Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı, irili ufaklı 22 kadar adanın en büyüğü ve yerleşime açık olan tek adadır Cunda. Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki dördüncü büyük adası olan Cunda’nın diğer adı, “Ali Bey Adası”dır. Ada bu adı, Kurtuluş Savaşı'nda padişahın “Yunanlara teslim olun” emrine karşı gelerek, silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya'dan alır. Bugün iki isim de kullanılmaktadır. Cunda, sanılanın aksine Yunanca değildir. Adanın Yunanca adı “kokulu ada” anlamına gelen “Moshoni”dir. Cunda ise yelkenli gemilerin yatay sereni için kullanılan, “yund” sözcüğünün değişimiyle ortaya çıkmıştır. Piri Reis’in haritalarında “Yund adaları” olarak söz edilen adanın kuş bakışı görünüşü, gerçekten de gemi cundasına benzemektedir.
Cunda 1964 yılında bir köprü ile çok küçük bir adacık olan Lale Adası'na, oradan da ilçe merkezine bağlanmıştır. Lale Adası ile Cunda arasındaki yaklaşık 1 km uzunluğundaki köprü, aynı zamanda Türkiye'nin ilk boğaz köprüsüdür ve 1970 yılında yapılmıştır. Lale Adası ile anakara arasındaki bağlantı ise denizin doldurulmasıyla inşa edilen, 500 metrelik hemzemin bir köprü-yol ile sağlanmaktadır. Bu yolun adı, “Gönül Yolu”dur.
Cunda Adası dışındaki Ayvalık Adaları’nın tümü 1995 yılında milli park ilan edilmiş ve yerleşim yasaklanmıştır. Adanın nüfusu 6 bin 500 civarındadır. Ancak yaz aylarında bu rakam 20 bine çıkmaktadır. Cunda Adası özellikle son yıllarda; Arnavut kaldırımları, taş evleri, taş mimarisiyle büyüleyici “Taş Kahve”, “Âşıklar Tepesi” ve görkemli “Taksiyarhis Kilisesi”yle, Marmara Bölgesi’nin en önemli cazibe merkezi haline gelmiştir.