Norveç Rüyası: Bergen

İskandinav şehirleri genellikle soğuk gelirdi gözüme. İnsanları soğuk, şehirleri biraz sıkıcı... Oslo’dan sonra nerelere gidebilirim diye araştırma yaparken Bergen’e denk geldim. Fotoğraflarıyla heyecanlandırdı beni. Daha çok incelemeye başladım ben de. Sanki İskandinav değil de bir Akdeniz şehrine gidecekmişim hissine kapıldım. "Burayı mutlaka görmeliyim, gezmeliyim" dedim kendime.

Norveç’te en beğendiğim şehir oldu Bergen. Kendini bazen bir şehre ait hissedersin ya hani... Bergen bende o hissi yarattı. Çok yağış alan bir şehir olduğu için hangi mevsimde giderseniz gidin yağışa denk gelme ihtimaliniz yüksek.

Yolculuğumdan bahsetmek gerekirse, 5 arkadaş kiraladığımız arabayla Oslo’dan Bergen’e sekiz saat gibi bir sürede geldik. Yolun bu kadar uzamasının nedeni Norveç’in doğası aslında. Yolda manzara içinde kaybolduk sürekli. Kaybolduk derken yoldan çıkmadık elbette. Bazen gölet kenarı, bazen orman içi yollarda devam ettik. Anladık ki Norveç’i en güzel yollarında hissedersin... Yol üzerinde,  Haukelifjell, Latefoss, Odda, Ulvik, Flam gibi harika ötesi yerlerden geçerek Bergen’e ulaştık.

Norveç’in en şirin şehrine geldiğimizi şehrin girişi itibariyle anladık. Çatıların her biri renk cümbüşü ile merhaba dedi. Bergen'de sürekli yağmur yağıyor. Öyle ki 2006 yılında, 85 gün boyunca aralıksız yağmur yağmış bu güzel şehirde. Fakat şunu da söylemekte fayda var: Yağan bu yağmurların ardından şahane bir gökkuşağı çıkıyor, şehir harika bir görüntüye bürünüyor bu sayede. 

Bergen'de nereleri görmeli, neler yapmalı?Fisketorget
Fishertorget'te her sabah 06.00 – 07.00 gibi balıkçılar iş başı yapıyor. Tezgahlar onlarca çeşit balıkla dolduruluyor. Tezgahların hemen arkasında oturma alanları var. Dileyenler ürünü seçip pişirilmesini masalarında izleyebilirler. Büyük yengeçlerin bulunduğu camekandan baktığınızda muhtemelen içiniz ürperecek. Benim favorilerim, karides ve balina eti oldu. 

Vagen Koyu
Vagen Koyu, balıkçılar pazarının da kurulduğu limanın bulunduğu alan. U şeklindeki bu koyun iki tarafındaki sivri çatılı ve rengarenk evler görülmeye değer. Şehri keşfederken yapacağınız yürüyüş için ideal bir meydan.

Torgalmenningen Meydanı
Bergen, sokak sanatçılarının, ressamların bulunduğu klasik bir Avrupa kenti. Şehrin en dinamik alanlarından birisi de bu meydan. Kaykay yapan çocuklar geçerken çarpabilir, dikkat!  Alışveriş tutkunu gezginler için pek çok mağaza da bulunuyor meydanda. Yalnız fiyatların çok da uygun olduğunu söyleyemem. 

Hansa Evleri
Vagen Koyu önünüzdeyken sağ tarafından devam ettiğinizde renkli evler göreceksiniz. Bir tanesinin ara sokağından girin. Hansa tüccarlarının bulunduğu alana çıkacaksınız. Evlerin neredeyse hepsi ahşap. Fakar ilk yapıldığı halde değil, her biri yangın tehlikesi nedeniyle restorasyon görmüş. Sonrasında da, ahşap ev yapmak yasaklanmış zaten. Burada el işçiliklerinden ev dekorasyonuna, uygun tasarım ürünlere kadar birçok hediyelik eşya bulabilirsiniz.

Bergen Sokakları
Bergen’in sokaklarında dolaşırken şehre bir kez daha hayran olacaksınız. Norveç’te sanırım bu bir kültür. Eski evleri her zaman koruyorlar. Stavanger şehrinde de aynı durumla karşılaşmıştım. Kiminin rengi, kiminin çatısı, kiminin penceresi... Bir farklılık mutlaka var ama bu farklılıklar bir araya gelerek sokaklarda müthiş bir uyum yaratıyor. Hansa Evleri'ni gördükten sonra arkasından yürümeye devam edin. Yol sizi bambaşka güzelliklerin bulunduğu sokaklara atacak.

Floyen Tepesi
Bergen’e kadar gelip de şehre tepeden bakmak güzel olmaz mı? Finiküler sistemi ile, 45 NOK karşılığında yukarıya seyir alanına çıkabilirsiniz. Benim tavsiyem akşam veya gün batımında çıkmanız. Yukarıda Floyen Tepesi'nde keçilerin bulunduğu bir ahır da var. Bazen keçiler dışarı çıkıyor. Şehirle beraber manzarayı yakalayabileceğiniz güzel fotoğraflar sunabilir.

Fotoğrafların devamı için instagram : seymen.b