Aslında gündüz seyahat etmeyi pek sevmem ama konu Hırvatistan olunca her santimetrekaresini görmek istiyorum. Bu yüzden Zagreb’den sabah 07:15 tren bileti aldım. Sabah’ın 6′sında kaldığım hosteldeki arkadaşım Bozena, sanırım uzun bir süre görüşemeyiz “haydi gidelim de sana tost ısmarlayım” deyince sorgusuz teklifin üstüne atladım. Ama itiraf etmeliyim ki Slavska Caddesindeki Mlina Bakery’de hayatımda ki en güzel tostu yedim ve Bozena ile vedalaşıp tren istasyonuna geçtim.

Açıkça söylemeliyim ki, Hırvat Demiryolları’nın bu kadar konforlu trenleri olduğunu bilmiyordum. 2.perona geçip trenime bindim ve belki de Akdeniz’de ki en sevdiğim şehir olan Split’e doğru yol almaya başladım.

Trende bu sevimli şey olmasaydı sanıyorum ki 7 saatlik yolculuğum geçmeyecekti.

Sevimli yol arkadaşım da annesi ile birlikte Sibenik’te oturan babaannesine ziyarete gidiyormuş. Gerçekten çok eğlenceli bir yolculuk geçirdik.

Ve sonunda Split tren istasyonuna geldim. Hırvatistan’ın en büyük 2., Dalmaçya’nın da en büyük şehrinin bu kadar küçük bir tren istasyonuna sahip olmasını açıkça çok garip buldum. Özellikle yaz aylarında milyonlarca turist çeken bu kadar güzel bir şehir için acı verici birşey olsa gerek.

Tren istasyonunda beni gelmeden önce internet üstünde bulduğum Zeljko Barac karşıladı. Kendisi Dalmaçya kıyılarında birçok kişinin Sobe yani evinin bir odasını kiralayan pansiyonerlerden biri. Sobe, Dalmaçya’da oldukça meşhur bir sistem, bir ara bende buralarda bir yer satın alıp kiralasam mı diye düşünmeye başladım. Gerçekten çok ciddi rakamlar kazananları varmış, sağolsun Zeljko tüm Hırvat tarihini, Split tarihini hatta Hırvat dilinin babasını kalacağımız yere kadar anlattı.

Hırvatistan tatilim boyunca en pahalı konaklamamı burada yaptım. 3günlük tek kişilik oda, klima, televizyon, banyo vs. sadece 35€ verdim.

Hırvatistan para birimi ne kadar diye soran arkadaşlara 7,5 Hırvat Kunası 1 €. Sebze ve içecek fiyatları Türkiye ile aynı diyebilirim. Türkiye’de harcayacağınız miktarı orada da harcıyorsunuz. Fakat restoranlarda yemek fiyatları Türkiye’den çok daha ucuz diyebilirim. Yiyeceğiniz bir öğün yemek içecek dahil yaklaşık 20 kuna yani 2,5€ civarında.

Split, Roma İmparatorluğu’ndan kalma eski ama bir o kadar da modern bir şehir. İtalya’ya denizden en yakın bölgelerden biri olduğu için daha çok İtalyan turistlerin geldiği bir yer.

Split’in en güzel yanı, tüm binaların ve sokakların sürprizlerle dolu olması. Daracık bir kapıdan çıktığınızda, dar bir sokağa çıkacağınızı düşünürken kocaman bir meydana çıkıveriyorsunuz. Ya da bir meydandan küçük bir sokağa giriş olduğunu düşünerek içeri girdiğinizde kendinizi yüksek seste şarkılar söylenen bir barda buluveriyorsunuz.

Biraz da Split’in tarihine girelim.

Dalmaçya’nın en büyük ve en önemli şehridir. Ayrıca Split-Dalmaçya bölgesinin de idarî merkezidir. Balkan Yarımadası ve Adriyatik Denizi’nin doğu sahilinde küçük bir yarımada üzerine kurulmuş Split Hırvatistan’ın 2. büyük şehridir

Split şehir bölgesi çeşitli dönemlerde İlirya (Arnavut), Grek, Roma, Bizans, Avar, Slav, Moğol, Venedik, Osmanlı, Avusturya-Macaristan, Alman.. vs etkisinde kalmış ve Aspálathos ismi ilk olarak M.Ö. 7.yy da Grekler tarafından kullanılmıştır.

Split’te mutlaka yapmanız gerekenler:- Hvar Adası
- Brač Adası
- Diocletian Sarayı’nı da içine alan surlar içerisinde mutlaka şehir turu yapın. Şehrin arka çıkışında Diocletian’ın bir heykeli ver ve ayak başparmağına dokunmanın uğurlu geldiğine inanılıyor.
- St. Domnius Katedrali’nin kulesine çıkarak şehri izleyin
- Republic Square, Cumhuriyet Meydanında fotoğraf çektirin.
- Balık pazarı - (Ribarnica) Sabah erken saatte gezilmeli açıkça söylemeliyim ki buradan alacağınız balığı hemen ilerideki Yunan meyhanesine götürerek buzdolabına koydurtun ve akşam için kendinize bir masa ayırmasını isteyin.
- Poljud Stadyumu – Hırvatistan’ın en büyük 2 takımıdan biri olan Hajduk Split takımının mabedi. Hatta maç zamanı geliyorsanız mutlaka Hırvat fanatiklerle bir maç izleyin.
- Split Riva - Bir kafede oturarak Akdeniz’in en güzel kızlarının olduğu sahili izleyin.

- Brela Plajı – Her ne kadar aşırı kalabalık olsada yinede gidilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
- Marjan tepesi – Bütün Split’i görebileceğiniz alternatif yerlerden biri, bu mükemmel manzara eşliğinde Marjan Cafe’de oturup saatlerinizi geçirebilirsiniz.

- Trogir - Unesco Dünya mirası listesinde olan kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Oradaki anılarımı da başka bir zaman anlatacağım.

Split’e nasıl gidilir?Ben Hırvat Hava Yolları ile Zagreb’e gittim oradan da tren ile geçtim. Yaz aylarında Hırvat Hava Yolları’nın direkt ve aktarmalı uçuşları vardır. Türk Hava Yolları’da Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e haftada 4gün sefer düzenlemektedir. Zagreb aktarmalı olarak da gidebilirsiniz.

GÖKHAN ERDOĞAN

Yazar Hakkında

GÖKHAN ERDOĞAN

Çok Gezen Çok Tozan, Az Biraz Deli, Biraz da Yazan Çizen, Ucundan Web Tasarımcısı, Çılgın Bi Proje Canavarı, Aaa Unutmadan Az Buçuk da Fotoğrafçı.