yapılmış. Mutlaka görmeniz gereken bu yapı şu an çeşitli sergi ve kültürel etkinlikler için kullanılmakta. Alışveriş seçenekleri olarak ise butik dükkanlar ve Fransızların en ünlü mağaza zinciri olan Galeri La Fayatte mevcuttur. Marsilya'da iki adet mevcut bu alışveriş merkezlerinden. Galeri La Fayatte'de tüm dünya markalarını bulmak mümkün. Ancak hatırlatalım, oldukça pahalı Fransa'da giyim alışverişi.
Günümüzün sonuna gelirken liman bölgesinde bulunan ve Fransa'da bir çok yerde olan Casino marketten yolluk alışverişimizi yaptık. Ardından trene binmek için Marsilya Saint-Charles Tren Garına doğru yola çıktık. Tren garına geldikten sonra, mutlaka dışarı çıkıp şehir manzarasına bakın. Tepede kurulmuş olan bu istasyon hem enteresan merdivenlere, hem de güzel bir Marsilya manzarasına sahip.
Biz gezerken bagajımızı gardaki emanete bırakmıştık. Oldukça korumalı olan emanet bölümü 2€ karşılığında size hizmet veriyor. Valizimizi aldıktan sonra yaklaşık 50 dakika sürecek olan Marsilya - Nice tren seyahatimizin biletlerini almak için gişeye gittik. Kişi başı 17€ ödedik ve trene yerleştik. İki katlı olan trenin üst katına oturduk. Trenler oldukça konforlu. Bu arada kredi kartı ile ödeme seçeneği de mevcut. Hatta mutlaka yanınızda kredi veya bankamatik kartı bulundurun. Çünkü gece belirli bir saaten sonra gişeler kapanıyor ve makinalardan kart ile bilet alınıyor.