Vahşi doğanın tam ortasında aslan, kaplan, leopar gibi yırtıcı hayvanların yanı sıra fil, zürafa, antilop gibi hayvanları çok yakından inceleme fırsatını veren safari seferleri genelde Afrika kıtasında gerçekleştiriliyor. Unutulmayacak bir deneyimi eklemek istiyorsanız, adrenaline tutkun ve doğaya aşıksanız, bir defa da olsa safari gezilerine katılmanızı öneriyoruz. Unutmadan, gezinizi bölgelerin kurak sezonlarına göre ayarlayarak, su kaynaklarının etrafına toplanan hayvanları çok daha uzun süre izleme şansına sahip olabilirsiniz.
1. Serengeti Milli Parkı (Tanzanya)
Serengeti Milli Parkı, Tanzanya’da bulunan ve safari seferleri için sıklıkla tercih edilen bir bölge. Ekvator kuşağında yer alan safari parkı, zebra ve antilopların göç yolu üzerinde bulunuyor. Sıcak ve yağışlı mevsimlerin görüldüğü bölgede yapacağınız safari ile aynı zamanda aslan, gergedan, bufalo, çita, ceylan, leopar ve fil gibi hayvanları doğal ortamlarında, çok yakından izleme şansına sahip olabilirsiniz. Park aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde de yer alıyor.
2. Chobe Milli Parkı (Botswana)
Afrika’da bulunan bir diğer popüler safari rotası ise Botswana’da, Kalahari’nin kuzeyinde, 11.700 kilometrekarelik bir alanla ülkenin üçüncü büyük safari parkı olan Chobe Milli Parkı’dır. Yine bu parkta da oldukça iri fil ve bufalo sürülerini izleyebilir, aslanların güç savaşlarına ve avlanmalarına tanık olabilirsiniz. Tarihi oldukça eskilere dayanan safari alanı, iki yöne de akan nehri ve bir görünüp bir kaybolan gizemli Savuti Kanalı ile oldukça ilgi çekiyor. Safari alanında Chobe Riverfort ve Savuti Marsh adı verilen ve lüks konaklama olanaklarına sahip iki konaklama bölgesi var. Uzmanlara göre parkı keşfetmenin en iyi yolu mobil safariye çıkmak. Dünyaca ünlü Victoria Şelalesi’nin de parktan sadece 100 kilometre uzaklıkta olduğunu da hatırlatalım.
3. Mana Pools Milli Parkı (Zimbave)
Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan bir diğer safari bölgesi de Zimbaze’nin kuzeyinde yer alan Mana Pools Milli Parkı. Park genelde ziyaretçilerin de oldukça ilgisini çeken kano seferleri ile keşfediliyor. 'Afrika’nın 5 Büyüğü' adı verilen bufalo, aslan, leopar, fil ve gergedanlara ev sahipliği yapan parktaki nehirde ise timsahları ve hipopotamları inceleme fırsatınız olacak. Parkta Zambezi Nehri kenarında yer alan 5 konaklama bölgesinin yanı sıra büyük bir kamp alanı da bulunuyor.
4. Ruaha Milli Parkı (Tanzanya)
10.300 km²’lik bir alanı kaplayan Ruaha Milli Parkı da yine aslanlardan nesli tehlike altında olan yaban köpeklerine ve çeşitli antilop türlerine kadar birçok türde vahşi hayvanı izleme fırsatını sunuyor. Parkın adını aldığı Büyük Ruahana Nehri ise kurak dönemde hayvanlar için adeta vaha değerinde. Ruaha’da bulunan pansiyonların çoğu mart ve mayıs aylarında kapalı. Ziyaret için yağmur sezonunu tercih etmeyin. Çünkü hayvanlar genelde dağınık durumda oluyor, bu nedenle beklentinizi karşılamayabilir.
5. Okavango Deltası (Botswana)
Okavango Deltası, Botswana’da, Okavango nehri yakınında bulunan bir diğer önemli safari rotası. Bu rota da yine onlarca çeşit vahşi hayvana, yaklaşık 400 kuş ve 71 balık türüne ev sahipliği yapıyor. Delta, Botswana’nın safari endüstrisinde önemli bir yere sahip. 2014 yılında ise Dünya Mirasları Listesi’ne girmeye hak kazanmış ve Afrika’nın Yedi Doğa Harikası içinde yer alıyor. Yırtıcı hayvanların yanı sıra bölgede içinde Afrika ceylanı, antilop, fil, babun, zebra ve bufalonun yer aldığı yaklaşık 200.000 memeli hayvanın yaşadığı tahmin ediliyor. Deltada rehberli ya da tek başınıza safari turuna çıkabileceğiniz gibi kamp yapma imkânınız da var.
6. Mikumi Milli Parkı (Tanzanya)
Morogoro’da bulunan park 1964 yılında kurulmuş ve ülkenin dördüncü büyük milli parkı olma özelliğini taşıyor. Parkı ikiye ayıran yolun iki tarafından da farklı bir ekosistem mevcut. Diğer parklara göre daha az ziyaret edilen parkın doğası bu nedenle daha güçlü bir şekilde korunmuş. Parkı ziyaret etmek için en iyi dönemin ise mayıs-kasım ayları arasında olduğu belirtiliyor.
7. Kruger Milli Parkı (Güney Afrika)
Kruger Milli Parkı, Afrika’da bulunan ve vahşi hayvanların doğal hayatlarını devam ettirdikleri en büyük alanlardan bir tanesi. Yaklaşık 19.485 kilometrekareyi kaplayan milli park alanı, 1898 yılında devlet tarafından korunmaya başlamış. 1926 yılında ise milli park olarak kabul edilmiş. Parka farklı kamp alanlarına giden dokuz farklı kapıdan giriş yapılabiliyor. Bu parkta da Afrikanı’nın 5 Büyüğü (Big Five) adı verilen hayvanları görebilirsiniz. Park aynı zamanda 147 farklı türde memeli hayvanın, 114 türde sürüngenin de yuvası. Kruger Milli Parkı'nda çok sayıda konaklama tesisi ve restoran da bulunuyor.
8. Maasai Mara (Kenya)
Masai aslanlarını, Afrika leoparlarını, Tanzanya çitalarını görmek için Maasai Mara oldukça ideal. Bu yırtıcı hayvanların yanı sıra büyük zebra, Afrika antilobu ve ceylan sürülerinin her yıl temmuz ve ekim ayları arasında gerçekleştirdikleri ve muhteşem görüntüler sunan büyük göçlerini de bu safari rotasına izleme şansına sahipsiniz. 1961 yılında kurulan koruma bölgesi, 1510 km²’lik bir alanı kapsıyor. Yine bu bölgede de gezginlere yönelik çok sayıda konaklama tesisi ve kamp alanının bulunduğunu ayrıca ekleyelim.
9. Mala Mala (Güney Afrika)
Güney Afrika’da Kruger Milli Parkı’nın yanında yer alan Mala Mala Doğal Alanı, diğer safari noktalarına göre daha az kalabalık olması ve leopar ve aslan gibi yırtıcıları uzun süre izleyebilme avantajı ile safari turu düşünenler için iyi bir tercih. Gece ve gündüz safarilerinin yanı sıra yaya olarak da yapılan gezilerin deneyimli rehberler tarafından düzenlenmesi, bölgeyi yine çekici yapan detaylardan. 130 km²’lik bir alanı kaplayan Mala Mala, diğer parklara göre küçük olsa da beklentilerinizi karşılayacak.
10. Kidepo Vadisi Milli Parkı (Uganda)
Diğer milli parklarla karşılaştırıldığında görece daha pahalı olsa da sunduğu eşsiz vahşi doğa manzaralarıyla gezginler tarafından oldukça beğeniliyor. Çok sayıda farklı kuş ve memeli türünün yaşadığı parkın büyüklüğü, 1441 km². Parkı ziyaret etmek için en uygun dönem kasım ve şubat ayları arasında yaşanan kurak sezon.