Kiev'de Sonbahar

Son iki yıldır bende bir Ukrayna sevgisi oluştu; Odessa, Lviv ve Rohatyn’dan sonra bu defa rotam başkent Kiev’e yöneldi. Ukrayna’nın nelerini sevdim ve bu ülkeye beni neler çekti? Öncelikle çok medeni ve barışsever insanlar, tabiat harika, ülkemize oldukça yakın, ülkeye girişte vize istenmiyor ve fiyatlar da bize göre oldukça ucuz, işte bu faktörler bir araya gelince Ukrayna’nın daha birçok yerini keşfedeceğimi düşünüyorum.

İstanbul’dan Kiev uçak ile yaklaşık 2 saat sürüyor, uçuşumu Türk Hava Yolları millerimle yaptım, otel rezervasyonumu da aylar öncesinden booking.com’dan yapmıştım. Havaalanı oldukça sakin, her şey düzenli kısa sürede valizimizi aldık ve dış kısma çıktık. Şehre ulaşım için toplu taşım araçları olmasına rağmen hemen hemen her zaman ilk enerjimi yollarda tüketmemek için taksi veya shuttle türü ulaşım araçlarını tercih ederim. Kiev’e gitmeden önce yaptığım araştırmada havaalanı şehir arası taksi ücretlerinin 25 USD civarı olduğunu okumuştum, yanıma yanaşan korsan taksiciyle de kısa bir pazarlık sonucu 20 USD vererek şehir merkezine ulaştım.

Otelim şehrin en merkezi yeri olan Bağımsızlık Meydanı’na hâkim bir yerde ve en merkezi caddesi Khreschatyk’in hemen başında olan Ukreina Otel’di. Yani bizim Taksim’de The Marmara Otel gibi bir konumdaydı otelimin yeri, fiyatını da söyleyeyim iki kişi dört gece 232 USD idi.

Kiev ile ilgili kısa bir bilgi verdikten sonra gezi notlarımı aktarayım. Kiev veya Kyiv, Ukrayna'nın başkenti ve en büyük kentidir, nüfusu yaklaşık 2,8 milyondur. Kiev hakkında 1400 yıl eskiye kadar dayanan belgeler bulunmaktadır. Ukrayna'daki inanışa göre Kiev üç kardeş tarafından kurulmuştur; Kyi, Şçek ve Horiy ve kız kardeşleri Libid. Şehrin bazı yerlerinde bu kardeşleri temsil eden heykellere rastlamak mümkündür. Şehrin kenarından Dinyeper Nehri geçiyor, metroları, geniş yolları ve büyük parklarıyla güzel bir şehir.

Gezi izlenimlerimi otelimin bulunduğu yerden anlatmaya başlayayım, Bağımsızlık Meydanı (MaidanNezalezhnosti) Ukrayna tarihinde birçok önemli olaya şahitlik yapmış. 2004 ve 2005 yıllarında Turuncu Devrim, 2013 yılında Rus yanlısı Başkan Yanukovitch’e karşı Avrupa Birliği taraftarlarınca yapılan protesto gösterileri ve sonuçta başkanın ülkeyi terk ederek Rusya’ya kaçması sonucunu getiren gösterilerin merkezi olmuş. Bu değişim hareketlerinde ölenler de unutulmamış ve bu meydanın birçok yerinde resimleri yer almakta. Bu arada belirtecek olursam meydan ile Ukraine Hotel arasındaki dışı camla kaplı yüksek bina orta ölçekli bir avmdir.

Khreschatyk Caddesi yaklaşık 1,5 km civarı oldukça geniş, yayalar için karşıdan karşıya geçiş yok sayılır, birçok alt geçit yapmışlar. İnsanlar buraları kullanarak karşı taraflara geçiyorlar ve bu alt geçitlerde alışveriş yerleri de mevcut. Cadde hafta sonları trafiğe kapatılıyor ve müzik, spor türü birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Caddenin her iki tarafında çok sayıda mağaza, restoran ve kafe var ve çok canlı olduğunu söyleyebilirim. Caddenin baş tarafını Bağımsızlık Meydanı kabul edersek sonunda da Besarabsky Market olarak adlandırılan büyük devasa bir binada pazar yerini görebilirsiniz. Bu binanın bir kenarında da Türk kebap lokantası olduğunu belirteyim. Bir başka lokanta önerim de meydanda McDonalds’ın hemen yanı başında bulunan Kırgız Restoran, Kırgız yemeklerini tatmanızı tavsiye ederim. Bu yolun sonunda pazaryerinin yanında yine Ukrayna’nın meşhur çikolata markası Rosher’in kocaman bir mağazası var, onlarca çeşit çikolataları uygun fiyatlarla satın alabilirsiniz.

Şehir çok fazla büyük değil yürüyerek veya kısa mesafeli yerleri de zaman zaman taksi kullanarak gezilebilir. Ancak isteyenler için Hop On Hop Off kırmızı şehir turu otobüsleri de var ve Bağımsızlık Meydanı’ndan kalkıyor. Otobüsün güzergâhı boyunca birçok gezi noktasını görebilir ve bilgilenebilirsiniz. Ben hem otobüse bindim hem de söz konusu güzergâhları sonradan etraflıca gezdiğimi belirteyim.

Mother Motherland Anıtı ve Savaş Müzesi. 530 ton ağırlığında, 68 metre yüksekliğinde devasa bir heykel, Dnipro Nehri’ne hâkim ve birçok yerden gözüküyor. 1981 yılında dönemin Sovyet Lideri Leonid Brejlev tarafından açılışı yapılmış, heykelin bulunduğu yerde açık ve kapalı alanlar içerisine yayılmış bir de Savaş Müzesi var.

Kiev katedraller ve büyük kiliseler açısından oldukça zengin. Kyiv Pechersk Lavra, St. Sophia Cathedral, St. Michael’s Golden Domed Monastery ve Kyivo Pechers Lavra belli başlılarıdır ve gezmek için oldukça zaman ayırmak gerekiyor.

Golden Gate olarak adlandırılan yapı 1037 yılından kalma ve o dönemler şehrin giriş kapılarından birisiymiş. Şu an Kiev şehir merkezinin içerisinde yer alıyor ve yanı başında küçük bir park ve restoran, kafelerle iç içe bir yerde bulunuyor.

Şimdi biraz nehir kıyısına inelim yani Kiev’in sahiline, bahsetmek istediğim popüler bölgenin adı Podil. Podil, Dnipro Nehri kenarında ve Kiev’in merkezine yani Bağımsızlık Meydanı’na yürüyerek yaklaşık yarım saat kadar bir mesafede bulunuyor. Ama buraya ulaşmak için bir başka güzel bir yol daha var, o da füniküler yani raylı bir ulaşım sistemi. Bu yolu izleyerek Podil veya nehir turu teknelerinin kalkış yerlerine ulaşmak daha çok hoşunuza gidecektir.

Podil’de sanki bir sahil kasabası atmosferi olduğunu hayret ederek göreceğinizi düşünüyorum. Burada kafe ve restoranlarda güzel zaman geçirebileceğiniz gibi Dnipro Nehri turu yapmak isterseniz de gezi tekneleri ile şehrin bazı simgesel yapıları ve yeşil kıyılarının görülebileceği turlar yapabilirsiniz.

Kiev gezimin son günü yaptığım ve çok beğendiğim bir yeri sizlerle paylaşmak istiyorum; Mejigorye Rezidansı olarak adlandırılan büyük bir malikâne ve kompleks. Hikâyesi ile beraber burasını anlatayım, 2013 yılında çıkan olaylarda ülkeyi terk eden devrik Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç tarafından yaptırılmış. Kiev'e yaklaşık 20 km mesafede Kiev Denizi olarak adlandırılan baraj gölünün hemen kıyısında yer alan, 1.400 dönümlük ormanlık bir alan içerisinde kurulu ve içerisinde malikâneler, golf sahaları, hayvanat bahçesi, organik sebze-meyve yetişen bölümler, suni dere ve göletlerin de bulunduğu bir yer. Şu an müzeye dönüşen bölge o kadar büyük ki özel akülü araçla gezilebiliyor. Burada Rus Devlet Başkanı Putin için de bir misafir evi yapılmış olduğunu da ilave edeyim. Buraya ulaşmak ise şöyle; meydandan kalkan minibüs ile gidebilirsiniz ancak aracın hareketi aracın dolmasına bağlı fakat oldukça talep gören bir yer olduğu için en fazla yarım saat kadar bekleniyor.

Kiev gezim sona erdi gerçekten ve çok memnun ayrılıyorum. Beklentilerimin hepsini karşılayan bir şehir oldu.