Kuşadası Hakkında Bilinmesi Gerekenler

 

Kuşadası, Ege Bölgesi’nde yer alan Aydın iline bağlı bir ilçedir. Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Kuşadası’nın yaklaşık 106 bin olan yerli nüfusu, yaz aylarındaki yerli ve yabancı turist sayısındaki artış ile 2 milyona yaklaşmaktadır. Kuşadası’nın Aydın merkeze olan uzaklığı 71 km’dir. Kuşadası aynı zamanda İzmir’e 90 km, Selçuk’a 21 km, Bodrum ve Çeşme’ye 157 km uzaklıktadır. İlçenin İzmir Adnan Menderes Havaalanı'na uzaklığı ise 65 km’dir.

Kuşadası aynı zamanda Türkiye’nin en büyük 3. limanıdır. Bu nedenle Kuşadası, uygun liman ve coğrafî koşulları nedeniyle uluslararası gemi turizminde önemli bir paya sahiptir. Ayrıca Kuşadası sınırlarında yer alan Dilek Yarımadası Millî Parkı da bölgenin önemli turizm alanlarından biridir. Kuşadası mavi bayraklı plajları ve su altı zenginliğiyle de ünlüdür. Yapay resif oluşturması için 2016 senesinde Kuşadası Körfezi’ne batırılmış olan büyük yolcu uçağı, ilçenin dalış turizminde de önemli rol oynamasını sağlamaktadır.

Kuşadası ve adanın yer aldığı körfez, eski çağlardan bu yana pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Kuşadası’nın kanıtlanmış bir bilgi olmamasına rağmen İyonyalılar tarafından “Neopolis” ismi ile kurulduğu varsayılmaktadır. Eski çağlarda da bölgenin Akdeniz’e açılan kapısı olan Kuşadası’nı İyonyave Lidya hâkimiyetinden sonra, Perslerin kontrolüne girmiştir. Anadolu’da MÖ 546 yılında başlayan Pers hâkimiyeti, MÖ 334'te Büyük İskender'in Anadolu'yu fethetmesine kadar devam eder. Pers İmparatorluğu’nun bölgedeki yenilgisinden sonra Romalıların hâkimiyeti altına giren yörede Helenistik Dönem başlamış olur.

Bölge Hristiyanlar için de büyük önem taşımaktadır. Meryem Ana'nın ve havari St. Jean'ın Hristiyanlığın ilk yıllarında Efes'e yerleşmesi bölgeyi Hristiyanlar için önemli bir merkez haline getirir. Türk egemenliği 1086 yılında I. Süleyman Şah'ın bölgeyi fethetmesiyle başlar. Fetihten sonra Selçuklu Devleti'ne katılan yöre, bu dönemde kervanların Ege Bölgesi’ne açılan noktası haline gelmiştir. Ancak Selçuklu Devleti'nin egemenliği 1. Haçlı Seferleri ile son bulmuş olup, bölge Bizans'ın eline geçmiştir. Bizans egemenliğinden sonra ise Menteşeoğulları ve ardından Osmanlılar bölgeye egemen olmuştur. 1413 yılında Çelebi Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu’na katılan Kuşadası bu dönemden sonra Türklerin yönetiminde olmaya devam etmiştir. Günümüzde de kalıntıları bulunan bazı kervansaraylar ve Kuşadası'nın şehir surları, Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır.

Kuşadası’nın önemli bir simgesi olan ve günümüzde Hacıfeyzullah Mahallesi’nde bulunan Güvercinada Kalesi, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından limanı koruması amacıyla yaptırılmıştır. Kalenin etrafındaki surlar ise Mora İsyanı sırasında oluşabilecek muhtemel saldırıları önleyebilmek için yaptırılmıştır. Surlar Güvercinada’yı tamamen saracak şekilde inşa edilmiştir ve yüksekliği yaklaşık 3 metredir. Kuşadası, Kurtuluş Savaşı sırasında 1919-1921 yılları arasında İtalya'nın işgaline uğramıştır. İtalyanların bölgeden çekilmesiyle Yunanistan'ın işgaline giren bölge 7 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Kuşadası tarih, turizm ve sporun bir arada bulunduğu bir tatil bölgesidir. Güzelçamlı Millî Parkı, Kuşadası’na 28 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. 1966 yılınca millî park statüsü kazanan bölge ziyaretçilerine muhteşem güzellikte bir doğa sunmaktadır. Evcil domuzların yakından gözlemlenebildiği parkta, bisiklet ve trekking turları için özel ve bakir alanlar mevcuttur. Kuşadası’nın tarihi alanlarından biri olan Güvercinadası Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan tarihi nedeniyle bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak notlarından biridir. Aynı şekilde Kuşadası’na 20 dakika uzaklıkta bulunan Efes Harabeleri ve Meryem Ana Evi bölgeye gelen turistlerin önemli ziyaret durakları arasında yer almaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti bölgesi; Çukuriçi Höyük, Selçuk Kalesi, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, St. John Bazilikası, Artemision, Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi olmak üzere önemli yapı ve yerlerden oluşmaktadır.

Tarih boyunca Helenistik Dönem, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı hâkimiyeti dönemleri dâhil olmak üzere 9.000 yıllık bir yerleşim tarihine sahip olan bölge, tarihin tüm dönemlerinde kültür ve ticaret merkezi olmuştur. Efes bulunduğu bu tarihî alan nedeniyle kentleşme ve mimarî açısından dünya mirası olarak kabul edilmektedir. Meryem Ana Evi’nin ise günümüzde Hristiyanlar tarafından hac bölgesi olarak görülmesi ve Osmanlı döneminde inşa edilen İslami eserler Efes’i dinler tarihi açısından da benzersiz kılmaktadır.

Kuşadası; tatil olanakları, tarihî önemi, içinde millî parkın yer aldığı muhteşem doğasıyla Türkiye’nin çok uzun yıllardır en önemli turizm merkezlerinden biri olma özelliğini günümüzde de sürdürmektedir. Birçok özelliğiyle ziyaretçilerine benzersiz olanaklar sunan Kuşadası, yeni misafirleri tarafından keşfedilmeyi bekliyor.
 

Tanıtım Videosu: