Kahire Gezilecek Yerler

En eski uygarlıklara ev sahipliği yapmış, milattan önceye ait bir çok eşya ve eseri bünyesinde barındıran ve Antik Çağ'dan izler taşıyan kent insanı keşfetmeye iten bir atmosfere sahiptir. Dünyanın en kalabalık kentlerinden biri olan Eski Kahire bölgesi  1979 yılından bu yana UNESCO Dünya Tarih Mirası listesinde bulunuyor. 

Mısır Müzesi

Dünyadaki en geniş Antik Mısır koleksiyonuna sahip bu müze dünyanın en önemli müzelerindendir. Fransız mimarisi ile neo-klasik tarzdaki yapısı ile dikkat çeken müze antik çağdan kalma birçok esere ev sahipliği yapmakta ve millattan önce yeni krallık dönemleri ile eski Mısır dönemlerindeki hükümdarlara ait eşyalar bulundurmaktadır.

120,000'den fazla objenin sergilendiği müzenin temelleri 19. yüzyılın ikinci yarısında atılmıştır. Bölgede kazılar yapan İngiliz ve Fransız arkeologların keşifleriyle müzenin koleksiyonu hızla zenginleşmiştir. Ayrıca müze dünyanın en zengin firavun eşyaları koleksiyonuna sahiptir. Müzenin bahçesinde, müze için büyük emek vermiş olan Auguste Mariette gibi arkeologların mezarları bulunmaktadır. Giriş katında ağırlıklı olarak paralar ve papirüsler bulunmaktadır. Bu paralar antik Mısır, Yunan, Roma ve İslam uygarlıklarına aittir. Ayrıca yine giriş katında Yeni Krallık yani M.Ö. 1550-1069 arası döneme ait objeler de sergilenmektedir. Firavun Khafre'nin heykeli başta olmak üzere pek çok dikkat çekici eser giriş katının 42 odasında sergilenmektedir.

Müzenin üst katında ise en çok bilinen firavun Tutankamon başta olmak üzere pek çok firavunun mezarı ve mumyası sergilenmektedir. Mezarların dışında Krallar Vadisi'nden getirilen birçok obje de yine bu katta bulunur. Ayrıca Mısır Müzesindeki mumyalamayı ve firavunların mumyalarını mutlaka görmelisiniz. Saat 09.00 ile 19.00 arasında ziyarete açık olan müze şehir merkezinde, Midan Tahrir Meydanı'nda bulunur.

Gize Piramitleri

Mısır'ın sembolü olan piramitler Kahire gezinizde mutlaka görmeniz gereken yapılardır. Modern dünya tarafından sırrı hala çözülememiş gizemli yapılar şehrin birkaç kilometre güneyinde yer almaktadır. Piramitler hangi firavunun adına yapıldıysa o kralın doğduğu ve öldüğü gün olarak yılda sadece iki defa odasına güneş girmektedir.

Gize bölgesinde Gize Piramitleri olarak MikerinosKefrenKeops adında üç büyük eser bulunur ve bu nokta Kahire için gezmeye başlanacak nokta sayılabilir. Dünyanın yedi harikası içerisinde günümüze ulaşan tek eser Keops Piramiti'dir. Yapımının yaklaşık 20 yıl sürdüğüne inanılıyor ve gördüğünüzde sizde farklı hisler uyandıracak bu değişik yapı Mısır firavunu Khufu adına anıtsal mezar olarak inşa edilmiş. Keops Piramit'i aynı zamanda Mısır’da bulunan piramitlerin en eski ve en büyüğüdür. 145 metre yüksekliğindeki piramit Kahire’de görülecek en önemli yapılardandır. İsterseniz içerisine de girebileceğiniz piramitler, kapalı alan korkusu olanlar için tavsiye edilmese de dar ve karanlık koridorlarında yürürken yaşattığı hissi ile görülmeye değerdir.

Kefren Piramidi’nin doğusunda, Keops Piramidi’nin ise güneydoğusunda bulunan Sfenks'in kafası Firavun Kefren’in kafası ve gövdesi aslan şeklinde olan yapı görünüm açısından kentin bekçisi pozisyonundadır. Gize piramitlerinden Kefren piramidini koruması için yapılmış olan dev heykel Nil Nehri’ne doğru bakar. Yapımı milattan önceye dayandığı düşünülen heykel 20 metre yüksekliğinde,73,5 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğindedir. Hiksos’lar tarafından işgal edildiğinde bu heykel zara görmüş sonraları yüz kısmına Mısır Kralı-Firavun sureti yaptırılarak yenilenmiştir.
 

Han El-Halili Çarşısı

Orta Doğu’nun en büyük pazarlarından biri olan çarşıda altın, gümüş, hediyelik eşya, baharatlar, yöresel kıyafetler ve daha birçok çeşit ürün satan dükkanlar bulabilirsiniz. Müslüman Mahallesi veya İslami Kahire de denilen yerde turistlerin en çok ilgisini çeken ve kalabalık olan yerlerdendir. Tahrir Meydanı’nın doğunda  yer alan bu çarşı, İslam mimarisi için verilecek önemli örneklerdendir. Hem yöresel şeyler bulup hediyelik eşya satın alabileceğiniz bu çarşıda hem de bir Kahire kahvesi içip dinlenebilirsiniz.

Han El-Halili'nin tarihi 14. yüzyıla kadar dayanıyor. Pazarın bulunduğu alan önce Fatımi Halifeleri'nin mezarlarının bulunduğu bir mezarlık oluştur. Daha sonra 14. yüzyılda Memlük Sultanları mezarları taşıtarak bu çarşıyı kurmuştur. Mısır'ın Osmanlı tarafından fethedilmesine kadar birtakım büyük değişiklikler geçiren pazar, kurulduğu dönemden itibaren Kahire'nin değerli taşlar ve köle ticareti de dahil ekonomik hayatının merkezi olmuştur. Osmanlı döneminde de Kahire'de ticaret yapan Türkler çarşının çevresine yerleşmiştir.

Eskiden satılan ürünlere göre bölgelere ayrılmış olan çarşı günümüzde büyük ölçüde karışıktır. Altın ve baharat ürünlerinin satıldığı kısımlar ise aynı şekilde durmaktadır. Çarşının meşhur ahwası yani kahve dükkanı Fishawis 1773 yılında kurulmuştur ve günümüzde turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Çarşının dar sokaklarında dolanıp pazarlık yapan esnaf ve turistlerin eşliğinde çeşit çeşit eşyayı, giyeceği, mücevheri, baharatı incelemek oldukça keyifli olacaktır.

El-Ezher Camisi

Arapça’da ‘muhteşem’ anlamına gelen ada sahip camii, ibadete 972 yılında açılmış, 989 yılında ise okul statüsü kazanmış. Değişik kapı ve minareleri ile dikkat çekici olan eser huzurlu bir atmosfere sahip ve ziyaret edecek olursanız avlusuna girmeden ayakkabınızı çıkartmanız gerektiğini söyleyelim. Han El Halil Çarşısı’nın karşısında bulunuyor ve gerek mimarisi, gerekse dini özellikleriyle, Kahire'nin en ilgi çekici yerlerinden bir tanesidir. 

Kahire'nin Müslüman Mahallesi'nde bulunan camii, 972 yılında Fatımiler döneminde açılmıştır ve zaman içinde İslam dünyasının en önemli teoloji eğitimi veren kurumlarından birine dönüşerek El-Ezher Üniversitesi'nin temelini oluşturmuştur. El-Ezher Üniversitesi ise hala daha eğitime devam eden dünyanın eski ikinci üniversitesidir. Mısır'ın 12. yüzyılda Fatımiler'den Selahattin Eyyubi'nin idaresine geçmesiyle camii bir süre bakımsız kalmıştır. Daha sonra Memlükler'in Mısır'ı ele geçirmesiyle camii tamir edilip kullanılmıştır. Memlük hakimiyeti döneminde Sultan Qayt Kapıları ve Minaresi gibi yapılar da eklenmiştir. Osmanlı döneminde en çok değişikliği Kethüda Abdulrahman yapmıştır. Berber Kapıları da dahil üç kapı onun döneminde inşa edilmiştir. Güneyden kuzeye sıralı üç minare ise 14. 15. ve 16. yüzyıllarda inşa edilmiştir.

El-Ezher Camisi'nde Fatımi, Yunan, Antik Mısır, Kıpti hıristiyan mimarilerinin etkileri görülmektedir. Memlükler tarafından eklenen minareler, Osmanlılar tarafından eklenen kapılar da dahil olmak üzere zaman içinde pek çok ekleme yapılmıştır. 

 

Eski Kahire

Şehir merkezinin güney kısmında yer alan bölgedir. Çokkültürlü yapıya sahip olan Eski Kahire bölgesi UNESCO Dünya Tarih Mirasları listesindedir. Vaktiniz varsa burada yer alan Aziz Barbara Kilisesi, Kıpti Müzesi, Ben – Ezra Sinagogu, Aziz George Rum Ortodoks Kilisesi, Roma Babil Kulesi, Amr İbn El As Camisi, Ebu Serga Kilisesi gezebileceğiniz yerlerdendir.

Kahire'nin en eski kısımlarından biri olan Eski Kahire çokkültürlü yapısının etkisini mimaride de göstermektedir. Bu bölgede pek çok kilise, cami ve sinagog bulunur. Hıristiyanlığın en kadim mezheplerinden biri olan Kıpti mezhebi için önemli bir noktadır. M.S. 3. yüzyılda inşa edilen Meryem Ana Kıpti Ortodoks Kilisesi, 1047'den günümüze dek Kıpti Papaların merkezi olmuştur. Kilisenin içerisinde bulunan birbirinden değerli ikonalar 8. ve 18. yüzyıllar arasından kalmadır.

Eski Kahire'nin Kıpti Mahallesi'nde bulunan Kıpti Müzesi dünyanın en zengin Kıpti hıristiyanlık koleksiyonuna sahip müzesidir. 1908 yılında Marcus Simaika önderliğinde kurulan müze 15,000'den fazla objeye ev sahipliği yapmaktadır. Tekstil ürünleri, heykeller, freskler ve ahşap işlemeler dikkat çekicidir. Ben-Ezre Sinagogu'nda bulunan Kahire Genizası yani sinagog bünyesinde bulunan mezarlık ve depolarda 19. yüzyılda binlerce değerli el yazması keşfedilmiştir. Aziz George Rum Ortodoks Kilisesi'nin tarihi de 9. yüzyıla kadar dayanmaktadır ancak 1904'de çıkan büyük bir yangından sonra uzun bir restorasyon süreci geçirmiştir. Bütün bu tarihi yapıların arasında gezerek, dar sokaklardan geçerek eski Kahire'nin atmosferini soluyabilirsiniz.

Kahire Kalesi

Kahire merkezinde, Mokattam Tepesi'nde şehre hakim bir konumda bulunan Kahire Kalesi, Selahattin Eyyubi'nin 1176'da şehri fethetmesiyle inşa edilmeye başlamıştır. Kahire'ye kuşbakışı, Nil Nehri'ni de içine alan bir manzaraya sahip olan kale turistlerin ilgisini çeken destinasyonlardan birisidir.

Fatımiler'in hükümranlığına son veren Selahattin Eyyubi, Kahire'yi ve Fustat'ı Haçlılar'dan korumak amacıyla güçlü bir kale yaptırmaya karar vermiştir. Genel olarak kale birkaç sene içerisinde tamamlansa da Selahattin Eyyubi'nin hayalini kurduğu şekilde ancak ölümünden sonra 1238 yılında tamamlanabilmiştir. Kalenin surları 10 metre yüksekliğinde, ve 3 metre kalınlığındadır. Surların çevrelediği kompleksin içerisinde ev, cami gibi birçok bina da bulunur. Güçlü surları ve şehre hakim konumu nedeniyle kale kompleksi 700 yıl boyunca, Mısır hıdıvi İsmail Paşa Abidin Sarayı'na geçene dek Kahire'nin yönetim merkezi olmuştur. Bu döneme kadar da kale kompleksi çeşitli değişiklikler geçirmiştir ve Selahattin Eyyubi'nin yaptırdığı surların bir kısmı ve Yasin Çeşmesi ayakta kalabilmiştir.

Kahire'nin önemli yapılarından birisi olan Muhammed Ali Paşa Camisi de burada bulunur. 1830-1848 yılları arasında Muhammed Ali Paşa tarafından yaptırılan camii Kahire'nin en dikkat çekici yapılarından birisidir. Bu devasa camii Kahire semalarına yükselerek şehrin her noktasını selamlar. Memluk ailelerinin şehirdeki etkisini kırmak amacıyla saraylarının bir kısmını yıktıran Muhammed Ali Paşa, şehirde Osmanlı etkisinin daha çok hissedilmesini amaçlamıştır. Bu caminin kuzeydoğusunda bulunan El-Nasir Camisi de 14. yüzyılda hükümdar Muhammed el-Nasir tarafından yaptırılan bir diğer dikkat çekici yapıdır.

Nil Nehri

Dünyanın en uzun nehridir ve yatağında tekneler, sandallar ile sürekli Felluca gezileri,turlar düzenlenir. Akşamları bölge insanları da dahil olmak üzere müzikler eşliğinde teknelerle açılırlar ve bu büyük keyfin tadını çıkarırlar. Yarım saat için 30 Pound yani yaklaşık 10 TL'ye pazarlık yapıp anlaşarak küçük bir sandalla Nil Nehri’nin keyfini çıkarmadan dönmemelisiniz.

Antik Mısır medeniyetinin en önemli kaynağı olan Nil Nehri günümüz Mısır Arap Cumhuriyeti'nin de şehirlerinin içinden geçer. Tarih boyunca Mısır'da kurulan bütün diğer medeniyetlerin de yaşam tarzlarını belirlemiştir. Nil Nehri'nde yapılabilecek en keyifli aktivite felluca isimli teknelerle tur yapmaktır. Fellucalara Garden City bölgesindeki Four Seasons Hotel'in önünden ulaşabilirsiniz. Eğer ödemeyi yolculuk sonunda yaparsanız daha uzun bir turun tadını çıkarabilirsiniz.

Nil Nehri üzerinde bulunan Rawdah veya Roda Adası da ziyaret edebileceğiniz bir yerdir. Nilometer isimli mekanizma da bu adada bulunur. M.S. 861 yılında yaptırılan Nilometer ile Nil Nehri'nin gelgitleri hesaplanmıştır. Adada bulunan Manastırlı Sarayı bir Osmanlı eseridir ve saray içerisinde Mısır'ın efsanevi sanatçısı Ümmü Gülsüm'e adanmış bir müze bulunmaktadır. Muhammed Ali Paşa tarafından yaptırılan Manyal Sarayı da yine bu adada bulunur ancak restorasyon nedeniyle kapalıdır. Nil Nehri turunuzun devamında Rawdah Adası'nın tarih kokan sokaklarını gezerek turunuzu tamamlayabilirsiniz.