Lübnan’ın en büyük ikinci şehridir. Başkent Beyrut’a 85 km uzaklıkta yer alan şehir, Tripoli bölgesinin ve Şimal Vilayeti’nin başkentidir. Lübnan’ın en doğusunda bulunan Tripoli’nin Akdenize kıyısı vardır. Şehrin açıklarında Lübnan’ın sahip olduğu 4 ada bulunur, bunlardan en büyüğü olan Palmiye AdalarıUNESCO tarafından 1992 yılında zengin ekosistemi, yeşil su kamplumbağaları ve egzotik kuş türleri sebebiyle Dünya Mirası ilan edilmiştir. Lübnan’ın en büyük kalesi olan Raymond de Saint-Gilles Kalesi burada bulunur. Tripoli, Cairo’dan sonra Memlük mimari mirasının en çok görüldüğü ikinci şehirdir. Yunanca da “üçlü şehir” anlamına gelen Tripoli, eski çağlarda Arvad, Sur ve Sidon şehirlerini kapsayan Fenikeliler Konfederasyonunun merkeziydi.
Tarih boyunca Fenikeliler tarafından ticaret merkezi haline getirilen şehir, önce Pers ardından Helenistik etki altında kalmış, askeri liman olarak kullanılmıştır. Ardından Tarih boyunca Romalıların, Emevilerin, Fatımilerin egemenliği altında kalan şehir, Haçlı Seferlerinden büyük zarar görmüş ardından Memlüklerin ve sonrasında Osmanlıların egemenliği altına girmiştir. Lübnan 1943 yılında bağımsızlığı ilan edene kadar Tripoli ve tüm ülke 1920 yılından sonra Fransız mandası olarak kalmıştır.
Raymond de Saint-Gilles Kalesi kentin görülmeye değer noktalarından biridir. Bu kalenin orjinali 1289 yılında yanmıştır. Sayısız kez yeniden inşa edilen kale, en son 19. yüzyılda Osmanlı’nın Tripoli Valisi Mustafa Barbar tarafından kapsamlı olarak restore ettirilmiştir. Osmanlı Devleti tarafından 1906 yılında 2. Abdülhamit’in 30. yılını kutlamak amacıyla şehre hediye olarak yaptırılan Saat Kulesi şehri simgeleyen yapılardan biridir. Daha sonra Kuzey Lübnan’ın Türkiye Elçisi’nin kişisel bağışlarıyla yenilenmiştir. İlk Memlük hükümdarları tarafından şehre gösterişli hamamlar yaptırılmıştır. Bunlardan çoğu günümüze kadar ulaşmıştır. Şehrin tarihini yansıtan kiliseler, burada yaşanmış Hıristiyan çeşitliliğini göstermektedir. Bunun yanında şehirde her mahallede camiler bulunmaktadır, bunların çoğu Memlükler tarafından inşa edilmiş ve günümüze gelmiştir.
Tripoli kendine özgü şeker çeşitleriyle bilinir. Bunlardan en ünlü olanı El Tom ailesi tarafından 1919 yılında üretimine başlanan Tom Şekerleri’dir. Günümüzde hala tarifleri gizli tutulmakta, üretimi ve ticareti aile içinde kontrol edilmektedir.
Tripoli, kültürel turlar için oldukça uygundur.