Aziz Micheal ve Aziz Gudula Katedrali

Cathedral of St. Michael and St. Gudula

Brüksel'in en ünlü dini yapısı olan katedralin tarihi 8. yüzyıla dayanmaktadır. İlk olarak 8. yüzyılda Aziz Micheal'a ithaf edilen bir şapel olduğuna inanılıyor. Sonrasında 11. yüzyılda Brabant Dükü II. Lambart tarafından buraya bir kilise inşa ettirilmiş. Ve aynı yüzyılda buraya Aziz Gudula'nın kutsal emanetleri getirilmiş. Bu nedenle kiliseye Aziz Micheal ve Aziz Gudula Kilisesi denmiştir.

13. yüzyılda kilisenin yenileme çalışmaları başlamıştır, dönemin hakim mimari anlayışı gotik anlayışta eserler verilmiş ve tüm restorasyon çalışmalarıyla beraber kilise bugünkü haline yaklaşık 300 yıl sonra gelebilmiştir. Bu sebeple kilisenin gotik mimari tarzında da tam bir bütünlük yoktur, örneğin iki kulesi tipik Fransız gotik mimarisinin bir örneği iken, pencerelerde Barbarant gotik bir tarz sergilenmiştir. İçine ve dışına değişik dönemlerde değişik sanatçılar eserler eklemişlerdir. Katedralin iç kısmı gotik bir katedralden beklendiği gibi dekore edilmemiş fakat Victor Hugo bu katedrali “gotik mimarinin en saf çiçeği” olarak betimlemiştir. Meraklıları için katedralde günümüzde küçük bir müze bölümü de mevcuttur. Burada kadehler, dini giysiler gibi katedrale dair değerli şeyler sergilenmektedir. Katedralde Kraliyet ailesinin düğün ve cenaze merasimleri gerçekleştirilmektedir. Bu kadar eski bir tarihe ve ülke için böylesi büyük bir anlama sahip olan kilisenin katedral unvanı alması ise 1962 yılına dayanıyor.

Katedrale Parc veya Gare Centrale metro duraklarında inip yürüyerek ulaşabilirsiniz.