Sırbistan denince akla hemen Belgrad şehri gelir. Fakat gitmişken Novi Sad ve Zemun da gezi programının içinde olursa güzel olur...
Novi Sad, Sırbistan’ın kuzeyinde 3. büyük şehir. Anlamı Yeni Şehir demek. Halkın söylemiyle de Beyaz Şehrin üzüm bağı. Ülkenin tek özerk bölgesi olan Voyvodina’nın başkenti.
Belgrad’dan otobüs ya da tren ile buraya gelinebiliyor. Biz otobüs ile yolculuğu tercih ettik. Yaklaşık bir saat sürüyor. Otobüsler oldukça eski. Bizde 10-15 sene önce kullanılan otobüsler gibi. Ama ilginç olan yolculuk boyunca ücretsiz olarak Wi-Fi kullanabiliyorsunuz. Hem de şehirler arası yollardan geçmenize rağmen oldukça yüksek kalitede. Gidiş-dönüş bilet fiyatın yaklaşık 15 Euro.
Novi Sad otobüs terminalinde indikten sonra şehir merkezine gitmek için taksiye bindik. 7 Euro ödedik.
Mimari yapı Belgrad’dan farklı. Bir dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na ev sahipliği yaptığından mimarisinde Avusturyalı mimarların izlerini görüyorsunuz. Özgürlük Meydanı'na geldiğinizde kendinizi bir an Prag’da hissedebilirsiniz.
Meydanda Meryem Ana Kilisesi, Belediye Binası, Ortodoks St. George Kilisesi gibi etkileyici mimariye sahip binalar var. Şehir Müzesi’de meydana çok yakın. Büyük bir müze değil . Hatta Türkiye’deki müzeleri gezmiş ve Osmanlı’nın eserlerini gören kişiler için oldukça vasat diyebilirim. Şaşalı kıyafetler ya da eşyalar yok. Tabi bu şaşa düşkünlüğünün Osmanlı’nın ekonomisine verdiği zararı düşünürsek vasat demek olumsuz bir yorum olmasa gerek.
Meydanın etrafında trafiğe kapalı parke taşlı sokaklarında etrafı gezerek o tarihi havayı ciğerlerime çekmek oldukça keyifliydi. Kafe ve restoranlarda yeme içme seçenekleri Belgrad ile aynı. Hatta fiyatlar bile oldukça yakın. Yemek yemeden önce bir kafede oturup bir şeyler içtik insanları seyrettik.
Hediyelik bir şeyler almak istiyorsanız Dunavska Caddesi'nde bir çok dükkan var. Ben yine kolleksiyonuma magnet aldım buradan.
Novi Sad’da da insanlar turistlere karşı oldukça güler yüzlü ve yardımsever. Eğer seyahatiniz temmuz ayına denk gelecekse her yıl temmuz ayının başında düzenlenen EXIT Müzik Festivali'ne de katılabilirsiniz. Avrupa'nın her yerinden genç insanlara ev sahipliği yapan keyifli olabileceğini düşündüğüm bir festival.
Buranın halkı da oldukça sakin ve huzurlu. Hani bazı şehirler vardır ya yavaş yaşar. Novi Sad da tam bir Cittaslow (Sakin Şehir).
Bütün günü burada geçirdikten sonra akşam 18.30’da otobüse binerek Belgrad’a döndük ve Belgrad gezimize kaldığımız yerden devam ettik.
Ertesi gün için Zemun bölgesine gitmeye karar verdik. Zemun, Belgrad’ın ilçelerinden biri. Kaldığımız otelin konumuna göre nehrin diğer tarafı. Şehir merkezinden otobüsler ile ulaşım var. Otelimiz karşı tarafa geçilen köprüye çok yakın olduğundan taksiye binmeyi tercih ettik. 750 Dinar (yaklaşık 6 Euro) ödeyerek merkezine geldik. Meydanı ve sokakları pek bir güzel. Burası da “Sakin Şehir”.
Zemun, Belgrad’da gün batımını izlemek için en güzel durak olarak biliniyor ancak bizim orada bulunduğumuz saatler daha erken saatler olduğundan bu güzelliği kaçırmış olduk (yakın bir tarihte Nemrut Dağı’nda gün batımı izlediğim için fazla hayıflanmamaya karar verdim).
Zemun, yeni Belgrad’ın otantik bir mahallesi diyebilirim. Sokak aralarında yürüyüş yapıp yerel pazarlarına girerek yerel havayı kokladık. Acıkmaya başlayınca kendimizi hemen nehir kenarına attık. Önce yol boyu çok keyifli bir yürüyüş yaptık. Manzara nehirle ağaçların mükemmel uyumundan oluşuyordu.
Güzel bir balık restoranında yemek yemeye karar verdik. 2 farklı çeşit balık ve ahtapot bacağı sipariş edip yanında roka salatası ve beyaz şarap ısmarladık. Yemekler harika şarap oldukça lezzetliydi. Biz iki kişi 1 şişe içtik ama şarap seven biriyseniz tek başınıza bir şişeyi çok rahat içebilirsiniz. İçimi o kadar keyifliydi. Yine gelen hesap bizi oldukça şaşırttı (5000 Dinar civarı yani aşağı yukarı 40 Euro).
Keyifli yemeğimizin ardından kısa bir yürüyüş daha yapıp yine otelimize dönüp akşam için hazırlanıp Belgrad’da son akşamımızı geçirerek şehre veda ettik...