Köklü bir tarihe sahip olan İran’ın başkenti olan Tahran, yüzyıllar önce küçük bir şehir olarak kurulmuştur. Zaman içerisinde gelişen ve büyüyen şehir İran’ın en önemli şehri konumuna gelmiştir. Günümüzde İran’ın en büyük ve en önemli şehri olan Tahran, ülkeye başkentlik yapmaktadır. Şu anda İran İslam Cumhuriyeti’nin ekonomi, kültür ve sanayi merkezi olan şehir aynı zamanda ülkenin kalabalık yerleşkelerinden bir tanesidir. Bundan yüzyıllar önce küçük bir şehir olan Tahran’ın bu kadar kısa sürede büyümesinde ve gelişmesinde ülkenin petrol kaynaklarının oldukça büyük bir payı vardır. İran’da bulunan petrol kuyularının keşfedilmesiyle ülkenin ekonomisi hızla büyümüş ve Tahran ülkenin en zengin şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Tarih boyunca önemli ilim, kültür, ticaret şehri olan Tahran’ın yerleşke olarak seçilmesi Rey şehrinin tarihiyle bağlantılıdır. Rey şehrinin Büyük Selçuklu Devleti’ne başkentlik yaptığı dönemde Tahran büyük bir köydü. Şehrin tarihini değiştiren ve zaman içerisinde önem kazanmasına sebebiyet veren olay ise 13. yüzyılda gerçekleşmiştir. 1220 yılında Rey şehri Moğollar tarafından saldırıya uğramıştır. Bu saldırı sırasında büyük bir tahribata uğrayan Rey şehri sonunda Moğollar tarafından işgal edilmiştir. Bu istila ve tahribat sonucunda şehir yaşanmaz duruma gelmiş ve Rey halkının büyük bir çoğunluğu göç etmek zorunda kalmıştır. Adeta harabeye dönen Rey şehrinden göç eden halk, en yakın yerleşke olan Tahran’ı seçmiş ve buraya yerleşmeye başlamıştır. Aldığı göçler sayesinde kısa sürede hızlı bir nüfus artışı yaşayan Tahran, köy olmaktan çıkmış ve şehir haline gelmiştir. Rey halkının Tahran’a göç etmesiyle şehrin büyüme ve gelişme süreci başlamıştır. Rey şehrinden geriye kalan kalıntılar günümüzde Tahran’ın güney kesiminde yer almaktadır.
İran’da hakimiyet kuran Safeviler devrinde ülkeye sırasıyla Erdebil, Tebriz ve İsfahan başkentlik yapmıştır. Özellikle yaşadığı istila ve tahribattan sonra önemini kaybeden Rey şehri ülkenin başkenti olmaktan çıkmıştır. Rey şehri hızla önem kaybederken Tahran’da bir o kadar hızla gelişmiş ve her geçen gün daha da önemli hale gelmiştir.
Tahran tarihinde önemli yer oynayan Şah Tahmasb başa geçtiğinde şehrin etrafına surlar yaptırmıştır. Bu surların üzerlerine ise tam 114 kule inşa ettirmiştir. Bunların yanı sıra şehre yeni bir pazar yeri de inşa ettirmiştir. Bu pazar yerinin sayesinde Tahran’da ticaret de gelişmeye başlamıştır.
Şah Tahmasb’ın ardından Nadir Şah güçlenmiş ve Safevi Hanedanlığına son vermiştir. Safevi Hanedanlığına son veren Nadir Şah ülke idaresini de ele geçirmiştir. Bu tarihten sonra Tahran Nadir Şah’ın oğlu Rıza Kuli Mirza’ya dirlik toprağı olarak verilmiştir. Nadir Şah’ın ardından ise Zendler Tahran’ı ele geçirmiştir. Zend Hanedanı’nın kurucusu Kerim Han 18. yüzyılın sonuna kadar Tahran’da oturmuştur. 1762 yılında Şiraz’ı başkent yapana kadar Tahran’da yaşayan Kerim Han şehre çok sayıda tarihi eser bırakmıştır.
Tahran’da siyasî mücadeleler hiçbir zaman son bulmamıştır. Şehrin tarihinde önemli bir yer oynayan bir diğer hanedanlık ise Kaçar Hanedanlığı’dır. Zend Hanedanlığı’nın ardından Tahran’ı ele geçiren Aga Muhammed Şah Kaçar, Kaçar Hanedanlığı’nı kurmuş ve Tahran’ı bu hanedanlığın başkenti yapmıştır. 1786 yılında başkent olan Tahran’da çok sayıda saray inşa edilmeye başlanmıştır.
1925 yılına gelindiğinde İran’ın hâkimiyeti Pehlevi Hanedanlığı’na geçmiştir. Tahran’ın şehircilik anlamında gelişmesi ve modern yüzünün temellerinin atılması bu tarihten itibaren başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Tahran Konferansı olarak bilinen büyük bir toplantıya ev sahipliği yapan Tahran, dünya çapında da adını duyurmaya başlamıştır. Tahran’da petrol sanayisinin gelişmesi ve buna bağlı olarak şehirdeki ekonomik durumun düzelmesi Muhammed Rıza Pehlevi iktidarında olmuştur.
1979 yılında ise şah devrilmiş ve Humeyni rejimi ortaya çıkmıştır. Bu gelişmenin ardından Tahran büyük ölçüde duraklama yaşamıştır. Şehircilik adına başlatılan pek çok proje yarım kalmıştır ve şehrin gelişmesine katkı sağlayacak çeşitli projeler onaylanmamıştır. Tüm bunların yanı sıra İran’da meydana gelen iç karışıklıklar ve İran-Irak Savaşı da Tahran’ın gelişmesinin önünde büyük engeller meydana getirmiştir. Tüm bu karışıklıkları ve siyasi mücadeleleri atlatmayı başaran Tahran, günümüzde İran’ın en önemli kültür, sanayi ve ekonomi merkezidir.
Ülkedeki sanayi üretiminin yarısından fazlası Tahran’da gerçekleştirilmektedir. Tahran’ın başlıca sanayi ürünleri dokuma, çimento, porselen, şeker ve ilaçtır. Bir de petrol rafinerisi bulunmaktadır.
İhtişamlı sarayları, el işçiliği ve nadide eserler barındıran müzeleri, çeşitli park ve meydanları ile Tahran, Fars kültürünü deneyimlemek isteyen turistlerin gözde şehirlerinden bir tanesidir. Şehirde bir yanda modern Tahran binaları yükselirken bir yanda tarihî binalar bulunmaktadır. Bu iki yapıyı bünyesinde harmanlamayı başarmış olsa da şehrin güney ve kuzey kesimi arasındaki farklar hemen göze çarpmaktadır. Kuzey Tahran şehrin zengin ve modern yüzüyken güney Tahran fakir ve geleneksel yüzünü oluşturuyor. Güney Tahran’daki binalar genellikle 2-3 katlı ya da müstakil evlerden oluşuyor. Geleneksel İran mimarisine göre inşa edilen bu binalarda kolay bulunur olması sebebiyle sarı tuğla kullanılmıştır. Üzerlerinde genellikle sıva ve boya olmayan sarı tuğlalı binalar sayesinde şehirde göze çarpan hâkim renk sarıdır.
Tahran’ın her geçen gün artan nüfusu şehirde birtakım sorunların ortaya çıkmasına da yol açmıştır. Bu sorunlar başında trafik ve buna bağlı olarak gelişen hava kirliliği gelmektedir. Şehirde trafik kurallarına uyan sürücülerin sayısı oldukça az olduğundan şehir trafiğinde hız limitini aşan, kuralları ihlal eden çok sayıda taşıt gezmektedir. Trafik kuralları konusunda hassas olmayan sürücüler aynı zamanda oldukça da agresifler. Tahran caddelerinde sürekli uzun uzun korna çalan ya da camdan dışarıya bağıran sürücüler görmeniz mümkün. Günlük yaşantıda oldukça sakin olan Tahran halkının trafiğe çıktıklarında bu kadar agresifleşmeleri özellikle turistlerde şaşkınlık yaratmaktadır.
Tahran sokaklarında Farsçanın yanı sıra İngilizce tabelalar görmek de mümkün. Bu durum turistler açısından büyük kolaylıklar sağlamaktadır. İran şeriatla yönetilen bir ülke olduğundan şehrin günlük yaşantısında da şeri hükümler görülüyor. 1979 İslam Devrimi’nin ardından oldukça sert uygulanmaya başlayan şeri kurallar günümüzde biraz daha esnektir. Bu kuralların başında ise kadınların saçlarının üçte ikisini kapatarak sokağa çıkmaları geliyor.Tahran’ı birkaç günlüğüne ziyarete gelmiş bir turist olsanız bile bu kurala uymak zorundasınız. Uymadığınız takdirde tutuklanabilirsiniz. Bunun yanı sıra Tahran sokaklarında kadın ve erkeklerin el ele tutuşmaları da yasak. Evli dahi olsanız bu durum pek hoş karşılanmıyor. Ayrıca şehirdeki toplu taşıma araçlarında kadın ve erkekler için ayrı bölümler bulunuyor.
Köklü kültürel geçmişi ile Fars ve İran kültürüne tanıklık edebileceğiniz Tahran, tarihi, doğal ve kültürel güzellikleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
Tanıtım videosu: https://www.youtube.com/watch?v=35G_Q3wBzVM