Bali’ den Endonezya havayolları ile 3 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra sihirli ülke Singapur’ a vardık (Changi International Airport). 40 adet ada dan oluşan ve toplam yüz ölçümü adalar ile birlikte 622km2, nüfusu ise 5.000.000 civarındadır. Ülkenin en yüksek noktası yaklaşık 177 m’lik Timah Dağıdır. Para birimi Singapur Dolarıdır yaklaşık 1 Singapur Doları 1.25 Türk Lirasıdır.
Ülkenin simgesi Merlion yani gövdesi balık ve başı aslan şeklinde olan mitolojik bir kahraman. Balık gövdesi ülkenin deniz ve balıkçı bir ülke olduğunu aslan başı ise aslanlar ülkesi olduğunu simgeliyor.
Singapur Cumhuriyeti, Malay Yarımadasının güney ucunda ve Malezya’nın hemen altında yer alıyor. Kuzeyde Malezya'nın Johor Eyaleti, güneyde ise Endonezya'nın Riau Adaları ile çevrili, dünyanın sayılı şehir devletlerinden biridir. Tropikal bir iklimi olan ülke de sıcaklık ve nem oranı yüksektir.
Singapur da herşey oldukça düzenli, giriş işlemlerimizi yaptıktan sonra taksi ile otelimize gitmek için yola koyulduk. Şehir yaklaştıkça Singapur bizi şaşırtmaya başladı. Oldukça gelişmiş bir yollar, düzenli siteler yem yeşil bir doğa. Otelimiz çok merkezi bir yer olan Singapore River’ın hemen kıyısın da.
Bu bölge ayrıca gece hayatının merkezi olan Clarke Quay ve alışveriş caddesi olan Orchard Street’e çok yakın. Hemen eşyalarımızı otele bırakarak şehri gezmek için kendimizi dışarı attık. Hava oldukça nemli ve sıkıntılıydı. Zaten kısa bir süre sonrada şiddetli ama kısa süreli bir yağmur bastırdı. Yani bir anda ıslandık ve bir anda kuruduk diyebilirim.
Her yer bir başka şehir burada, her köşe başı sizi oldukça şaşırtıyor ancak şehri dört ana bölüme ayırabiliriz bunlar; Orchard Street, Little India, Sentosa Island ve Chinatown.
Daha doğrusu gezilmesi gereken 4 bölge. Genel olarak çok renkli ve eğlenceli bir şehir burası. Sokaklarda oldukça lüks arabalar şık insanlar ve cafeler var. Tabi her bölge bir ülke gibi
Örneğin Chinatown’a gittiğinizde Çin de gibi Little India da ise Hindistan'da gibi hissedeceksiniz. Sentosa Adası'nda ise oldukça eğlenceli bir park içinde oteller, cafe ve restoranlar, plajlar, oyun alanları gibi sayısız aktivite olanağı var. Orchard Street üzerinde ise birçok şık alışveriş merkezi ile beraber dünyaca ünlü markaların dev mağazaları var. Oldukça renkli ve hareketli olan cadde şehrin kalbi durumunda.
İlk olarak akşam üstü olduğu için merkez konumundaki Orchard Street’e gidiyoruz. Biz otelimizin yakın olması nedeni ile yürüdük. Siz teksi yada metro seçeneklerini de kullana bilirsiniz. Ancak şunu unutmayın taksiler oldukça pahalı. Aslında ülke olarak pahalı bir ülke Singapur, sakın Endonezya, Malezya gibi ülkeler ile karıştırmayın. Ne kadar pahalı derseniz bir Avrupa şehri kadar pahalı olduğunu söyleyebilirim.
Bu cadde üzerinde çok sayıda büyük alış veriş merkezi var. Singapur kadar küçük bir şehir devletinde 90 üzerinde alışveriş merkezi olduğunu düşünürsek bunların %70’i bu cadde üzerindedir. Bu caddenin bir ucunda Little India bir ucunda Chinatown’un olduğunu düşünebilirsiniz. Alışveriş merkezleri oldukça kalabalık çok ucuz olmamak ile beraber fiyatlar Türkiye den farklı değil ancak buranın asıl özelliği dünya da çıkan yeni ürünlerin her yerden önce burada bulunabilmesi.
Birçok golf klübü de şehirde mevcut onlarca golf sahası şehrin dört bir yanına yayılmış durumda. Bizim ikinci adresimiz ise Little India gitmeden ve görmeden tam kafanızda canlandıramıyorsunuz ancak gittiğiniz anda sanki Delhi de bir ana cadde de olduğunuzu sanıyorsunuz. Her yerde Hint kökenli insanlar, dükkanlar, restoran ve tapınaklar. Ve o zaman gerçekten Little India denmesinin nedenine hak veriyorsunuz. Burası büyük bir ana caddeden ve onu kesen ara sokaklardan oluşuyor. Oldukça renkli bir cadde ve hemen girişinde bir Hindu Tapınağı var. Bu tapınak Serangoon Road caddesi üzerindeki Sri Veeramakaliammen Tağınağı'dır. Little India'da bu cadde etrafındadır. Bu alanda yer alan alışveriş malları, yemekler, tapınaklar sayesinde kendinizi Hindistan'da zannediyorsunuz.
Singapur oldukça güvenli ve çok sıkı yasaların olduğu bir şehir. Bir çok yasak var bunlardan bazıları sokakta sigara içmek, toplu taşıma araçlarında yemek yemek, yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmek yasak, gece duş yapmak yasak, eğer park yeri bildiremiyorsanız araba alamıyorsunuz gibi bir çok bize saçma gelecek şey orada yasak o nedenle dikkatli olun.
Chinatown genelde Çinli nüfusun yaşadığı bir bölge dükkan tabelaları, restoranlar ve yöresel dükkanları ile küçük bir Çin şehri gibi. Bu bölgede elektronik eşyalar, yeme içme, hediyelik eşyalar hem çok çeşitli hem de daha ucuz. Mimari olarak gerçek bir Çin mahallesi olan bu bölge oldukça renkli. Flamalar, tabela ve tapınakları ile kesinlikle görmeniz ve gezmeniz gerek bir bölge.
Ulusal Orkide Bahçesi ise bin bir renkte çiçeğin olduğu bir park burada eşsiz renkteki orkide çeşitlerinin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Parka giriş 5 Singapur doları. Ve park adanın en yüksek bölgesinde kurulmuş. Son olarak çiçek merakınız varsa burayı mutlaka ama mutlaka görmelisiniz.
Son olarak Sentosa Adası'na doğru yola çıkıyoruz. Buraya gitmenin bir kaç yolu var tren veya kara yolu ile ulaşabilirsiniz ancak bence en eğlenceli olan teleferik ile gitmek. 50m yüksekte her tarafı cam kabinler ile hem şehir hem de Sentosa manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca VIP cabinlerde yemekli olanlardan da faydalanabilirsiniz. 1974’ ten beri çalışan bu teleferikler günümüze kadar yenilenerek gelmiş. Yaklaşık 10 dakika süren seyahatin bedeli ise 26 Singapur Doları o da yaklaşık 35TL yapıyor.
Sentosa’nın kelime anlamı Malay dilinde "sakinlik, sükunet" demek. Sentosa'da iki kilometrelik Fort Siloso isminde bir plaj, golf sahaları, eğlence parkları ve çok farklı aktivite olanakları mevcut. Ada Malay halkının ilk yerleşmeye başladığı dönemde Plaun Blakang Mati adıyla anılıyormuş, anlamı "ölüm adası". Sebebi ise adanın çok fazla korsan saldırısına maruz kalmasıymış.
Tiger Sky kulesinden 131 metre yüksekten Hint okyanusu ve çevredeki kara parçalarını görebilirsiniz. Ücreti kişi baş 15SGD, çıkıp inmesi ise 15 dakika sürüyor.
20.000’e yakın canlı kelebek çeşidini ve 5000' e yakın böcek cinsini burada inceleye bilirsiniz.
Songs of the Sea' ise yarım saatlik bir gösteri, bir prensese aşık olan bir gencin prensesi kötü güçlerden kurtarma çabasını anlatan lazer ve su oyunların dan oluşan bir gösteri. Giriş ücreti ise 15SGD.