Sanal Dünya ve Para Psikolojisi

Paypal, Apple Pay, Google Wallet ve geliştirilen diğer dijital cüzdan uygulamaları... Teknoloji geliştikçe parayla olan ilişkimiz de bambaşka bir yöne doğru evriliyor. Kredi kartlarının, geliri aşan limitleriyle yarattığı sorunlar hala büyük bir tartışma konusuyken bu yeni teknolojilerin hayatımıza olası etkileri neler olabilir? Ekonomist Merve Akbaş ve psikolog Dan Ariery wired.co.uk için önemli saptamalarda bulunmuşlar.

Öncelikle şunu belirtelim, bizim kısaca kolaylık olarak adlandırdığımız, aslında bir diğer bakış açısıyla para harcamaya karar verdiğimiz andan harcadığımız ana kadar geçen aşamaların yavaş yavaş ortadan kalkması... Peki, harcamanın kolaylaşması ve sanallaşması iyi haber mi?


Fotoğraf: www.infomoney.com.br

2011 yılında "Obesity" dergisi yeme alışkanlıklarıyla ilgili bir deneye yer vermiş; iki gruba ayrılan deneklerden bir grup 400 gramlık büyük paketler halinde kraker tüketirken diğer gruba 100 gramlık 4'lü paketler veriliyor. Hangi grubun daha az yediğini tahmin etmek zor değil. Küçük paketlerle aynı miktarda kraker verilen grup daha azla yetinmeyi bilmiş. Nedeni ise "karar noktası"... Her paketin sonu tüketicilerin kendilerine "Daha fazla yemek istiyor muyum?" sorusunu sormalarına sebep oluyor.

Günümüz şartlarında para biriktirmek zaten zorken, sanki sürekli ve sonsuz bir tedarikçimiz varmışçasına, zahmetsizce harcamak işleri iyice imkansızlaştırabiliyor. "Karar noktaları" gitgide azalıyor ve para hakkında düşünmüyoruz. Kredi kartını verdiğimiz anda, bir hediye çekinin karşılığını planlarken veya gerçek parayı cüzdanımızdan çıkarttığımızda karşı karşıya kaldığımız düşünce süreci yerini basit bir telefon tuşuna bıraktığında daha çok harcayacağımızı tahmin etmek zor değil. Ekonomist Merve Akbaş bunu bütün gün çeşit çeşit tatlılarla dolu bir masada oturup sağlıklı beslenmeye çalışmakla benzeştiğini belirtiyor.

Dijital cüzdanlar, harcamanın aşamaları üzerine düşündürürken "Nasıl biriktireceğiz?" sorusu da doğal olarak gündeme gelmekte... Duke Üniversitesi'nin Kenya'da 2000 kişi ile yürüttüğü bir araştırma bu soruya yanıt bulmaya çalışmış. Araştırmaya katılanlar farklı tasarruf planlarına kaydedilmişler. Bir gruba, hafta başı hatırlatma mesajı ve hafta sonu özet şeklinde iki kısa mesajla tasarruf yapmaları hatırlatılırken; diğer bir grup kısa mesajı ailesinin fotoğrafı ile birlikte "Geleceğimiz için biriktir" şeklinde almış. Başka bir grup biriktirdiklerinin yüzde yirmisine varan destekle teşvik edilirken, bir gruba da her hafta için tasarrufa başladığı hafta sayısını üzerine kazıyacağı sembolik ödül paraları düzenli olarak verilmiş. Sonuçlar ise oldukça ilginç... 6 ay sonra; kısa mesajlar, ailenin hatırlatılması, % 20’ye varan ek ödeme tasarrufta dikkate değer bir artışa sebep olmazken, ödül paraları ile iki kata varan tasarruf sağlanmış...

Basit bir ödül parası nasıl bu kadar büyük bir fark yarattı? Bu soru, harcama alışkanlıklarımızı tekrardan değerlendirmemiz gerektiğine işaret etmekte. Evet, paranın sanallaşmasıyla gittikçe kısalan düşünme süremiz ve çabasızca para harcayabilmek kaynaklarımızın kısıtlı olduğunu gözden kaçırmamıza neden olabiliyor. Ancak teknolojiyi gereksiz harcamalarımızı ve ne şartlarda yapıldıklarını gözden geçirip tasarruf hafızamızı kaydetmek ve amaçlarımızı hatırlamak için kullanabileceğimizi de unutmamalıyız. Teknolojiye doğru bir yaklaşımla daha iyi bir gelecek mümkün.

Kaynaklar:
http://www.wired.co.uk/news/archive/2016-01/06/2016-will-be-more-expensive
http://whatis.techtarget.com/definition/digital-wallet