Karadenizin Vazgeçilmez Tarihi: Marazın Kahvesi

Türk edebiyatının büyük çınarı, romanların ölümsüz babası Yaşar Kemal’in izinden yürüyen ve günümüz edebiyat dünyasında 21. yüzyılın Yaşar Kemal’i olarak adlandırılan Ali Bayram, Yaşar Kemal'in Anavarza'sına bakıldığında yazdığı Arsine romanıyla bir kez daha usta-çırak ilişkisini gündeme getirmişti. Kaleme aldığı Marazın Kahvesi romanıyla yine gündem olmayı başardı. 

İnebolu ilçesinin Karaca Mahallesi'nde, iki katlı ahşap bir evde postacı olan bir babanın beşinci ve en küçük çocuğu olarak dünyaya gelir. Annesini altı aylık iken, 1975 yılında bir hastalıktan kaybetmiştir. Babasının tekrar evlenmesiyle Tosya’da çile dolu bir yaşamın eşiğinde, üvey anne şiddetinin içinde büyümeye başlar.

İlkokul sıralarında ayakkabı boyar, simit satar, çay ocaklarında garsonluk yapar. İlkokul sıralarında ki yokluk ve acıları ortaokulda da yakasını bırakmaz. İnşaatlarda amele olur, pazarlarda sebze ve meyve satmaya başlar. Bu yıllarda şiir,roman ve öykülerinde işleyeceği yaşamı ve sorunları gözlemlerken, bir yandan da  lise çağlarında ülkenin birçok ilini gezme fırsatı bulur.
Edebiyat dünyasına lise çağlarında yayınlanmasına izin verilmeyen Harran’dan Doğan Güneş isimli özgün tarz şiirleriyle başlamak ister. Yayınlanmasına izin verilmeyen şiirlerinden sonra 1997 yılında bir kamu kuruluşuna babasının zoruyla sokulur.
Onun hayatında acıların, yoksulluğun, üvey annesinin etkisi yıllarca geçmeyecektir. 2007 yılında Şairimsin mahlasıyla sanal ortamlarda şiirleriyle büyük beğeni toplar. Nazlı Hoca isimli şiiriyle Samsun Polis Okulu'nda üçüncülük ödülünü kazanır.

SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİNDE…
Ali Bayram, 22 Mart 2014 günü Çatalzeytin ilçemizin halkına ve öğrencilerine “Benim Hikâyem” adlı söyleşi ve imza gününde "Hayatın acılarının onu nereden ve nasıl bir şekilde edebiyata sürüklediği, neden hayatın gerçek yaşam öykülerini kaleme aldığını" anlattı.

Ülkemizde birçok il ve ilçede düzenlenen okuma etkinlikleri kapsamında halk ve öğrencilerle buluşan Ali Bayram'ın öğrenciler üstündeki kitap okuma alışkanlığı kazandırma, kitap okumayı sevdirme konusundaki başarısı takdire şayan sonuçlar doğurmaktadır.

BAŞLICA YAPITLARI:
Aynasız Düşüncelerim (2012)
Kertik (2013)
İntiharda Polis (2013)
13’ünde Kadın Olmak (2014)
Arsine (2014)
Ederlezi (2015)
Kızıl Üzüm (2015)
Uwe Torne (2015)
Tanrı'nın Beğenmediği Kadın (2016)
Marazın Kahvesi (2017)
Atakule Cinayeti (2016)
 
YAPITLARININ ÖZELLİKLERİ
Ali Bayram ilk yapıtı Aynasız Düşüncelerim eseriyle özgün tarzda ülke sorunlarını dizelere taşıyan Şairimsin mahlasıyla tanınmışlığın ilk verimini bu eseriyle verdi.

Romanlarında feodal ilişkilerin egemen olduğu bir ülkenin temel sorunlarını korkmadan işledi. Romanlarındaki betimlemede ülkemizde kanayan kadın sorunlarını, çocuk gelinleri, gerçek yaşam öykülerini kaleme aldı. Halk dilini korkmadan cesurca işleyen Ali Bayram, yöresel sözcükleri ve şiveleri günümüz edebiyat dünyasının kabul etmemesine rağmen çağdaş bir romancı yeteneğiyle yeniden yoğurarak dil ve üslup bakımından eserlerinde yeni bir tarz oluşturdu.

Eserlerinde korkmadan toplumun acılarını, insanların çektiği çileleri, ezilen insanların sessiz çoğunluğuna ses olarak romanlarında yer verdi.

Çocuk gelinleri anlatan ''13’ünde Kadın Olmak'' romanıyla Duygu Asena Roman Ödülü'ne aday gösterildi. Ermeni meselesini korkusuzca ''Arsine'' isimli romanında yazan Ali Bayram, Yunus Nadi Roman Ödülü'ne bu eseriyle aday gösterildi.

Eserlerinde İnebolu’nun tarihine, Geriş Tepesindeki Manastıra hep yer veren Ali Bayram, Karadeniz’in bölgesel halk sorunlarına ''Marazın Kahvesi'' romanıyla devam ediyor. 2016 yılına hazırlanan romanında Karadeniz sahillerinden başlayan hikâyesi balıkçı tekneleriyle devam ediyor.

Geriş Tepesin'de Rumlar İnebolu’dan ayrılmadan önce manastırın bulunduğu bu tepeye haç şeklini alacak şekilde ağaçlar diktikleri ve baharda ağaçların renkleriyle oluşan bu haç şeklini Marazın Kahvesi romanına da taşımıştır.