Dünyanın en eski anıtsal tapınağı olarak bilinen Göbeklitepe’nin önümüzdeki temmuz ayı içerisinde ziyarete açılmasının planlandığı açıklandı. Çatı örtüsünün yapımı ve canlandırma merkezinin inşası nedeniyle 13 Haziran 2016 – 31 Aralık 2016 tarihleri arasında ziyarete kapalı tutulacağı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından daha önceden duyurulmuş ancak çatı projesi bu zaman aralığında bitirilemediği için ziyarete açılamamıştı. Çalışmaların hâlen devam ettiği Göbeklitepe’nin ziyarete açılmasıyla ilgili beklenen açıklamaysa nihayet yapıldı.
Arkeofili'nin haberine göre Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, Göbeklitepe’deki çalışmaları 15 Temmuz 2017 tarihinde tamamlamayı planlandıklarını belirterek, “Üst çatı projeleri 15 Temmuz 2017 itibarıyla tamamlanacak ve alan ziyaretçilere açılacak. Yapılan çalışmalar tamamen Göbeklitepe’nin koruma ve kullanma çalışma dengesi gözetilerek yürütülmektedir. Koruma konusu önceliğimizdir. Yapılan bu üst yapı koruma çalışmaları yaklaşık 600 bin avroluk bir bedelle, hem devletimizin hem de Avrupa Birliği'nin fon destekleri kullanılarak yapılıyor. Sonuç olarak Göbeklitepe’nin geleceğe miras kalması hususunda en az zarar göreceği bir koruma ve kullanılması noktasında da iyi bir çalışma olacağını düşünüyoruz,” dedi.
Göbeklitepe, devam eden çalışmalar dâhilinde korunarak, bir turizm merkezi hâline getirilecek. Daha iyi korunabilmesi ve turizm merkezi hâline dönüştürülmesi hedefiyle sağlanan malî kaynaklar, ortaya çıkarılan antik yapıları koruma amacıyla üzerinin kapatılması ve aynı zamanda turizm faaliyetlerinin değerli yapılara zarar vermemeleri için yürüyüş yolları ve çitler inşa edilmesinde kullanılacak. Şanlıurfa kent merkezine 18 km uzaklıkta, Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan Göbeklitepe, 5 yıl önce UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabul edilmişti. Hâlen sürmekte olan çalışmalar ise kalıcı listeye girmeyi hedefliyor.
Şanlıurfa’da MÖ. 10.000, yani günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen ve Neolitik Dönem'e ait bir inanç merkezi olan Göbeklitepe, uygarlığın kökeni hakkındaki görüşleri arkeolojik ilk kazılarının başladığı 1995 yılından bu yana değiştirmiştir. Göbeklitepe insanoğlunun tarihini baştan yazabilecek öneme sahip bir miras. Çünkü hayvan figürleri kullanılarak yontulmuş taşları ve T şeklindeki sütunlarıyla 12.000 senelik dairesel yapılar, tarım devriminden ve hatta çanak çömlek yapımının icat edilmelsinden bile daha eskiye dayanıyor. Uzmanlar, Göbeklitepe kalıntıları bulunmadan önce, anıtsal yapıların avcı-toplayıcıların yerleşik düzene geçip tarımsal faaliyetler yapmaya başlamasının sonucu olarak ortaya çıktığını düşünüyorlardı. Ancak tarımsal faaliyetlere henüz geçilmeden çok önceleri inşa edilmiş olan Göbeklitepe, bu yöndeki tezleri altüst etti. Göbeklitepe’deki T biçimli dikilitaşların en büyüğünün ağırlığı 16 tondan fazla. Bu taşları yontmak ve yakındaki taş ocağından taşıyarak getirmek çok sayıda insanın gücüne ve o insanların hepsini doyuracak miktarda yiyecek gerektiren, çok zorlu bir süreci gerektiriyor. Ancak şimdiye kadar yapılan kazılar, bu insanların yerleşik bir hayat sürdürdüklerine dair en ufak bir kanıt sunmadı. Bu nedenle, Göbeklitepe’nin insanların dönemsel olarak kullandığı bir toplanma ve şölen alanı olduğu sanılıyor.