Hayatı deneyimleyerek yaşıyorum. Ölmeden önce hayata güzellik ve mutluluk katmak en büyük amaçlarımdan. Nefesimin kesildiği anlar ise kesinlikle çok özel, o anları asla unutmuyorum!
Uzun zamandır deneyimlemek istediğim tecrübelerden biri de Dubai’de SkyDive. Geçen aylarda gerçekleştirdiğim bu hayal, bana fazlasıyla muhteşem bir deneyim yaşattı! : )
Nasıl mıydı?Kesinlikle unutulmaz bir anıydı! : )
SkyDive tecrübemden bahsetmeden önce Dubai‘den bahsedeceğim.
Arap Yarımadası'nda Birleşik Arap Emirliği'nde bulunan Dubai, ülkenin en zenginleşmiş şehri. Çöle kurulmuş olmasına rağmen petrol kaynakları ve vergisiz çalışma şartlarıyla hızla gelişmiş de bir yer. Tabii burada şeyhlerin güçlü yönetim anlayışlarının da etkisi çok yüksek.
İnternet üzerinden 4-5 iş gününde vize temin edilebilen bu ülkeye önceden bilet alınırsa da THY, Pegasus ve FlyDubai ile uygun fiyatlara gidilebiliyor.
Tatilimden biraz bahsedersek...
FlyDubai’den uçak biletimi ve vizemi almam ile tatil planım başladı. Tatil zamanında da Sabiha Gökçen’den Dubai’ye 4-5 saatlik bir uçuş ile Dubai’ye ulaştım. Gece yarısı bindiğim uçak Dubai’de saatin 2 saat ileri olmasının etkisiyle de sabahın ilk ışıklarında Dubai'ye indi. Uçaktayken mutlaka camdan bakın çünkü bulutların arasından dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa'yı ve çölün ortasında kurulmuş bir şehir kesinlikle inanılmaz bir manzara.
Dubai Havalimanı ülkenin zenginliğinin ilk fark edildiği yer. Arap motifleriyle tasarlanmış bu havalimanı gerçekten çok güzel bir görünüme sahip. Uçaktan inip havalimanına girdikten sonra ilk dikkat çeken havalimanında birçok Hintli ve Filipinlinin çalışması. Tabii Arapların rahatlığı da daha şehre inmeden hissediliyor. Havalimanının fark edilen bir özelliği de dışarıda havanın 35 derece olmasına rağmen içersinin klimaların etkisiyle 15 derece civarında olması. Uzun bir vize kuyruğunda bekleyişten sonra da pasaport kontrolden geçiliyor.
Dubai’de şehre inmek için benzinin sudan ucuz olması nedeniyle (inanması zor olsa da gerçekten bu şekilde) en kolay ve ucuz yol taksi kullanmak. Pasaport kuyruğundan geçtikten sonra havalimanının önünden bekleyen taksilerle otellere gidilebiliyor.
Pasaport kuyruğunu geçtikten sonra taksiye atlayıp otelimizin bulunduğu Al Barsha bölgesine gittik. Al Barsha bölgesi; Mall of Emirates’e yakın olması, uygun fiyatlı otellerin bulunması ve yakınında bir metro istasyonu bulunması nedeniyle kalınması çok ideal bir bölge.
Bavullarımızı otele bıraktıktan sonra alışkanlık olarak etrafı yürüyerek gezmeyi denedik. Dışarda en dikkat çeken nokta sokaklarda kimsenin yürümemesi. Benzinin ucuzluğuna sıcaklığın da eklenmesi ile kimse dışarıda yürümeyi tercih etmiyor. Kısa bir yürüyüşten sonra kendimizi Mall of Emirates’e attık. Mall of Emirates içinde birçok mağazanın ve restoranın bulunduğu bir alışveriş merkezi. Dubai’de restoranlar çok uygun fiyatlı olmadığından içinde bulunan Carrefour’dan kahvaltılık ve meyve alınabiliyor.
Mall of Emirates’i gezdikten sonra Medinat Jumeirah’a doğru yola çıktık. Medinat Jumeirah, Arap egzotikliğini yansıtan bir çarşı. İçinde birçok turistik mağazanın ve restoranın bulunduğu bu eski çarşının hemen yanından bir nehir geçiyor. Restoranlarında oturup da Burj Al Arab’a bakarak soğuk içeceğinizi yudumluyabiliyorsunuz. Turistik bir yer olsa da alkollü içecekler sadece belli saatlerde satılıyor.
Burj Al Arab’a gitmek istenirse buraya giderken kesinlikle kıyafet yönetmeliğine uyum bekleniyor. Kadınların çok açık elbise giymemiş olması ve erkeklerin de gömlek ve pantolon giymesi zorunlu. Ek olarak da 300 UAE’lik bir harcama garantisi aranıyor.
Medinat Jumeirah’da içeceklerimizi içtikten sonra Jumeirah Beach’te denize girdik. Ekim sonunda gitmiş olmamıza rağmen hava 30 derecenin üzerindeydi ve plajlar ağzına kadar doluydu. Özellikle Barasti ve Zero Gravity gibi çok ünlü beach clubları var. Zero Gravity’i kesinlikle tavsiye ederim. Türkiye’nin denizleriyle kıyaslanacak güzellikte olmasa da yine de çok keyifli bir sahili var.
Denizden çıktıktan sonra otelimizde kıyafetlerimizi değiştirdikten sonra akşam üstü ismi çok duyulan rooftoplarda arkadaşlarımızla buluşmaya gittik. Binaların en üst katlarına kurulmuş bu Lounge’lar Dubai’nin sıcağından kaçmak ve kaliteli bir ortamda bir şeyler içmek için çok ideal. İlk gittiğimiz rooftop Siddartha Lounge adında hem alkollü hem de alkolsüz içecek alternatifi sunan çok keyifli bir mekandı. Dubai seyahatim boyunca en çok keyif aldığım mekanlardan biriydi diyebilirim. Sonrasında Buda Bar’ı ziyaret ettik ve oradan da yolun yorgunluğu ile otelimize geri döndük.
Çölün ortasına kurulmuş olması nedeniyle Dubai’de unutulmayacak aktivitelerden biri de kum tepelerinden jeeplerle uçulan “Dune Bashing” aktivitesi. Önceden ayarladığımız bu çöl safarisine Hintli şöförümüzün bizi otelimizden alması ve poşlarımızı kafamıza sarmamız ile başladık.
Adrenalin dolu bu aktivite kesinlikle yaşanması gereken bir deneyim! Kum tepelerinin üzerinden jeeplerle uçmanın yanında develerle de tur atabiliyorsunuz.
2-3 saat kadar süren bu aktivite sonrasında şöförümüzün bizi otelimize bırakması ile biraz dinlenip üstümüzü değiştirdik. Birkaç hafta önce rezervasyon yaptırdığımız Downtown’da bulunan Burj Khalifa’nın 223. katındaki At.mosphere Bar’a gitmek için hemen otelimizin yanında bulunan metro istasyonundan trene atladık. Dubai’de benzin gibi metrolarda da biletler çok uygun fiyatlı.
Metroyla Downtown’a gittiğimizde ilk durağımız Mall of Dubai’ydi. Mall of Dubai dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden ve Burj Khalifa’nın hemen yanında bulunuyor. Turistlerin ilgisini çekmek için de akşam saatlerinde de çok güzel su gösterileri düzenleniyor. Rezervasyon saatimizin gelmesi ile Mall of Dubai’den yürüyerek 15 dakika mesafede olan Burj Khalifa’nın girişine gttik. Armani Otel'in içinden geçerek çıkılan At.mosphere Bar, normal seyir terasından çok daha mantıklı bir tercih. Hem daha uygun fiyatlı hem de verdiğiniz ücretin karşılığında 223. kattan manzaralı olarak akşam yemeğinizi yiyip içkinizi yudumlayabiliyorsunuz. Gün batımında da manzara ayrı bir güzel oluyor.
Akşam yemeğimizi bu güzel mekanda yedikten sonra sahildeki beach clublarda arkadaşlarımızla geceyi tamamladık.Tatilimin en heyecanlı ve beklentili günü üçüncü günüydü. SkyDive yapacağım bu güne gerçekten yataktan heyecanla kalkarak başladım. Otelden rezervasyon saatimizi kaçırmamak için biraz erken çıkarak Dubai Marina’da bulunan SkyDive Dubai alanına doğru taksiyle yola çıktık. SkyDive Dubai’nin ilk göze çarpan özelliği çalışanlarının çok yetkin görünümlü ve hepsinin Avrupalı olması. İçeri girdikten sonra atlayışı yapacaksam gerçekten burada yapmalıyım diyorsun. Atlayışı yaptığım kişi de 20 seneden fazla atlayış tecrübesi olan bir kadın paraşütçüydü.
Atlayış heyecanlı mıydı?
Kesinlikle çok heyecanlıydı! SkyDive Dubai’nin kendi havaalanından uçakla 4000 metreye çıktıntan sonra Drop Zone’a geliniyor. Uçakta bulunan atlayış serbest anlamına gelen kapının yanında bulunan ışığın yeşile dönmesi ile uçağın kapısından eğitmen ile birlikte kendini aşağı bırakıyorsun. 60 saniye kadar süren bir serbest düşüş sonrasında da eğitmen paraşütü açıyor ve yavaş yavaş o muhteşem Dubai manzarasıyla aşağı iniyorsun. Dubai’de SkyDive kesinlikle ölmeden önce yapılması gereken aktivitelerden biri!! : )
Atlayıştan sonra da sizinle birlikte atlayan kameramının çektiği fotoğrafları ve videoları da teslim ediyorlar. Hayatın boyunca unutamayacağın bir anı oluyor! : )
Bu aktivitenin akşamında da Dubai’de yaşayan arkadaşlarımızla Dubai Marina’da bulunan Atalier M’deki Pier 7’de çok keyifli bir akşam yemeği yedik. Sonrasında Xuma ve Cavaliers’e geçerek Dubai’nin gece hayatının ne kadar da keyif aldığını gördük. Birçok Expat’ın bu şehire de yaşaması nedeniyle Dubai’nin gece hayatı çok renkli.
Son günümüzde Gold Souk olarak geçen Dubai’nin en uygun fiyatlı elektronik malzeme satan bölgelerinden birine gittik. Alışveriş için çok uygun olan bu merkezde elektronik malzemeleri Türkiye’ye göre çok daha uygun fiyatlı. Kaçak ürünler olabileceğinden bilen biriyle gitmek ve alınan ürünlerin gerçek olup olmadıklarını kontrol etmek gerekiyor.
Akşamında da Burj Khalifa’nın hemen yakınında bulunan Mezza House adında Lübnan yemekleri yenen bir restoran’a gittik. Ferrari, Lamborghini ve Bentley’lerin otoparkına park ettiği bu yer Emirate’lilerin favori mekanlarından. Yemeğimizi bitirdikten sonra Dubai tatilimizi bu güzel anılarla tamamladık.
Ertesi sabah İstanbul’a doğru yola çıktık. Gerçekten unutulmaz bir seyahati dolu dolu yaşadık.
Paranın gücünü kolaylıkla hissedebileceğiniz yerlerden biri kesinlikle Dubai. Uygun bir fırsat yakalanırsa da mutlaka orayı görmek hatta bir süre yaşamak gerekiyor! : )
Unutulmaz bir anı yaşamak istenirse de SkyDive Dubai yaşanması gereken bir deneyim! Ben söyleyim! : )
*** Barış Tanzer'in diğer yazılarına baristanzer.com'dan da ulaşabilirsiniz.