Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesinde bulunan Dilek Yarımadası Milli Parkı’nı Edremit’ten Bodrum’a yaptığım Ege rotasında ziyaret etmiş ve doğa harikası parka hayran kalmıştım.
Milli parkın girişi ücrete tabi ve bir görevlinin denetiminde içeriye araçla ya da yaya olarak girebiliyorsunuz. Mis gibi çam kokulu yolda ilerlerken, ağaçların arasından görünen mavi güzellik bir süre sonra tamamen karşımıza çıktığında manzara büyüleyici idi. Deniz her yerde mavi ama Dilek Yarımadası'nda bir başka güzel. Seyir terasında durup manzarayı izleyip, içime bol bol temiz hava çektim ve sabırsızlıkla parkı gezmeye devam ettim.
Dilek Yarımadası Milli Parkı'nda 4 tane plaj var
Yol boyunca ağaçlara tırmanan sevimli sincaplarla ve kaplumbağalarla karşılaşabilirsiniz. Şanslı iseniz alageyikleri de görebilirsiniz. Yaban domuzları zaman içinde parka gelen ziyaretçilerin yiyecek artıklarından faydalanmak için ziyaretçilere yaklaşa yaklaşa evcilleşmişler ve hala parkta varlıklarını devam ettiriyorlar. Bir zamanlar, nesli tükenen Anadolu Parsı dahi yaşıyormuş Milli Parkta.
Çakıl taşları birkaç metre sonra kumlara götürür sizi
Parkın giriş kapısından yaklaşık 11-12 km sonra yol barikatla sona eriyor ve bu alana kadar, 4 tane koyda plaj bulunmakta.
◾İçmeler Koyu
◾Aydınlık Koyu
◾Kavaklıburun Koyu
◾Karasu Koyu
Tekne turları ile de bu güzel koylarda denize girebilirsiniz
Koyların her biri birbirinden güzel ve insan hangisinde kalmak isteyeceğine şaşırıyor. Ben 4. yani Karasu Plajını tercih ettim. Denize girerken çakıl taşları var ancak birkaç metre sonra çabucak kumlu bölge başlıyor, zaten su o kadar berrak o kadar temiz ki yüzerken bile çakıldan kuma geçişi görebiliyorsunuz. Deniz gözlüğü ve paletleri takıp suyun altında balıklarla beraber yüzmek harika idi.
Milli Park'ta denize girmeye doyamazsınız
Dilek Yarımadası Milli Parkı'nın halka kapalı kısımlarında ise uzun trekking rotaları oluşturulmuş, bu alan tamamen yazılı özel izin dahilinde geçilebiliyor, ormanın derinlikleri de buralarda zaten. Milli Park olduğundan kamp kurmak ve ateş yakmak yasak. Konaklama imkanı da bulunmuyor. Plajlardaki özel işletmelerden şezlong, şemsiye, duş, yeme-içme hizmeti alabiliyorsunuz ya da havlunuzu çakıl taşlarının üzerine serip dilediğiniz yerden denize girebilirsiniz.
Yörede yapılan tekne turlarının bazıları Dilek Yarımadası koylarına yakın giderek bu güzelliği tekne ile görme ve denize girme imkanı da sunuyor.
Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda neler yapabilirsiniz:
◾Kuş gözlemciliği (Büyük Menderes Deltası'nın bitim yeri olduğundan flamingo dahil birçok kuş türü mevcut)
◾Bisiklet turu
◾Doğa yürüyüşü
◾Fotoğraf çekebilirsiniz
◾Yamaç paraşütü
Zeus Mağarası:
Milli parkın girişinde Zeus Mağarası yer almakta, soğuk suda yüzmekten hoşlanıyorsanız sıcak yaz gününde serin mağara suyuna girmenizi öneririm.
Zeus Mağarası'nda su soda tadındadır
Zeus Mağarası‘nın derinliği ortalama 10-15 metre. Dağdan gelen tatlı su, denizin tuzlu suyu ile bu mağarada buluşmuş ve ortaya yeşil-mavi serin bir mağara gölü oluşmuş. Yazın ziyaretçilerin akınına uğrayan mağaranın bir tarafında da çıkan çamur ile güzellik banyosu yapılıyor. Mağaranın kutsal olduğuna inananlar etraftaki çalılıkları dilek ağacına çevirmişler.
Mitolojiye göre; Gök tanrısı Zeus, kardeşi Poseidon’u kızdırdığı zaman Poseidon üçlü yabası ile denizi kabartıp dalgalandırıyormuş, Zeus da bu zamanlarda kendini mağaraya atıp yıkanarak kardeşinin sakinleşmesini bekliyormuş.
Oya YILDIZwww.benimlegez.com
Yazar Hakkında
Oya Yıldız11990 lı yılların başları idi; Atlas Dergisi’nin sarı sayfalarında keşfettiğim Adrasan’a sırt çantam ve fotoğraf makinamla ilk defa programsız bir keşif gezisi yapmıştım… O gün bugündür farklı coğra
