Hindistan’da eskisi kadar olmasa da halen etkili olan kast sistemi, birçok konuda belirleyici olduğu gibi evlilik ve düğün törenlerinde de en belirleyici etken.
Hindistan’da genel olarak 4 ana kasttan bahsetmek mümkündür; din adamları yani Brahman sınıfı, bürokratlar ve askerler yani Ksatriya sınıfı, çiftçiler, sanatçılar ve tüccarlar yani Vaişya sınıfı, işsizler ve evsizler yani Şudra sınıfı.
Hindistan’da evlilikleri de belirleyen bu kast sistemidir. Evlilikler aynı kast sınıfı içerisinde yapılmaktadır. Evlilikler genel olarak görücü usulü yapılmaktadır. Son yıllarda ise şehirlerde artık gençler kendi kararlarını vererek aşk evliliği yapmaya başlamışlardır. Ancak geleneksel olarak evlilik kararının alınabilmesi için din, kast, alt kast, sosyal statü, dil, töre ve yıldızların uygun olması gerekmektedir.
Hindistan’da evlenecek birini bulmak için gazeteye ilan bile verilmektedir. “gelin aranıyor”, “damat aranıyor” ilanları gayet doğal olarak karşılanmaktadır. İlanlarda mutlaka dil, din, bölge, kast, alt kast, meslek ve yıldızı belirtilir. Çünkü bunların uyumlu olması evlilik için ön koşuldur. Seçilecek kişinin mesleği de büyük önem taşır. En popüler meslekler doktorluk, avukatlık, mühendislik, subaylık ve tüccarlıktır.
Tüm bu kriterler uygun olursa ikinci aşamaya geçiliyor. Bu aşamada, toplumdaki konum, gelir düzeyi, dini eğitim, aile ve içki kullanımı belirleyici faktörlerdir. Evlenecek kişiler eğer bu aşamayı da geçerlerse, aile büyüklerinin gözetiminde kısa bir süre için buluşurlar. Eğer bu da her iki taraf ve aileleri için olumlu geçtiyse, din adamları yıldızlarına bakarak evlilik gününe karar verir.
Hindistan’da evlilik teklifini kız tarafı yapar. Düğün masraflarının tamamı da kız tarafınca karşılanır. Kız tarafı evlenmek için erkek tarafına drahma veriyor. Hindistan’da kız ailesi olmak oldukça zor. Bu nedenle aileler kız çocuklarını pek istemiyorlar.
Kız tarafı düğün gününe kadar belli bir süre oruç tutuyor. Nikahtan sonra zengin ziyafet sofralarında oruç açılıyor.
Hindistan’da düğün törenleri çok önemli. Tören öncesi, damada kına gecesi düzenleniyor. Anne, oğlunun çeşitli yerlerine otlar sürüyor ve kına yakılıyor. Kız tarafı için de kına çok önemli bir gelenek. Gelin olacak kızın da kolları ve bacaklarına farklı desenleri içeren kınalar yakılıyor.
Gelin ve damat çoğunlukla kıyafetlerinde kırmızıyı tercih ediyorlar.
Düğün günü damat beyaz bir at üzerinde, arkadaşları eşliğinde gelinin evine götürülür. Zaman zaman bu yürüyüşe bir de bando eşlik eder.
Damat gelinin evine geldiğinde alnına kırmızı boya ile bir nokta konulur. Bu esnada gelin, kız kardeşleri, yeğenleri ve en yakın arkadaşları ile birlikte damadı bekler. Aileler birbirlerine tören çiçeklerini sunarlar. Bundan sonra evlilik merasimi başlar. Bu merasim ev de değil otelde yapılıyorsa, yine damat gelir, dini bir lider ve aile büyükleri ile birlikte yere oturur. Dini lider dualar eşliğinde damadın alnına kırmızı boya sürer. Tören çiçekleri yine aileler tarafından birbirine sunulur. Ardından merasim başlar.
Tören sırasında, çift ateşin ya da davetlilerin karşısında yan yana otururlar. Gelinin yüzü duvakla kapalıdır. Kutsal bir kumaş parçası bu esnada genç çifti birleştirir. Düğünün başlangıcında Tanrı Ganeş’e dua edilir ve çiftin parmaklarında kına ezilir.
Ateşe pirinç ve tereyağı atılır. Ateşin etrafında ise yedi tur atılır. Ardından gençlerin üzerine gül yaprakları dökülür.
Düğünde ziyafet sofraları Hindistan’ın olmazsa olmazları. Bir de taze çiçekler. Salonu süsleyen taze çiçekler önemli bir maliyet gerektiriyor. Çünkü çiçeklerin verimlilik sembolü olduğuna inanılıyor. Gece boyunca davetliler, yiyip içer, dans eder ve genç evlilere hediyelerini verirler. Rengarenk Sariler, bolca takılar içindeki Hindu bayanlar düğüne ayrı bir renk katmaktadırlar.