Eylül ayında, hani sıklıkla basına yansıyan ve nüfusunun % 85’inin kadınlardan oluştuğu söylenen, Ukrayna’nın batısında yer alan Lviv’e gittim ve burada tam 5 gün kaldım. En ince ayrıntısına kadar birçok yerini gezdim.
Lviv’e gitmekteki amacım öncelikle UNESCO’nun Dünya Kültür Miras Listesi’nde olan bir şehir olmasıydı. Vikipedia’yı kaynakça gösterirsem; şehrin 860.000 kişilik nüfusunun % 88'i Ukraynalı, % 8'i Rus, % 1'i de Polonyalılardan oluşuyor. Hatırı sayılır kadar da Ermeni ve Yahudi asıllının yaşadığını da öğrendim. Yine eski bir Doğu Bloku ülkesi olması nedeniyle de Eski Sovyet Cumhuriyetleri ve tek tük de olsa Türki Cumhuriyetlerden insanlar gelmiş ve kültürlerini de getirmişler, bu nedenle şehrin çok zengin bir mutfağı olduğunu söylemeliyim. Bu izlenimlerimi ayrıca Gezimanya.com’da paylaşmıştım, çünkü birkaç satırla geçiştirmek haksızlık olurdu. (http://gezimanya.com/GeziNotlari/farkli-konseptli-restoranlariyla-zengin-kulturlu-kent-lviv)
Ayrıca günde yaklaşık 200.000 kişi şehre giriş yapıyormuş. Şehir oldukça turistik, gerçekten görülecek ve gezilecek birçok şeye sahip. Yine çok tavsiye edeceğim bir yer daha var; Lviv yakınlarında meşhur Hürrem Sultan’ımızın doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği Lviv’e 75 km uzaklıkta bulunan Rohatyn kasabası. Burası ile ilgili gezi notlarımı da yine Gezimanya.com’da ayrıca paylaşmıştım. (http://gezimanya.com/GeziNotlari/hurrem-sultanin-dogdugu-yer-rohatyn)
Gelelim şu nüfusunda ağırlıklı olarak kadın olması hususuna... Şu ana kadar birçok ülke ve 100'ün üzerinde şehir gezdim, ama Lviv’de söylendiği gibi denilen oranda kadını ortalarda görmedim. Tamam kadınları Slav ırkının estetiğini taşıyorlar, gerçekten güzeller ama denildiği gibi bir oran olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen Ukrayna hükümeti veya her kim ve/veya neyse bu şehir efsanesini çıkararak bazı turistleri çekmeye çalışıyor olabilirler. Yani bu nedenle gidenler kesinlikle büyük hayal kırıklığı yaşayacaklardır. Ama diyorsanız ki Lviv'e kadar geldim bu şehirde hiç mi gece hayatı yok; tabii ki var, birçok gece kulubü bulabilirsiniz. Bunların bir kısmı restoran, kafe ve gece belli bir saatten sonra striptiz club olarak hizmet veren yerler. Tavsiye edeceğin yer var mı derseniz hemen şehir meydanında bulunan Club Slit'e gidilebilir. Burada 15 USD civarı bir bedelle güzel bir yemek yiyebilir, isterseniz çay veya başka bir içeceğinizi mini balkon terasında Svobody Caddesi manzarasında içebilir veya gece belli bir saatten sonra başlayan, ücretli girişi olan striptiz showları izleyebilirsiniz. Ama birçok ülke gezdim, bir sürü şehir gördüm, kadınların çok fazla ortalarda olduğu ve erkeklere neredeyse tekliflerde bulunduğu iki şehir söyleyebilirim; Tayland’ın başkenti Bangkok ve Filipinlerin başkenti Manila.
Lviv’in şehir merkezinde gezilecek yerlerine bir göz atalım; Old City denilen bölgenin merkezinde Rynok Square yer alıyor. Burada kafeler, restoranlar, müzeler, kiliseler var; her an müzisyenler, ressamlar veya gösteri yapan sanatçılarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca buradan hareket eden Chuda Train denilen tekerlekli gezi trenine binilebilir ve yaklaşık 1 saatte eski şehir gezilebilirsiniz, ayrıca şehir merkezinin de bir kısmı bu güzergâh içerisinde.
Lviv’in çikolata kültürü çok zengin, Old City içerisinde birkaç tane çikolata mağazaları var. Buralarda bin bir çeşit satılan çikolatalardan oturup afiyetle yiyebileceğiniz gibi, çikolatalı içecekler de içebilirsiniz.
Şehir merkezinde Svobody Caddesi’nin başlangıcında Opera Binası var, burası kocaman bir meydan. Caddenin her iki tarafında kafe, restoranlar ve mağazalar mevcut, orta bölümü de kocaman bir park şeklinde ve günün her saati insanlar burada zaman geçiriyorlar.
Şehrin merkezinin hemen yanı başında bulunan Bira Müzesi gezilebilir (Lviv Beer Museum). Burası eski fakat faal bir bira fabrikasıyla içi içe. Hem müzeyi gezip hem bira içebilirsiniz, isterseniz de hoş bir restoranı var, orada yemeğinizi de yiyebilirsiniz.
Bir başka görülecek yer de adeta bir sanat müzesi gibi olan meşhurLychakiv Cemetery olarak adlandırılan devasa mezarlık. Burası da Lviv merkezine çok yakın; otobüs, tramvay ile de gidilebilir. Bu mezarlığa şehrin zengin tabakası, sanatçılar ve üst düzey bürokratları defnediliyormuş, ayrıca bir kısmı da şehitlik olarak ayrılmış. İkinci Dünya Savaşı ve çeşitli geçmiş dönemlerde savaşlarda ölenler buraya defnedildiği gibi son dönemde Rus yanlısı ayrılıkçılarla yaptıkları iç savaşta ölenlerden Lvivliler de bu mezarlığa defnediliyormuş, ben mezarlığı gezerken çok yeni defnedilen bir asker cenazesini ve ağlayan yakınlarını gördüm, oldukça üzücüydü. Ruslara karşı müthiş nefretleri var ve bunu kimi objelere de yansıtmışlar.
Alışveriş derseniz şehir merkezinde ünlü markaların mağazaları ve küçük ölçekli marketler var, ancak büyük bir avm bulabilmek mümkün değil, eğer böyle bir yere ihtiyaç duyarsanız şehrin 20 km kadar dışarında yer alan King Gross isimli alışveriş merkezine gitmeniz gerekecek. Oraya gidiş de yine belediye otobüsü ile mümkün ve şehir merkezinden kalkıyor. Ben taksi ile gittim ve maliyeti yaklaşık 7 USD oldu.
Şehir çok temiz, insanları medeni, tarihi dokuya ve doğal güzelliklere sahip çıkmışlar. 50-100 sene önceki fotoğraflara bakıldığı zaman çok şey değişmediği görülüyor. Kimse kimseye bakmıyor, rahatsız etmiyor, trafik kurallarına uyuluyor.
Ayrıca maalesef ki son iç çatışmalar nedeniyle paraları çok değer kaybetmiş, yani oldukça ucuz bir destinasyon ve ülkemize de yakın sayılabilecek bir yerde. Bu güzel kenti görmeye gidenlerin çok memnun olacaklarını ve tekrardan gitmek isteyeceklerini düşünüyorum.