Dünya Dans Gününde Dünya Dansları

29 Nisan Dünya Dans Günü... Dansı seven, danseden, edemeyen, etmek isteyip de bir türlü başlayamayan herkesin bu güzel gününü kutluyorum. 

Altı senedir hem Bodrum'da hem İstanbul'da dans derslerine devam ediyor ve çok büyük keyif alarak dans ediyorum. Hem keyif, hem spor, hem de huzur.. Yöresel danslarımız kasap, zeybek, çökertme, harmandalı, horon, romanın yanı sıra Yunan kasabı hasapiko, sirtaki, zorba.... Yani kısaca Ege Dansları'yla ilgileniyorum. Ucundan biraz da Latin Baçata...

Dans, dance, danse, ballo ya da raks... Hangi dilde olursa olsun "Dans" müzik ile estetiğin, coşkunun birleştiği ortak bir dil, muhteşem bir görsel sanat. Bir müzik eşliğinde tüm vücudun, ruhun, duyguların estetikle birleşmesi... Aynı zamanda da bir gelenek, her ülkenin bir halk oyunu mutlaka vardır.

İnsanlar varolduğu günden bugüne, konuşmanın henüz gelişmediği zamanlarda özellikle de, isteklerini, beklentilerini bir takım hareketlerle anlatmaya çalışmışlar. Bu hareketler zamanla uyumlu hale gelerek ve müzikle birleşerek ülkelere özgü halk dansları ve dans türlerini oluşturmuş. Bir gezgin olarak gittiğim her ülkede mutlaka o ülkeye has yöresel danslarını izlemeye gayret ederim.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, birçok etnik grupları barındıran Vietnam'da, Çin'de de izlediğim birçok halk dansları çok ilginçti. Bir Unesco Dünya Kültür Mirası olan APSARA'yı (1000 yıldan fazladır yaşatılan bir KAMBOÇYA dansı) hem Kamboçya'nın Angor Watt tapınaklarında hem de Vietnam'da izlemiş olmaktan mutluyum. ÇİN'in unutulmuş bir dağ köyünde yaşayan MİAO Kabilesi'nin'göç ve göç etmenin güçlüklerini konu alan halk danslarını izlerken göz yaşlarımı tutamayışımı hiç unutmam. Çin'in Yangshu köyünde, oyuncularının tamamı köylülerden oluşan tiyatroyla karışık bir dans gösterisini tüylerim diken diken izlediğim gece en unutamadığım anılarımdan biridir.

Bu arada bir dans sever olarak benim de ilginç yerlerde dans etmişliğim vardır :) Bolivya'da Uyuni Tuz Çölü'nde, Buenos Aires sokaklarında, Machu Picchu da bulutların üstünde, Key West'te, dünyanın sonu olarak bilinen Ushuiai'da, Küba sokaklarında ve dünyanın daha pek çok özel noktalarında... Müziğin ritmine göre aklıma ne gelirse; rumba, samba, cha cha karışımı figürler :) Halay, hatta sirtaki...

Ülkelerle özdeşleşmiş olan dünya dansları o kadar kapsamlı ve geniş bir konu ki araştırması aylar sürer, yazsanız sayfalara sığmaz. Biz burada kısaca, özet olarak (benim gittiğim ve izlediğim) bazı ülkelere ve danslarına bir göz atalım mı? Ne dersiniz ?

LATİN AMERİKA

TANGO - Tutkunun dansı.... Dans denince belki de pek çok kişinin aklına gelen tango, ARJANTİN kökenli. Hem dans, hem bir müzik türü olmuş. Arjantin'e gittiğinizde sokaklarda yürürken birisi sizi kolunuzdan tutup tango yapmaya başlarsa hiç şaşırmayın, itiraz da etmeyin; zira bu ülkede bu bir gelenek. Söylemeye gerek yok ama giderseniz mutlaka bir gece Tango Show'a gidin derim.

SALSA - KARAYİPLER kökenli. Güney ve Orta Amerika ülkelerinde yaygın olan bu müzik ve dans, tüm dünyada en sevilen danslardan. Birkaç müzik türünün karışımından oluşan salsanın kökeni pek bilinmemekle birlikte Karayip etkisi olduğu kesin. 1950’lerin New York’unda da çokça rastlanan müzik ve dans türü.

BACHATA - Bir sene boyunca çok keyif alarak çalıştığım ve keyifle yaptığım bu dans, DOMİNİK kökenli. Tamamen ayak adımlarına dayanan, hareketli coşkulu müziği ile hem izleyenlere hem de dans edenlere çok keyif veren bu dans son yıllarda tüm ülkelerde oldukça popüler.

CHA CHA - LATİN AMERİKA ve KÜBA danslarının en popüler olanı. Tıpkı Arjantin'de olduğu gibi Küba'nın her şehrinde her sokakta dans eden insanlar görürsünüz. Havana'da da mutlaka bir dans şov izlemenizi öneririm.

MAMBO - Yine KÜBA’ya özgü, Haitililerin getirdiği bir dans. Afrika, Küba, Jazz, Hip-Hop ve hatta bale figürleri karışımı olan bu dans çok hızlı bir dans gibi görünse de aslında çok fazla hareket gerektirmeyen yavaş bir dans türüdür.

SAMBA - Kökü AFRİKALI kölelere dayanan ve kölelerle birlikte yeni dünyaya gelip tanınan bu Latin dans, davulun ön plana çıktığı özgün ritimli bir müzikle yapılıyor. Yapılan dans kolay gibi görünse de oldukça zor bir dans. Topuk üzerinde ayak hareketlerinin yanı sıra kadınların kalça ve omuzlarını da kıvırarak tüm vücutlarıyla yaptıkları, erkeklerin ise kadınların etrafında dönerek dans ettikleri bir dans türü.

RUMBA - Romantik bir müzik, duygulu bir aşk dansı. Latin aşığın ve erkeğin gücünü, kadının ise nazlı, cilveli edasıyla özgüvenini simgeleyen kışkırtıcı bir dans.

MERENQUE - Çember içinde hızlı ayak hareketleri ve omuzları silkerek yapılan bu dans da yine DOMİNİK Cumhuriyeti’nin yerel dansı; ancak komşusu Haiti'nin de etkileri olduğu kesin. Kimine göre zincire vurulmuş kölelerin, kimilerine göre de ülkedeki bir devrim sırasında bacağından vurulan bir halk kahramanının hareketlerinden doğmuş.

ORYANTAL - ORTA DOĞU dansı olarak tanınan oryantal, aslında doğa olaylarının, kalça, bel ve göbek kullanılarak beden hareketleriyle anlatımı. Oryantalin kökeni milattan yüzyıllarca öncesine gidiyormuş. Kadınlar tarafından oynanmasının nedeni de insanı dünyaya getiren varlıklar olarak hamilelik ve doğum sırasında çekilen sancıların dans dilinde anlatımı. İlginç değil mi? Oysa birçok yörede, birçok kişi tarafından biraz da aşağılanan bu dans Selçuklular döneminde Anadolu'da da, Arap kültürünün etkisiyle bir sentez olmuş.

Twist, Rock’n Roll, Hip hop, Kalipso ve daha yüzlercesi.... Tüm dünyada özellikle gençler tarafından sevilen, yapılan danslar.

BALE - Görsel bir sanat olan bale dans, müzik, hikaye, ışık ve dekor sanatlarının birleştiği bir nevi tiyatro gösterisi. Görkemli salonlarda, pırıltılı sahnelerde, müzik ve estetik, duygulu vücut hareketleriyle bir hikaye anlatır izleyicilerine.   

Avrupa ülkelerinde en yaygın DANSLAR

VALS - Johann Strauss’un müziğinin etkisiyle AVUSTURYA, Viyana’da aristokrasinin beğenisini kazanarak baloların vazgeçilmez eğlencesi olmuştur. Öyle ki bu dans artık ‘Viyana Valsi’ olarak dünya dans literatürüne geçmiştir.

FLAMENKO - Çok değişik duygularla izlediğim, hüzünlendiğim, çok etkilendiğim bu dans denince İspanya ve elbette Endülüs gelir akıllara. Endülüs'de raks... Bu ülkeye özgü bir dans da olsa tüm dünyada bilinen, sevilen ve yapılan bir dans. Genellikle hüzünlü, gizemli bir hikaye anlatan bir sanat olmuş bu dans. 

MAZURYA - LEH - POLONYA halk dansı. Müzik ve ezgileri ise tüm Avrupa müziğini, hatta Chopin' i de etkilemiş ki birçok mazurka bestelemiş. Mazurya iline özgü bir köylü dansı olsa da Rus ve Almanya'nın şaşaalı dönemlerinde balo salonlarında, sonradan ise İngiltere ve Fransa’da da ilgi görmüş. 

PAYDUŞKA - CHERVORNO HORO - SAMYOTİSA - ve daha nice RUMELİ halk dansları bizlerin de yaptığı çok keyifli danslar.

ROMAN - Yaşadıkları ülkelerde baskı gören, Türkiye’de Çingene dediğimiz Romanların duygularını, acılarını ifade etmek belki de unutmak için yaptıkları kültürel dansları. Kesinlikle oryantal ya da çiftetelliyle karıştırılmaması gereken ve 9/8’lik ritimle, doğaçlama yapılan, çok fazla kuralı da olmayan dünyanın en keyifli danslarından biri olan bu dansı, uzmanı sevgili İbrahim Hocamdan öğrendiğim için de çok memnunum.

SİRTAKİ - Ülkemizde sirtaki dansı olarak bilinse de aslı "Hasapiko"dur, yani bizim "kasap" dansı. Sirtaki ise Zorba filminde Anthony Quinn'nin oynadığı ünlü dansdaki parçanın adı. Benim de oynadığım bu coşkulu, güzel dansla ilgili bu bilgileri sevgili Veysel Hocamdan öğrendim elbette. Bu dansla ilgili çok daha detaylı bilgileri Yunanistan'la ilgili bir gezi yazımda sizlere aktarmak isterim. 

Biz, ülkemizden mübadele döneminde Yunanistan ve birçok Balkan ülkesine göç etmek zorunda bırakılan halklara özgü, birçok dansı içine alan tüm danslar için şöyle diyoruz: EGE DANSLARI.
Birçok arkadaşımla birlikte Ege Dansları dersleri alıyor, her fırsatta ve özel gecelerde keyifle oynamaya çalışıyoruz. Sizlere de şiddetle tavsiye ediyorum, hem ruhunuz hem bedeniniz canlı ve genç kalsın.

Türkiyemizin hemen her yöresinin, şehrinin bir halk oyunu var, bilirsiniz elbette. Bu çok geniş, derin araştırma gerektiren konuyu eğitmenlerimle birlikte çalışarak sizlere bilgi vermek isterim bir gün mutlaka :)

Bana dans etmeyi öğreten, sevdiren eğitmenlerime teşekkür ediyor ve onlara bu özel günde sevgilerimi gönderiyorum.
(Semra Canat, Gülay, Veysel ve İbrahim Aymaz.. Sağ olun, var olun, hep dansla ve sevgiyle kalın!)


 

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.