Bellagio, Como Gölü’nün en güzel yerine sahip diyebiliriz. “Y” şeklindeki gölün iki çatalının tam birleştiği noktada yer alan Bellagio Como Gölü çevresindeki tüm özellikleri bünyesinde barındırıyor. Lüks restoranlar, mağazalar, ipek ürünler satan dükkânlar, şarap evleri, kafeler Como’ya ait ne varsa Bellagio’da bulmak mümkün. Alp Dağları’na uzanan Como Gölü’nün kuzey manzarasını seyretmek için Bellagio Restoranlarından daha iyi bir tercih bulamazsınız.

Özellikle hafta sonları, yerli ve yabancı turistler, günlük turlarla Bellagio’yu dolduruyor. Ayrıca pek çok ünlü isim de hafta sonlarını Bellagio’da geçiriyor, bu durum bölgenin biraz gurur kaynağı olmuş durumda. Dolayısıyla burada gezerken gireceğiniz dükkanlarda ünlülerin oradaki fotoğraflarını görmeniz mümkün. Ancak hafta sonları yoğun bir turist akını olduğu için daha sakin ve Como’nun keyfini çıkarmak için daha uygun bir zaman aralığı arıyorsanız, hafta içlerini tercih etmenizde fayda var.

Bellagio’da görülmesi gereken en özel yerlerden biri Villa Serbelloni’dir. Villa, Marchesino Stanga için 15. yüzyılda inşa edilmiştir. 16. Yüzyılda Sfondrati ailesi tarafından yenilenmiş, 18. Yüzyılda Serbelloni (Sırp) Dükalığı’nın eline geçmiştir. Villa Serbelloni, Leonardo da Vinci, İmparator Maximillian I, Silvio Pellico, Kraliçe Victoria, Manzoni ve Parini’ye ev sahipliği yapmıştır. Bugün Rockefeller Vakfı’na ait olan Villa, dünyanın her yerinden sanatçılara ve bilim insanlarını ağırlamaktadır. Villa 6-30 kişilik özel rehberli turlarla gezdirilmektedir.