İnsanlık Öldü mü?

Türkiye’de ne kadar bu travmayı dünyanın geri kalanına göre daha sık ve ağır yaşıyorsak da son dönemde tüm dünyada bir endişeli durum belirdi. Paris ve Brüksel saldırıları Avrupa’yı sarsarken, Türkiye’de art arda yaşanan terör faaliyetleri kitleleri endişeye sürükledi. En son bir olay oldu ki artık insanların kanı durdu. Bu hafta içinde Pakistan’da bir lunaparka koyulan bomba sonucu ölen 69 kişi içerisinde onlarca çocuk bulunuyor. Lunapark! Çocuk! İnanılmaz!

Bir insan lunaparkta oynayan bir çocuğu öldürmeyi nasıl düşünebilir?

Hepimiz bunun şokunu yaşıyoruz. İnsanlığın artık değerlerini kaybetmeye başladığı, artık yanı başınızda oturan kişilerden kötülük bekleneceğini konuşur olduk. Peki, gerçekten durum bu mu? İnsanlık öldü mü?

Tayland’ın güney eyaletleri Trang ve Satun

Geçen sene Tayland Turizm Otoritesi’nin davetlisi olarak Tayland’ın güney eyaletleri Trang ve Satun’u gezdik. Tayland deyince birçok seyahatseverin aklına Bangkok, Phuket, Pattaya, Krabi, Chiang Mai gibi bölgeler ve Koh Samui, Koh Phangan gibi adalar geliyor. Ülkenin daha güneyinde, Malezya’ya yakın bölgedeki Trang ve Satun eyaletleri ise daha çok Taylandlılar’ın, yani yerli turizmin popüler bölgeleri.

Tayland Devleti ülkeyi birçok yönetim birimine ayırmış. Eyalet, şehirler gibi birimlerin dışında bir de eyaletten daha küçük bir birimleri var, ismi “tambon”. Çoğunlukla 10 tane kadar köyün bir araya gelmesinden oluşuyor ve kendi yönetim heyetleri oluyor tambonların. Bahsettiğim gezide Tayland turizm yetkilileri bizi Trang eyaletinin Na Muen Si isimli tambonuna götürdü.

Tayland bildiğiniz gibi fakir bir ülke. Genel olarak güler yüzlü ve sevecen insanlar olan Taylandlılar, Avrupa standartlarına kıyasla oldukça düşük gelir düzeyine sahipler. Halkın önemli bir kısmı, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan halk fazla eğitimli değil. Tarım ve turizm ana geçim kaynaklarından biri. Bir de el sanatları tabi.

Na Muen Si tambonunda küçük etkileyici bir köy 

Ülkede 2006 yılında yapılan darbede iktidardan indirilip sürgüne gönderilen eski başbakan Thaksin Shinawatra Tayland’daki her bir tambonun bir ürün üzerine eğilmesi sistemini kurmuş. Yaklaşık 10 köyden oluşan Na Muen Si tambonundaki küçük bir köyden çok etkilendik. Halkın geçim kaynağı dokuma ürünleri. Halen geleneksel yöntemlerle, ahşap dokuma tezgahlarında yaptıkları dokuma işlemiyle ürettikleri ipek ve pamuklu kumaşlar ve bunlardan yaptıkları geleneksel Tayland giysileri bu köyün geçim kaynağı.

Köyün dokuma atölyesinde köydeki bütün kadınlar çalışıyor. Erkekler çoğunlukla tarımla ilgili faaliyetlerle meşgulken köyün kadınları dokuma sektörünün kahramanları. Ancak köyün o kadar çok ve hızlı kumaş üretmesi gerekiyor ki vardiyalar oldukça sıkı. Gelişmiş makineleri de olmadığı için kola bacağa kuvvet, dokuma tezgahlarını tıkırdatıyor köylü kadınlar. Aynı anda köyün neredeyse tüm kadınları ya dokuma atölyesinde çalışıyor oluyor ya da kumaş ve giysilerin satıldığı köyün minik mağazasında.

Her gün başka bir kadın köyün çocuklarına bakıcılık ediyor

E peki, babalar tarlada, anneler dokuma tezgahının başındayken çocuklara kim bakıyor dersiniz? Köylü kadınlar aralarında bir yöntem geliştirmiş. Her gün başka bir kadın köyün çocuklarına bakıcılık ediyor. Yemeklerini yediriyor, tüm ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Çocuklar büyüyene kadar köydeki bütün kadınlar tarafından bakılıyorlar sırayla. Yani bu köydeki bütün kadınlar bütün çocukların annesi.

İnsanlık ölmedi, ölmemeli!

Tayland Turizm Otoritesi’ne bu gezideki durağımız için teşekkür edip de gözlerimiz hafif nemli, bu güzel insanlarla vedalaşarak yanlarından ayrıldığımızı hatırlıyorum. Bu hafta Pakistan’daki lunaparkta masum çocukların ölümüne neden olan patlamayı duyunca canım yandı. Canım yandı ama insanlığın ölmüş olamayacağını da hatırladım. Aklıma Na Muen Si tambonu geldi. Lunaparktaki çocukları gözünü kırpmadan öldürenin de, tüm köyün çocuklarına annelik yapanın da aynı tür olduğuna, her ikisinin de insan olduğuna inanmak çok zor. Ben insanlığın öldüğüne inanmıyorum, inanmak da istemiyorum.

Yorumlar

TUĞÇE YILMAZ
19 Nis 2024, Cuma - 06:17