İmparatorluk Şehirleri Roma ve İstanbul

İmparatorluk Şehirleri Roma ve İstanbul

Roma kenti M.Ö. 753 yılında kuruldu. Başlarda antik dünyanın birçok meşhur uygarlığı gibi bir şehir-devleti olan Roma, yayılmacı bir politika izlemeye başladı. Roma’nın bu önlenemeyen yükselişi, dünyanın tarihinin gördüğü en geniş ve güçlü imparatorluğun ortaya çıkmasına dek sürecekti.

Roma’nın Mirası

Roma, günümüz dünyasına antik çağlardan büyük bir miras bıraktı. Antik Yunan’ın felsefe, bilim, matematik mirasının üzerine; mimari, hukuki ve idari değerler ekleyen Roma, günümüz Batı medeniyetinin de temellerini attı. Günümüzün gelişmiş Batı ülkelerinin bugün dünyaya emsal olan ne özelliği varsa, temelleri Roma İmparatorluğu’ndan gelmektedir.

İstanbul’un Kuruluşu

Roma’nın antik çağdaki güçlü varlığının, bizim içinde oturduğumuz İstanbul şehrinin de kaderini değiştirmiş olması kaderin ilginç bir cilvesidir. Roma’nın çözülmeye başladığı yıllarda başa Konstantin isminde bir imparator geçer. Roma’nın tehlikede olduğunu sezince, imparatorluk merkezini; kuzeyden gelen barbar saldırılarından korumak için doğuya taşımaya karar verir. Stratejik bir akla sahip olan imparatorun gözünden İstanbul Boğazı ve onun stratejik önemi kaçmamıştır. Bu sebeple o zamana kadar önemsiz bir şehir-devleti olan Byzantion’u yeni imparatorluk başkenti yapmaya karar verir.

Roma medeniyetinin en önemli özelliği zaten gittiği yere altyapı götürmesidir. Bu sayede Byzantion, yeniden imar edilir. Su kemerleri, hipodrom, büyük saray, kilise, halkın toplanacağı forumlar ve birçok başka Roma yapısı inşa edilir. Roma’nın eli değince İstanbul gerçek bir şehir olur. Adı ise imparatorun sanını taşır: Konstantinopolis.

Bizans İmparatorluğu

Bizim tarihimizden dolayı ismini daha çok duyduğumuz Bizans İmparatorluğu’na da değinmeden geçmemek gerekir. Roma, İmparator Theodosius tarafından 395’te ikiye bölününce, Doğu Roma’nın başkenti Konstantinopolis olarak kalır. Batı Roma’nın merkezi ise o zamana kadar eşbaşkent olan Roma olur. Ancak Batı Roma barbar kavimlerin saldırılarına dayanamaz ve çöker. (476) Konstantin’in öngörüsü gerçekleşmiş ve barbarlar Roma’nın sonunu getirmiştir. Doğu Roma, yani Bizans, ise bin yıl daha devam eder tarih koşusuna, ta ki İstanbul’un fethine kadar.

Fotoğraflarla Roma Seyahatim
Roma’ya yıllar önce yaptığım seyahatte büyük keyif almıştım. Roma tarihine meraklı biri olarak, büyük bir enerji ve istekle kenti adım adım gezdim.

Tarih seven ve dikkatle inceleyen her kişi Roma şehrinde İstanbul ile ilgili pek çok ortak özellik görebilir. Roma, hem İstanbul hem de Türkiye’nin başka birçok kenti ile Roma İmparatorluğu mirası sebebiyle benzerlikler taşır. Roma kentinde beni en çok özendiren şey, şehrin içinde Efes antik kenti gibi bir tarihi şehir olmasıydı. Keşke İstanbul'da böyle bir antik kente sahip olsaydı, diye içimden geçirmedim değil. Ancak tabi ki, İstanbul’un bazı başka yönlerden artıları var.

Aziz Petrus Katedrali

Constantin Zafer Takı

Navona Meydanı

​Phanteon Tapınağı

Roma Forumu

Müthiş Bir Sanat Eseri Trevi Çeşmesi

Şehrin Etkinlik Merkezi Colosseum

Fotoğraflarla İstanbul Küçük Bir İstanbul Turu

İstanbul’un içinde bir antik kenti bulunmasa da, paha biçilmez bir gerdanlık gibi şehri süsleyen İstanbul Boğazı var. Boğaz birkaç antik kente bedel desek yanlış olmaz. İstanbul’da yaşamını sürdüren insanlara eşsiz bir manzara sunduğu gibi; yalılar, saraylar, camiler ve hisarlar ile süslü olması güzelliğine güzellik katar. Bu yüzden İstanbul’u ziyaret eden yerli olsun yabancı olsun her turist, bir boğaz turu yapmadan gitmek istemez.

İstanbul'un Camileri

Şehrin Mücevheri Ayasofya

Sultanların İkametgahı Topkapı Sarayı

Sultanahmet Camii

Ayrıca İstanbul’da hatırı sayılır bir Roma ve Bizans mirası da bulunmaktadır. Elbette ilk akla gelen Ayasofya’dır. Fakat Yerebatan Sarnıcı, Hipodrom, Choea Kilisesi gibi başka eşsiz eserler de vardır.

Roma ve İstanbul çok özel şehirler. Keşke eğitim sistemimiz insanlığın ortak mirası olan Roma mirasını daha iyi öğretebilseydi. Zira içinde bulunduğumuz şehrin bu antik mirasını bilmek için ya özel olarak araştırmak, ya da arkeoloji, sanat tarihi gibi bu alana yoğunlaşan bölümlerden mezun olmak durumundayız. Roma İmparatorluğu tarihi maalesef genel kültürümüzde iyi bir yer tutmadığı için, yaşadığımız şehri de yeterince tanımıyoruz.

Son yıllarda Gezimanya gibi seyahat sitelerinin artışı ve uçak biletlerinin ucuzlaması ile İtalya’ya daha çok seyahat etmeye başladık. Bu tarz platformlarda daha çok insan yazdıkça, farkındalık artıyor ve bu da sevindirici bir şey.

justinian36

Yazar Hakkında

justinian36

Tutkusu gezmek ve keşfetmek olan bir profesyonel tur rehberi, amatör fotoğrafçı ve seyahat yazarı.