Elazığ Hakkında Bilinmesi Gerekenler

izzetpasa_meydani_03.jpg

Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Elazığ bölgenin dördüncü büyük ilidir. Hem tarihî yapıları hem de eşsiz doğal güzellikleri ile öne çıkan Elazığ bölgeninen gelişmiş şehirlerinden biri olma özelliği taşımaktadır. Toplam yüz ölçümü 9.153 kilometrekare olan şehir deniz seviyesinden 1.067 metre yükseklikte yer almaktadır. TÜİK’in 2016 verilerine göre Elazığ’da 578.789 kişi yaşamaktadır. Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan kervan yollarının geçiş güzergâhında bulunan şehir geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Elazığ’ın merkez başta olmak üzere Ağın, Arıcak, Alacakaya, Baskil, Karakoçan, Kovancılar, Keban, Maden, Palu, Sivrice dâhil 11 tane ilçesi bulunmaktadır. Elazığlılar birbirlerine kardeş, ağabey anlamına gelen “gakgoş” sözcüğü ile hitap ederler.

Elazığ’ın tarihî geçmişi oldukça köklü ve eskidir. MÖ 20. yüzyıla uzanan tarihi ile öne çıkan Elazığ eski Harput’un devamı niteliğinde olduğu için Harput tarihi ile birlikte ele alınır. Elazığ şehir merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Harput 4.000 yıllık tarihiyle Elazığ’da ilk yerleşim yeri olarak öne çıkar. Yazılı kaynaklar Harput’a yerleşenlerin Hurriler olduğunu göstermektedir. Asya kökenli oldukları varsayılan Hurrilerin bölgede yaşayan Hititler ve Asurlular ile ilişkiler içinde bulundukları bilinmektedir. Hitit tabletlerinde Harput’tan İşuva ismi ile bahsedilmesi bu bilgileri doğrulamaktadır. MÖ 9. yüzyıldan sonra bölgeye Urartular hâkim olmaya başlamış ve Doğu Anadolu’da bir devlet kurmuşlardır. Yapılan arkeolojik kazılarda Harput Kalesi civarında Urartular Dönemi’ne ait izlere rastlanmıştır. MÖ 7. yüzyıl ile birlikte Asur akınları sonrası Urartu hâkimiyetinden çıkan bölge Med egemenliğine geçmiştir. Kısa süreli Pers hâkimiyetine giren bölge MÖ 4. yüzyılda Pers İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Sofen Krallığı olarak ilan edilmiştir. Romalıların egemenliğine geçtikten sonra ise Elazığ bölgesi Bizans ve Sasani arasında sıkça el değiştirmiştir.

Elazığ bölgesinde Bizans ve Arap mücadeleleri 10. yüzyıla kadar sürmüş sonrasında bölge tamamen Bizanslıların olmuştur. 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile birlikte Elazığ bölgesi Türklerin hâkimiyetine girmiş, 1085 tarihinde ise Çubuk Bey tarafından kurulan Çubukoğulları Beyliği’ne ev sahipliği yapmıştır. Beylik kısa süre sonra yıkılmış ve bölgede Artuklular hâkim olmaya başlamıştır. I. Alaaddin Keykubat 1234 yılında Artuklu Hanedanlığı’na son vererek Harput’u Selçuklu Devleti’nin hâkimiyetine almıştır. Sonra sırasıyla İlhanlılar, Dulkadiroğulları ve Akkoyunlular’ın hüküm sürdüğü yöre Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1516 yılında Osmanlı Devleti’ne geçmiştir. Osmanlı Dönemi’nde de önemini artıran şehir Cumhuriyet yıllarında iyiden iyiye gelişmiştir. 1937 senesinde Atatürk Elazığ’a ziyarette bulunarak sunduğu teklif ile şehre bolluk, bereket manasınagelenEl-Azık” ismi verilmiş, sonrasında ise günümüzde de kullanılan Elazığ ismini almıştır.

Doğu’nun incisi olarak bilinen Elazığ ilinin ekonomisi tarım, sanayi ve ticarete dayalıdır. İlin ovaları az olmasına rağmen oldukça verimlidir. Keban Barajı’nın yapımı sonrasında verimli arazilerin büyük bir kısmı sular altında kalmış, bu nedenle şehirde sanayi faaliyetleri ön plana çıkmıştır. Elazığ’da yetiştirilen ürünler arasında buğday, arpa, fasulye, şekerpancarı, nohut, sarımsak, soğan ilk sıralarda yer alır. Üzüm, armut, kayısı, ceviz, badem, dut, çilek ve kavun ise Elazığ’da bol miktarda yetiştirilen meyveler arasındadır. Şehir maden bakımından da oldukça zengindir. İl topraklarından bakır, krom, simli kurşun ve betonit gibi madenler çıkartılmaktadır. Şehirde pek çok maden işletmesi de yer almaktadır. Alacakaya ve Arıcak ilçelerinden çıkartılan mermerler kentteki fabrikalarda işlenmektedir. Türkiye’ninen büyük hidroelektrik santrallerinden birine sahip olan Elazığ sanayi alanında Doğu Anadolu Bölgesi’nin önde gelen illeri arasındadır. Un, şeker, deri, kiremit, yün, kâğıt, tekstil ve mobilya başta olmak üzere kentte 1.200’e yakın sanayi iş kolu bulunmaktadır.

Çayda çıra yörenin geleneksel oyunudur ve dünyada “mumlu dans” olarak bilinmektedir. Cevizli sucuk olarak da bilinen orcik Elazığ’ın en meşhur tatlılarından biridir. Sürsürü Bağları’nda yetiştirilen Sürsürü Üzümü “Öküzgözü Üzümü” olarak da geçer ve yıllandırılmaya uygun şarap yapımı için kullanılır.
 

Tanıtım Videosu: