İskenderun Hakkında Bilinmesi Gerekenler

İskenderun, ülkemizin en güney noktasında yer alan Hatay ilimizin 15 ilçesi içerisinde en popüler olanıdır. Toros Dağları’nın en güney kolunu oluşturan Nur Dağları eteğindeki konumu ile yıllar boyu hâkimiyet mücadelelerine sahne olmuş bir bölgedir. İskenderun batıdan Akdeniz’e, doğudan Kırıkhan’a, kuzeyden Belen’e ve güneyden Payas’a komşudur. İskenderun’un konumunu bu denli önemli yapan durum ise önemli bir liman kenti oluşudur. İlçenin batısından denize doğru uzanmış burun bölgeyi şiddetli lodos rüzgârından korusa da bölgede zaman zaman farklı nitelikli, çok kuvvetli rüzgârlar esmektedir. İskenderun’da tipik bir Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır.

İlçede en soğuk ve yağışlı dönem ortalama 10 derece sıcaklık ile ocak ayıdır. En sıcak dönem ise ortalama 32 derece ile ağustos ayı iken, en kurak dönem ise temmuz ayına denk gelmektedir. Kar yağışının ve don olaylarının çok nadir görüldüğü bölgede yıllık ortalama sıcaklık ise 18 derece dolaylarındadır. İklimin de etkisi ile bölge tarıma elverişlidir. Zeytin, narenciye ve buğday üretimi çokça yapılmaktadır. Buğday ve buğday ürünleri başta olmak üzere sebze yemekleri çokça görülse de et yemeklerinin de popülerliği bulunmaktadır. Ayrıca yaz mevsiminde bolca üretilen patlıcan, biber, bamya domates gibi sebzeler kurutularak kış aylarında da tüketilemeye devam etmektedir.

Bölgede deniz ticareti, sanayi ve turizm hızla gelişmektedir. Türkiye’nin 4. ve Akdeniz Bölgesi’nin 2. büyük limanı olma özelliğini taşıyan İskenderun Limanı bir aktarma noktası olma özelliği ile hem ülkemize hem de Orta Doğu’ya açılan ciddi bir kapı niteliği taşımaktadır. Ayrıca İskenderun’un yoğun göç almasına neden olmuş ve ekonomik gelişimine çok büyük oranda katkı sağlamış İSDEMİR de ilçe merkezine çok yakın bir noktadadır. İskenderun Demir Çelik AŞ’nin kısaltılması olarak kullanılan İSDEMİR 1970’li yılların başından beri hizmet vermeye devam etmektedir. Ayrıca denize kıyısındaki konumu ve iklimin müsait oluşu ile birlikte deniz turizmi de önemli ölçüde gelişim göstermektedir.

İskenderun, İstanbul’dan yaklaşık olarak 1090 kilometre mesafe uzaklıkta yer almakla birlikte hususi araç ile bu yolun 11 – 12 saat kadar sürmesi beklenir. Hava yolu kullanmak isteyen ziyaretçilerin ise yolculuğu tahminen 1,5 saat sürecektir. İzmir’den seyahat planı yapan ziyaretçiler için ise hususi araç ile yapılacak yolculuk yaklaşık olarak 1.050 kilometre olup tahminen de 12 – 13 saat sürecektir. Hava yolu ile bu süre yaklaşık olarak 1,5 saat civarında olacaktır. Ankara’dan İskenderun’a kara yolu ile ulaşmak için yaklaşık olarak 650 kilometre yol kat etmek gerekir ki bu yol da tahminen 7 – 8 saat alır. Hava yolu kullanacak ziyaretçilerin ise Ankara’dan yaklaşık olarak 1 saatte İskenderun’a ulaşacağı öngörülmektedir. Otobüsle gelecek ziyaretçiler ise hususi araç ile harcanacak zamana 1-2 saat daha ekledikleri takdirde şehirlerarası otobüs ile ulaşım sürelerini kabaca hesaplamış olacaklardır. Bölgeye en yakın aktif havalimanının ilçenin 30 kilometre uzağında yer alan Hatay Havalimanı olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Tüm bu beşerî ve coğrafî değerinin yanında bölgenin tarihî değeri ve etnik zenginliği de çok kıymetlidir. Bölge medeniyeti, Müslümanlığı, Hristiyanlığı, Museviliği ve bu inançların da farklı mezheplerine bağlı insanları koynunda barındırır. İnançlarının yanı sıra milliyetleri de farklı onlarca insan yüzyıllardır burada barış içerisinde yaşamıştır. Yaşarken de birbirlerini etkilemiş, birbirlerinin kültürlerinden de etkilenmişlerdir. Bu da oldukça zengin bir kültürü beraberinde getirmiştir. UNESCO Barış Kenti olarak kayıtlara geçen bölgeden tarihî kalıntı olarak günümüze ışık tutan mozaikler ise adeta tarih sahnesindeki kültürel çeşitliliğine atıfta bulunmaktadır.

Bölgede, tarih öncesi dönemlere ait yaşam izleri tespit edilmiştir. Şehir, Büyük İskender ve onun izlerinin önemi ile MÖ 3. yüzyılda “Alexandirya” ismi ile kurulmuştur. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine girene kadar bölgede çokça hâkimiyet mücadelesi yaşanmıştır. Ticarî limanının önemi o zamanlardan beri dikkat çekici olan bölge Doğu Akdeniz’in kapısı olarak önem arz etmiştir. 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı toprakları içerisinde petrol bulunan ilk bölge olmakla birlikte kaynakların kullanımı maalesef mümkün olamamıştır. Bölge, I. Dünya Savaşı sırasında önce İngilizlerin sonra da Fransızların mandasına girmiştir. Baş Komutan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün özel alakası ve çabası sonucunda 1939 yılında Hatay’ın yeniden bir Türk yurdu olması ile İskenderun da bağımsızlığına kavuşmuştur.


Tanıtım Videosu: