Ürperten Uçurumuyla Dastaratacağı

Dağları efsanelere konu olmuş Antalya’nın batı yamaçlarında, eski zamanlarda "Çoban Dağları" diye anılan bölge, beylerin hakim olmasıyla "Bey Dağları" adını almış ve bu dağlar yıllarca çobanların özgür alanlarıymış.

Hayvancılıkla uğraştıkları için yerleşik hayatı tercih etmeyen köylüler, imparatorların ya da padişahların savaş ordularına katılmayı reddedip direnmeleriyle anarşizmin o zamanki temsilcileriymiş. Şaman kültürünün izlerini günümüze kadar taşıyan bu çobanlar, Dastaratacağı’nın binlerce yıllık hikayesini de oluşturuyor. İşte bu güzel insanların yaşadığı Bey Dağları’nda, yüzlerce metre uzunluğunda keskin bir duvar gibi inen olağanüstü jeolojik bir oluşum olan Dastaratacağı, adını hüzünlü bir hikayeden alıyor.

Kız çocuklarının çobanlar için sermaye olduğu bu coğrafyada, babalar kızlarının evlenmesine kolay kolay gönül vermezmiş. Sevdiğiyle kavuşamayan kızlar babaları razı olsun diye, Şaman kültürünün de öğretisi ile dastarlarını (başörtülerini) bu dağdan aşağı atarak dilekte bulunurlarmış. Keskin ve derin uçurumdan dastarların yere kadar ulaşması zor olsa da bu âdete umutla bağlanan kızlar sevdiklerine kavuşmuş mu bilinmez ama bölge hikayesine ters olarak zamanla terk edilmiş. Geride ise Sedir ve Kızılçam ağaçlarıyla sarılmış harika bir doğa kalmış.

Altınyaka yolundan Elmayanı Yaylası’na uzanan yoldan geçince, rakım yükseldikçe serin ve tertemiz bir hava başlıyor. İncegeriş Dağı’nın Kızılçam ağaçları ile sıralanmış etekleri sizi zirveye doğru taşıyor ve avuç içi kadar görünen Antalya manzarasını bir sağınıza bir solunuza alıyorsunuz. 1600 rakımları bulan yükseklikte yavaş yavaş dev gibi sedir ağaçları karşılıyor sizi. Gövdelerini yosun kaplamış, kollarından ağaç büyüklüğünde kollar çıkmış bir tarafı kururken bir tarafı yeşermiş dev sedir ağaçları arasında harika bir yürüyüş yapıyorsunuz. Yol bittiği anda karşınıza balkon gibi, kayalardan oluşmuş bir set çıkıyor ve aşağı bakınca yüzlerce metre uzunluğundaki uçurum ayaklarınızı yerden kesiyor. Arkasında küçücük bir deniz ve şehir manzarası, etrafını sarmış dağlar ve ortada kocaman bir vadi yer alıyor.

Yükseklik korkusunun en şiddetiyle yaşandığı Dastaratacağı, kulakları çınlatan bir uğultu ile sanki kızların hikayesini anlatıyor.

FERHAN BOZKAYA

Yazar Hakkında

FERHAN BOZKAYA

Doğup büyüdüğüm Likya topraklarındaki tarihi alanları gezmek ve başka coğrafyaların kültürünü merak etmekte atıldı ilk tohumlar.Üniversite yıllarında başlayan Türkiye gezilerimin ardından, Antalya