Saas-Fee'de Kayak Tatili

2015'in son haftasını ve yılbaşı gecesini İsviçre'de yaşayan yeğenlerimizin daveti ile İsviçre'de geçirdik. Uçağımız Basel Havalanı'na indiğinde önce bizi bekleyen ekibin diğer üyeleri ile hasret giderdik ve hemen yola koyulduk.  Ekip; biz, İsviçre'de yaşayan yeğenler ve Danimarka'dan gelen eşim Etem'in kardeşi ve ailesinden oluşuyordu.

İbo'lar İsviçre'de yaşıyorlar ama daha hesaplı olduğu için minibüsümüzü Almanya'dan kiralamışlar. Arabamız tam bize göre 9 kişilik. İstikamet İsviçre Valais kantonundaki Saas-Grund ve Saas-Fee bölgesi.Yaklaşık 250 km yolumuz var, Noel tatili olduğundan ve gittiğimiz istikamette birçok kış tatili merkezi olduğundan yolda trafik yoğun. Alplere tırmanırken hava çok güzeldi, yolculuk oldukça güzel geçti. İsviçre ve Alp Dağları manzaraları şahaneydi.

Alplere tırmanırken çok ilginç bir deneyim de yaşadık. Aynen feribota biner gibi arabamızla trene bindik. Tren bir müddet sonra tünele girdi ve dağ yolunun bir kısmını tünel içinde tırmandık.

Trenden indikten sonra karayolu yarım saat kadar sürdü ve Saas-Grund'daki evimizdeyiz. Evimiz, (İsviçre'de chalet deniliyor) 3 katlı 4 oda, 1 salon ve 1 mutfaktan oluşuyor ve oldukça geniş ve ferah. Ekip bizi karşılamaya gelmeden önce mutfak alışverişini yapmış, müthiş güzel şeyler almışlar özellikle peynirlere bayıldım.

İsviçre çok pahalı bir ülke ve biz de kalabalığız, sabah kahvaltılarını ve akşam yemeklerinin çoğunu kendimiz hazırladık. Ekipteki işbölümü ve takım çalışması müthişti.

Kayak pistlerini kullandığımız komşu köy yaklaşık 5 km uzaklıktaki Saas Fee; 1800 metre yükseklikte, 2000 nüfuslu bir yerleşim yeri. Kayak pistlerinin yanı sıra çok güzel kafeler, barlar var. Kafelerden sokaklara yayılan müzikler, zevkli mağazalar çok hoştu. Bizde de kafeler kışın üşümeyelim diye şal verirler ya, orada kalın battaniyeler ve hatta bazıları kürk veriyor (elbette suni kürk).

Saas Fee'deki kayak pistleri çeşitli zorluk derecelerine göre ayrılmış. Doğrusu ben sadece yakınlardaki mavi pisterde kaydım ama teleferiklerle tüm zirvelere çıkıp kahve içmeyi ihmal etmedim. Çok zengin bir teleferik ağı vardı ve tüm aktarma noktalarında şık kafeler, restoranlar vardı.

Etem ve Berfin zirveden kayarak indiler, özellikle Etem 2. kez zirveden siyah pistlerden de inişi başarınca epey iltifatlarımıza nail oldu. Gerçi bazı yerlerden kayakla bazı yerlerden yuvarlanarak inmiş ama olur artık o kadar :)

Saas-Fee eski geleneksel evleriSaas-Fee'nin eski, geleneksel evleri

İsviçre Alplerinde 2. tren sürprizini de burada yaşadık. Bir teleferikten inip daha yüksek bir noktaya başka bir teleferiğe binerken yolun bir kısmını minik bir metro, füniküler ile çıktık. Teleferiklerle zirvelere çıkarken elbet çoğu insan kayakları, snowboardları ile çıkıyor aşağıya kaymak için ama benim gibi ayaklarında botları olan başkaları da vardı. Biraz utandım ama yapacak bir şey yok.

Bir gece de ekibe Danimarka'dan katılan kardeşlerimizin 29. evlilik yıldönümlerini kutlamak için bir kafeye gittik. Oranın da şarapları, peynirleri, kurutulmuş etleri güzeldi; güzel bir gece geçirdik. Sonuçta dağda 4 gün kaldık, ekipten kimse bir yerini kırmadan, incitmeden dağdan indik.


Zirvelerden birisi

Zirve-Allalinhorn
Zirve-Allalinhorn 3500 metre

Son günümüzü Saas-Fee'ye 40 km uzaklıktaki dünya sosyetesinin kayak merkezlerinden Zermatt'ı gezmeye ayırdık.

Saas-Fee gibi Zermatt'ta da araç trafiği yasak, arabayla giremedik; her iki şehirde de ulaşım akülü arabalar ile sağlanıyor. Hatta Zermatt'dan önce Tasch isimli bir yerleşim yerinden itibaren polisten özel izin almadan araç ile Zermatt'a çıkılamıyor. 12 dakika süren bir shuttle ile Zermatt'a girebildik. Böylece dağda 3. kez trene binmek durumunda kaldık. Biz Zermatt'ta kayak veya snowboard yapmadan sadece gezdik.

Zermatt
Zermatt

Zermatt'ta hemen dikkatinizi çeken piramite benzeyen Mattehorn Dağı, Toblerone çikolatalarının üzerinde gördüğümüz dağ figürü. Mattehorn Dağı aynı zamanda İsviçre'nin sembolü haline gelmiş, müthiş görünüşlü bir dağ. Aynı zamanda 3899 metre yüksekliği ile Avrupa'nın teleferik ile çıkılabilen en yüksek tepesiymiş, maalesef biz çıkmadık.

Mattehorn Dağı

Tavsiye üzerine gittiğimiz ismini unuttuğum, manzarası çok güzel, hoş bir kafede açık havada yemek yedik. Kahve eşliğinde tatlı yedik. Fotoğrafımızı çekmesini rica ettiğimiz beyin çok güzel Türkçe konuşan Iraklı bir Kürt çıkması da hoş bir tesadüftü.

Zermatt
Zermatt

Zermatt'da da sadece kayak değil, dağlarda yürüyüş rotaları da var. Sadece kışın değil, yazın da buralarda gezmek güzel olmalı. Hatta dağın bu kısmında yani İsviçre'de kayak yapmaya başlayıp, İtalya tarafından inebiliyorsunuz, sınır falan yok, ne güzel. Zermatt çok hoş bir kasaba, çok estetik. Binaların çoğu otel. Kiralık ev (chalet), spa merkezi, şık restoranlar, İsviçre'ye has çakı, saat, çikolata dükkanları, kayak ve spor kıyafet butikleri bulunuyor. Dilerseniz helikopter turlarına da katılabilirsiniz.

Biraz daha dolaştıktan sonra akşam üzeri Basel'e gitmek üzere yola çıktık. Basel'de küçük bir lokalde, dostlarla çok eğlenceli bir yılbaşı gecesi geçirdik. O partide aramızda profesyonel müzisyenler de vardı.

Basel

Eşim ve oğlum da saz ve gitarla onlara eşlik ettiler, şarkılar söylediler. Sabaha yakın partiyi bitirip, dağıldık. O güzel gece için Basel'deki dostlara, akrabalara çok teşekkürler…

Basel'den dönüşte bizi İstanbul'da yoğun kar yağışı karşıladı neyse şanslıydık uçağımız sorunsuz indi.

Sağlıcakla kalın…