Sinop’ta Gezilecek Yerler

Boztepe Burnu üzerine kurulmuş olan Sinop ziyaretçilerine dört mevsim boyunca farklı güzellikler sunmaktadır. Yemyeşil doğası ile huzur veren Sinop şelaleleri, gölleri ve tertemiz sahilleriyle yaz aylarında tatilcilerin beklentilerinin tamamını karşılamaktadır. Sadece doğal güzellikleri ile değil tarihî ve kültürel değerleri ile de Sinop görülmeye değer şehirlerimizden biridir. Anadolu’nun en eski şehirlerinden biri olan Sinop’a en az iki gününüzü ayırarak zengin coğrafyasının tadını çıkarabilir, yöresel lezzetleri deneyebilir, her türlü spora elverişli doğasında adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz.

Karadeniz Bölgesi’nin sakin şehirlerinden biri olan Sinop gezinizde doğal ve tarihi güzellikleri bir arada bulabilir, keyifli bir gezi geçirebilirsiniz. Şehrin tarihî dokusunu yakından incelemek ve şehrin doyulmaz manzarasına bir de tepeden bakmak isterseniz Sinop Kalesi ilk durağınız olmalı. Sizi Sinop’un geçmiş yıllarına doğru yolculuğa çıkaracak Sinop Etnografya Müzesi ve Sinop Tarihî Cezaevi’ni listenize mutlaka eklemelisiniz. Sinop gezilecek yerler arasında bulunan BalatlarKilisesi ve Boyabat Kalesi, İnceburun Deniz Feneri şehirdeki önemli yapılar arasında yer almaktadır. İnaltı Mağası, Hamsilos Koyu, KarakumPlajı, Erfelek Şelalesi doğal güzellikleriyle sizleri büyüleyecek yerlerin başında gelmektedir.

Listede adı geçen yerlerle ilgili bilgiler aşağıda mevcuttur.

Sinop Kalesi

1200px-Sinop-Castle.jpg

Sinop’un şehir merkezinde sahil kenarında bulunan Sinop Kalesi, tarihî güzelliği ve ihtişamıyla insanı kendine hayran bırakmaktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektir ancak MÖ 8. yüzyılda Sinop’a yerleşen göçmenler tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Saldırılar sonucunda yıkılan Sinop Kalesi’nin Pontus hükümdarı IV. Mithridat tarafından onarımı yapılmış ve bugünkü sınırlarına ulaşmıştır. Tarih boyunca saldırılara maruz kalan ve Bizans, Roma, Selçuklu dönemlerinde de onarım gören kaleye savunma amaçlı iç kale de eklenerek bugünkü son halini alması sağlanmıştır.

Kenti savunmak amacıyla sahile yapılan kalenin surları kuzey 1800 metre, güney 400 metre, doğu 500 metre ve batı surları 273 metre olmak üzere toplam 2973 metre uzunluğundadır. Surların genişliği 3 ile 8 metre arasında değişirken 30 metreye kadar çıkan yüksekliğe sahiptir. Yapımında kesme taş, tuğla ve moloz taş kullanılmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Sinop Kalesi’nin Deniz Kapısı, Yenice Kapısı, Tabakhane Kapısı, Kumpakı, Tersanekapı ve Lonca Kapısı olmak üzere 6 kapısının olduğundan bahsetmektedir. Tarih boyunca yaşanan saldırılardan ve onarımlardan sonra sadece Lonca Kapısı ve Kumkapı ayakta kalabilmiştir. Sinop’un en önemli tarihî eserleri arasında yer alan Sinop Kalesi, yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Kalenin üzerinde deniz manzarası eşliğinde dinlenip bir şeyler içebileceğiniz bir kafe de bulunmaktadır.

Sinop Etnografya Müzesi

et3.jpg

Sinop Etnografya Müzesi, Sinop merkezdeki Kefevi Mahallesi’nde eski bir konak içerisinde yer almaktadır. 3 katlı olan geleneksel Sinop konağı 18. yüzyıl konağı özelliklerini taşımaktadır. 3 kattan oluşan konağın 2 girişi bulunmaktadır. Girişlerden biri Kemaleddin Sami Caddesi üzerindeyken diğeri Derviş Sarabil Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Konak, sahibi Aslan Torun tarafından 1979 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlanmıştır. Konak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edildikten sonra Sinop’un tarihî ve geleneksel kültürünü, yaşam biçimlerini yansıtmak için müze haline getirilmiştir. Konağın giriş katı moloz taştan yapılırken üst iki katı tuğla ve ahşaptan yapılmıştır.

Etnografya Müzesi’nde Sinop halkının geleneksel yaşam odaları bulunmaktadır. Odalarda evlerde kullanılan halı, kilim, yatak ve ahşap dolapların yanı sıra halkın giydiği kıyafetler de sergilenmektedir. Oturma ve yatak odalarının yanı sıra müzede mutfak malzemelerinin yer aldığı yemek odaları da bulunmaktadır. Tabak, kaşık ve yer sofraları müzede görebileceğiniz diğer eşyalar arasındadır. Müzede ayrıca makaslar, kemerler, gerdanlıklar ve savaşta kullanılan miğferler, kılıçlar, tabancalar, ok ve yaylar sergilenmektedir. Müzekart ile ücretsiz girilen Sinop Etnografya Müzesi’ne giriş ücreti 5 TL’dir.

Sinop Tarihî Cezaevi

Sinop Tarihî Cezaevi Anadolu’nun Alkatraz’ı olarak bilinmektedir. Cezaevinden önce kale olarak kullanılan yapının tarihi 4.000 yıl öncesinde Gaskalılara kadar dayanmaktadır. Üç tarafı deniz ve surlarla çevrili olan kale şarkılara ve şiirlere de konu olmuştur. Greklerden Pontus’a, Romalılardan Bizanslılara, Selçuklu’dan Osmanlı dönemine kadar birçok imparatorluk kaleye hükmetmiş ve savunmak için güçlendirmeler yapmıştır. 4.000 yıllık geçmişe sahip kalenin cezaevi olarak kullanılması 1568 yılına dayanmaktadır. İç kale resmi olarak 1887 yılında zindana dönüştürülmüş olup 1939 yılında çocuk hapishanesi olarak kullanılmak için bir bina yapılmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Sinop Tarihî Cezaevi’nin yapısından ve kaçmanın ne kadar zor olduğundan bahsetmiştir.

Sinop Tarihi Cezaevi, zindanlarında birçok sanatçı, yazar, şair ve politikacıları misafir etmiştir. Bunlardan en ünlüsü Sabahattin Ali’dir. Sabahattin Ali 1932 yılında cezaevine girmiş cumhuriyetin 10. yılı nedeniyle verilen af sonucu cezaevinden çıkmıştır. Sabahattin Ali “Aldırma Gönül Aldırma” şiirini ve “Kuyucaklı Yusuf” romanını burada yattığı 1 senede yazmıştır. Sabahattin Ali hâricinde cezaevinde Refik Halit Karay, Burhan Felek gibi ünlü isimler de yatmıştır. Kale 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilmiştir. Müze 3 bölümden oluşmaktadır. Sabahattin Ali’nin 1 yılını geçirdiği koğuş 3. bölümde bulunmaktadır.

Sinop Tarihî Cezaevi Müzesi 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 09.00-19.00 saatleri arasında, 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ilse 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilmektedir. Sinop Tarihî Cezaevi Müzesi’ne giriş ücreti 5 TL’dir.

Boyabat Kalesi

boyabat9.jpg

Sinop’un Boyabat ilçesindeki Gökırmak Vadisi’nde sarp kayalık tepe üzerinde bulunan Boyabat Kalesi şehirde görebileceğiniz önemli tarihî yapılar arasındadır. Boyabat Kalesi’nin kulelerinin bazıları yuvarlakken bazıları dikdörtgen yapılmış olup kalenin içinde kulelere çıkan merdivenler bulunmaktadır. Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıların da yer aldığı Boyabat Kalesi’nin surları ve yapım malzemeleri incelendiğinde Osmanlı Kalesi olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Roma döneminden Osmanlı dönemine kadar kullanıldığı bilinen kalenin temelleri daha önceden atılmıştır. Boyabat Kalesi eski ve yeni olarak iki bölümde incelenmektedir. Eski kalenin temelleri Paflagonyalılar tarafından MÖ 6. yüzyılın başlarında atılmıştır. Eski kalenin iç duvarlarının bazılarında Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılara rastlanmaktadır. Yeni kale olarak adlandırılan bölümün kesin yapım tarihi bilinmemektedir ancak Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Boyabat Kalesi’ne çıkarken Tarihî Boyabat Evleri’ne uğrayarak geçmişe doğru yolculuğa çıkabilirsiniz.

Balatlar Kilisesi

balatlar-church.jpg

Sinope Koimesis Kilisesi olarak da bilinen Sinop Balatlar Kilisesi, Sinop şehir merkezinde gidebileceğiniz dinî yapılardan biridir. MS 660 yılında Roma İmparatorluğu tarafından imparatorluk hamamı olarak inşa edilen Balatlar Kilisesi 4. yüzyılın sonları ya da 5. yüzyılın başlarındaki Bizans döneminde kiliseye çevrilmiştir. Bizans döneminden sonra 11 ve 13. yüzyıllar arasında tahıl deposu olarak kullanılan Balatlar Kilisesi bölgede Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürmesiyle Baş Melek Mikail ve Hz. Meryem’in bir arada anıldığı manastır olarak kullanılması için yerli Hristiyan halka bırakılmıştır. Roma dönemini imparatorluk hamamından Osmanlı dönemi manastır kilisesine dönüşüm evresini yaşayan Balatlar Kilisesi’nin güney ve kuzey duvarları günümüze ulaşabilmiştir. Ayrıca kilisenin kalıntıları arasında dikdörtgen planlı büyük bir mekân ile iki büyük haç planlı mekân bulunmaktadır. 7. yüzyılın başlarında kilisenin güney haç koluna bir şapel ve hemen yanına mezarlık inşa edilmiştir. 1920’lere kadar kilise ibadetin yanı sıra mezarlık olarak da kullanılmıştır.

Balatlar Kilisesi’nde 2010 yılından itibaren arkeolojik kazı çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Yapılan kazılar sonucunda Balatlar Kilisesi’nin olduğu alanda şehrin ileri gelenleri ve din adamlarına ait olduğu düşünülen üst üste yapılmış yaklaşık bin mezar ve Hristiyanlar tarafından rölik olarak bilinen kutsal kalıntılar bulunmuştur.

İnaltı Mağarası

104551,inalti-magarasi.png

İnaltı Mağarası Sinop’ta görülmesi gereken doğal güzelliklerden biridir. Ayancık ilçesine 40 km uzaklıkta bulunan mağara İnaltı köyü sınırları içindedir. İnaltı Mağarası’nın keşfedilmesi yakın zamana dayanmaktadır. 1995 yılında İnaltı Mağarası’nda incelemeler yapılmış olup Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2001 yılında mağara içi aydınlatmaları, çevre yollarının düzeltilmesi, yürüyüş merdivenlerinin yapılması gibi geliştirmeler yapılmıştır. Mağara doğal çevresinin güzelliği ve mağaradaki damlataşları ile oldukça ilgi uyandırmaktadır. Mağara tabanına yakın yerlerde damlataşlarına rastlanmaktadır. 1996 yılında 300 metresi açılan İnaltı Mağarası’nın uzunluğu bugün 658 metreye ulaşmıştır. Mağaranın 400 metreden sonrası çamurlu ve suludur.

Mağaraya ulaşım yalnızca özel araçlarla sağlanmaktadır. Mağaranın 50 metre altına kadar araçla gelinebilmektedir. Buradan sonrası için yürüyüş merdivenlerini kullanmanız gerekmektedir. Mağaranın olduğu bölgede otopark, oturma alanları ve çay ocağı bulunmaktadır. Haftanın her günü 09.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Sinop İnaltı Mağarası’na giriş ücretsizdir.

Hamsilos Koyu

Sinop’a 11 km uzaklıkta bulunan Hamsilos Koyu, Türkiye’nin en kuzeyinde yer alan bir doğa harikasıdır. Hamsilos Koyu’na halk tarafından Hamsaroz Koyu denilmektedir. Hamsilos Koyu Türkiye’nin tek fiyordu olarak bilinmekle birlikte buzul aşındırması sonucunda oluşmuştur. Kendiliğinden oluşan koy olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri bulunmamaktadır.

Hamsilos Koyu adını verdiği Hamsilos Tabiat Parkı içerisinde bulunmaktadır. Park Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1991 yılında 1. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Yemyeşil ormanlık alanda çiçeklerin ve ağaçların arasından yükselen Hamsilos Koyu, ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunmaktadır. Hamsilos Koyu yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Koyun 100 metre yakınına kadar araçla ulaşım sağlanmaktadır ve taşlık olsa da denize girebileceğiniz plajı bulunmaktadır. Hamsilos bölgesinde mesire alanları, piknik alanı, deniz bisikleti ve kano kiralama yerleri bulunmaktadır. Bölgede ayrıca konaklayabileceğiniz pansiyon ve oteller de yer almaktadır. Karadeniz’in Gökova’sı olarak bilinen Hamsilos Koyu’na gelerek oksijen depolayabilir, yeşil ve mavinin iç içe geçtiği koyda huzurla vakit geçirebilirsiniz.

Hamsilos Koyu Hakkında Bilgi
Devamını Oku

Erfelek Tatlıca Şelaleleri

Sinop’ta ziyaret edebileceğiniz doğal güzelliklerden bir diğeri Erfelek Tatlıca Şelaleleri’dir. Şelalelerin keşfedilmesi yakın zamana dayanmaktadır. Şelaleler 1997 yılında Erfelek Barajı’na ait yolların yapımı sırasında tesadüfen keşfedilmiş ve Sinop turizmine kazandırılmıştır. 2 km uzunluğundaki bir vadi içinde birbiri ardına sıralanmış 28 tane irili ufaklı şelale bulunmaktadır. Şelaleler vadinin içinden akan Karasu Deresi üzerinde yer almaktadır. Karadeniz’in cennet doğasını yansıtan bu muhteşem doğada birbiri ardına sıralanmış şelaleleri yürüyerek gezebilirsiniz. Bu yürüyüş parkurunda şelalelerin oluşturduğu buz gibi suya sahip göletlere girebilirsiniz. İlk şelalenin oradan son şelalenin olduğu alana yaklaşık 2 saatte ulaşılmakla birlikte zirve, parkın muhteşem manzarasına ev sahipliği yapmaktadır. Erfelek Şelaleleri’nin kaynağı şelalelerin yaklaşık 1 kilometre yukarısında bulunmaktadır.

Fındık, kayın, meşe ve gürgen gibi yemyeşil ağaçlar arasında muhteşem doğaya sahip Erfelek Şelalesi’nde piknik ve dinlenme alanları, trekking yapabileceğiniz yürüyüş parkurları, market ve yöresel lezzetlerin tadına bakabileceğiniz restoran ve çay bahçeleri bulunmaktadır. 
 

Devamını Oku

Karakum Plajı

71320,karakum-5jpg.png

Sinop şehir merkezine 3 km uzaklıkta bulunan Karakum Plajı Sinop’ta yaz aylarında denizin keyfini çıkarabileceğiniz en güzel plajların başında gelmektedir. Karakum Plajı adını denizin dibindeki siyah kumdan almaktadır. Boztepe Yarımadası’nın yanardağ patlamasıyla şekillenmiş ve yanardağdan püsküren kül ve kumlar bölgeyi kaplamıştır. Cam gibi suyu ile tatilseverlerden tam not alan Karakum Plajı’nda gün boyu deniz ve güneş keyfi yaşayabilirsiniz. Sadece Sinopluların değil çevre illerden gelenlerin de yoğun ilgi gösterdiği Karakum Plajı’nda şemsiye, şezlong, duş ve kafeterya hizmeti veren bir tesis bulunmaktadır. Plaja özel araçlarla ulaşılabildiği gibi Sinop şehir merkezinden kalkan dolmuşlarla da ulaşım sağlamak mümkündür. Karakum’a gelenlerin konaklayabilecekleri pek çok otel ve pansiyon bulunmaktadır. Sinop’un en özel sayfiye yerlerinden biri olan Karakum temmuz ve ağustos aylarında kalabalıklaşırken diğer aylar sakinliğiyle öne çıkmaktadır.

İnceburun Deniz Feneri

Ülkemizin en önemli deniz fenerlerinden olan İnceburun Deniz Feneri, Türkiye’nin en kuzey noktasında bulunmaktadır. İnceburun volkanik tüf ve kalınlaşmış lavların birbiriyle kaynaması sonucu oluşmuştur. Birbiriyle gelişigüzel kaynayan bu oluşumlar Karadeniz’in düz kıyılarından oldukça farklıdır. Sinop şehir merkezine yaklaşık 19 km uzaklıkta bulunan İnceburun Deniz Feneri 1863 yılında inşa edilmiştir. Denizden yüksekliği 38 metre olan fenerin 12 metre yüksekliğinde bembeyaz bir kulesi bulunmaktadır. Rüzgârın eksik olmadığı İnceburun’da kış aylarında Karadeniz’in o meşhur dalgaları neredeyse İnceburun Feneri’ne kadar ulaşmaktadır. Kışı ürpertici olsa da Türkiye’nin ve Anadolu’nun en kuzey ucunda bulunan fenerden güneşin doğuşu da batışı da muhteşem gözükmektedir. İnceburun Deniz Feneri’nde uzun zamandır fenerin bakımından sorumlu bir aile yaşadığı bilinmektedir. Yolunuz Sinop’a düştüğünde İnceburun Deniz Feneri’ne Ayancık yolu üzerinden ulaşabilir, nefis Karadeniz manzarasını bir de buradan görme şansı yakalayabilirsiniz.

Sinop İnceburun Hakkında Bilgi

Türkiye’nin en kuzey noktası olarak coğrafya kitaplarından küçük yaşta öğrendiğimiz İnceburun, güzelliği ile gidenleri kendine hayran bırakan bir alan. Güzel manzarası, temiz havası ve tablo gibi görünümü ile rüya tadında bir ziyaret vadeden İnceburun, dik falezli kıyılarla çevrilidir. İnceburun’daki Davşan Adası ise küçük bir kaya parçası olarak en uç nokta olma unvanına sahiptir. Buruna en yakın konumdaki köy ise Kurtkuyusu Mezrası olarak bilinir. Bu şeritte kıyı, kayalık ve girintili çıkıntılıdır. İnceburun’da ilgi çeken yapı olarak deniz yüzeyinden 38 metre yükseklikte bulunan bir deniz feneri karşımıza çıkar. Sinop İnceburun arası kaç km diye soracak olursanız, fenerin Sinop il merkezine yaklaşık olarak 19 kilometre mesafede, konumlandığını söyleyebiliriz.

Devamını Oku