Madrid'de Gezilecek Yerler

Merhaba :)

Bir gün gezi yazıları yazmaya başlayacak olsam, ilk İspanya’yı anlatırım derdim hep, bugün hayalim gerçek oldu. Öğrenci bütçem ile yaşamak için gittiğim bu ülke, halen en sevdiğim, en sıcak insanların bulunduğu, mimari yapısı ve muhteşem doğası ile gönlümün zirvesinde yer alıyor.  

Peki, Madrid nasıl bir şehir?

İspanya’nın ve Madrid özerk bölgesinin başkenti olan Madrid, İber Yarımadası’nın orta bölgesinde yer almakta (Ülkenin tam ortasında yer alması ve başkent olması nedeniyle Ankara’ nın İspanyol kökenli versiyonu da diyebiliriz :)). Avrupa Birliği’ ne bağlı ülkelerin şehirleri arasında dünyanın en kalabalık beşinci şehri olan Madrid, aynı zamanda İspanya’nın da en kalabalık şehridir.

Puerta Del Sol (Güneş Kapısı) 

Madrid’ de gezilecek yerlerden bahsetmeye başladığımızda ilk olarak, şehir merkezinde yer alan ve şehrin en kalabalık bölgeleri arasında bulunan Puerta Del Sol (Güneş Kapısı) Meydanı karşımıza çıkmaktadır. Burası alışveriş yapabileceğiniz ve yemek yiyebileceğiniz birçok dükkan ve restoranın bulunduğu kalabalık bir meydandır. Ara sokaklardaki dükkanlardan uygun fiyatlara hediyelik eşyalarınızı da alabilirsiniz.

 

Ayı Heykeli

Puerta Del Sol meydanında göreceğiniz bu heykel, meydanın ve Madrid’in sembolü haline gelmiştir. Birçok kaynağa göre ismi farklı olsa da, kabul gören isim: Ayı ve Çilek Ağacı’ dır. Yaklaşık 20 ton ağırlığında olan bu heykel, 13. yüzyıldan beri alanda yer almaktadır.

Plaza Mayor (Büyük Meydan)

İspanya’ nın tüm şehirlerinde yer aldığı gibi, Madrid’ de yer alan Plaza Mayor da geniş ve görkemli bir meydandır. Türkçe ismi ‘Büyük Meydan’ olan bu alan, III. Felipe döneminde yapılmış ve etrafı üç katlı binalar ile çevrilmiştir. Ayrıca, meydanın ortasında 17. yüzyıl döneminde inşa edilen III. Felipe’ nin bronz bir heykeli de yer almaktadır. Puerta Del Sol Meydanı'nın birkaç sokak ötesinde yer alan bu meydanda, Flamenko kıyafetlerini deneyerek fotoğraf çekilebilir, sokak sanatçılarını izleyebilir ve tapas lezzetlerini tadabilirsiniz.

Mercado de San Miguel (San Miguel Pazarı)

Plaza Mayor’dan yürüyerek ulaşabileceğiniz bir mesafede yer alan bu pazarda çok uygun fiyatlara yerel lezzetleri tadabilir, taze meyvelerden satın alabilir ve meyve suları içebilirsiniz (Özellikle çilek ve hindistan cevizli olanı enfestir:)).

Cathedral de la Almudena (Almudena Katedrali)

San Miguel pazar yerinin (Buradan pazar yeri diye bahsederken komik görünüyor ama öyle J) bir üst sokağında yer alan Calle Mayor üzerinden yaklaşık 5 dakika uzaklıkta yer alan Almudena Katedrali’ nin yapımı 1883 yılında başlamasında rağmen yıllarca tamamlanamamış ve 1993 yılında Papa II. Jean Paul tarafından açılmıştır. Katedralin iç dizaynı, birçok katedrale göre daha modern tarzda yapılmıştır. Madrid Kraliyet Sarayı ile yan yana bulunmaktadır.

Palacio Real de Madrid (Madrid Kraliyet Sarayı)

Parlamenter monarşi ile yönetilen bir ülke olan İspanya’da, kraliyet ailesinin yaşadığı ve devlete ait olan saraydır. Özellikle sarayı çevreleyen demir kapıların çok yüksek olması ve binanın eşsiz mimari nedeniyle oldukça görkemli görünmektedir. Mütevazi bir yaşamı tercih etmeleri nedeniyle, kraliyet ailesinin bu sarayda daha az yaşamayı tercih ettiği birçok ispanyol tarafından da doğrulanmıştır. Avrupa’ nın en büyük sarayı olma özelliğini taşıyan bina toplam 135.000 metrekare bir bölgede yer almakta ve sarayın 3.418 odası bulunmaktadır. Ayrıca, devlete ait olması nedeniyle saray turistler tarafından ziyaret edilebilmektedir.

Puerta del Alcala (Alcala Kapısı)

Bağımsızlık Meydanı (Plaza de la Indipendencia) üzerinde yer alan anıt, 1778 yılında yapılmıştır. Şehrin en geniş parkı olma özelliğini taşıyan Parque del Retiro’ nun da girişlerinden biriinin önünde yer almaktadır.

Parque del Retiro (Retiro Parkı)

Eğer sizler de şehri gezerken toplu taşıma kullanmaya direnenlerdenseniz, atıştırmak için yanınıza bir şeyler alarak mola verebileceğiniz en mükemmel park karşınızda duruyor. 19. yüzyılın başlarında halka açılan bu parkta, bisiklet süren ve paten kayan insanları, çeşitli sokak sanatçılarını görebilir ve eşsiz Kristal Saray’ı (Palacio de Cristal) da ziyaret edebilirsiniz.

Palacio de Cibeles (Kibele Sarayı)

Puerta de Alcala’ ya ortalama 5 dakika yürüme mesafesinde ve Kibele Meydanı’ nda (Plaza de Cibeles) yer alan bu göz kamaştıran bina, yıllarca posta binası olarak kullanılmasının ardından, günümüzde belediye binası olarak hizmet vermektedir. Binanın içerisinde fotoğraf çekmek yasak olduğu için, o görkemli manzarayı ne yazık ki paylaşamıyorum. İmkanınız var ise, meydandan mutlaka aksam da geçmenizi ve mükemmel ışıklandırması ile binayı seyretmenizi öneririm.

Fuente de las Cibeles (Kibele Çeşmesi)

Kibele Meydanı’nda yer alan bu çeşme, Ventura Rodriguez tarafından yapılmıştır. Akşamları belediye binası ile ışıklandırması izlenmeye değer.

Gran Via (Büyük Yol)

İstanbul’ da Nişantaşı’ na benzeyen bu cadde, Avrupa’nın gözde gece hayatına sahip caddelerindendir. Gran Via ve Calle de Alcala’ nın kesiştiği noktada yer alan Metropolis Binası da görülmeye değerdir.   

Plaza de Toros de Las Ventas

Madrid’de yer alan bu alan boğa güreşlerinin doğum yeri olarak anılmaktadır ve 1931 yılından beri halka açık olarak hem boğa güreşlerinde hem de konser ve benzeri etkinliklerde kullanılmaktadır.

Museo del Prado (Prado Müzesi)

Madrid’ de en çok ziyaret edilen müze olma özelliğini taşıyan bu binada resim ve heykellerin yanı sıra madeni para gibi birçok koleksiyona da yer verilmektedir. Velazquez, El Greco ve Goya gibi ünlü İspanyol ressamların resimlerden etkilenmişseniz, gerçek tabloları gördüğünüz anda büyüleneceksiniz.

Estacion de Madrid Atocha (Madrid Atocha Tren İstasyonu)

Bir tren istasyonundan çok daha fazlasına şahit olacağınız bu yer, size istasyondan çok adeta botanik bahçesindeymişsiniz gibi hissettirecek. Bu istasyon, Puerta del Sol Meydanı'na yaklaşık 15 dakika uzaklıkta olmakta ve meydandan yürüyerek rahatça ulaşabilirsiniz.

                                         

Psichemistblog

Yazar Hakkında

Psichemistblog

Biz bir psikolog ve bir kimyager, yeni maceralara atıldıkça daha da mutlu olduğumuzu ve büyüdüğümüzü gördük. İstedik ki, paylaşıldıkça çoğalsın, hep birlikte daha da mutlu olalım!