Caltagirone'nin Çinili Merdivenleri

Caltagirone, Sicilya’nın güneydoğusunda, seramikleri ile ünlü bir şehir. Iblei Dağlarının eteklerindeki Caltagirone’nin denize kıyısı bulunmamakta.

Caltagirone aslında Sicilya tur programlarında olmadığından çok da bilinen bir rota değil, ben ise Pinterest’te gördüğüm ve bayıldığım fotoğrafların etkisi ile gezi planıma dahil ettim. Siracusa-Gela arasındaki yol üzerinde stratejik bir yere kurulmuş olan Caltagirone’de Arap ve Yunan kültürünün etkileri hakim.

Şehrin adı Arapça "vazo kalesi" anlamına gelen Kalat al Ghiran’dan gelmekte. 1693 yılında yaşanan depremle büyük oranda yıkılmış olan kent, İkinci Dünya Savaşı'ndaki hava bombardımanından ağır yaralar almış, ama yine de ayakta kalabilen 18. yüzyıldan kalma kilise ve yapılar var ki görülmeye değer.

The Villa Comunale parkı içindeki Arap stylinde yapılmış kümbet

Kentin tarihi merkezini gezmeye, 1800’lü yılların ortalarında İngiliz stili ile yapılan ve halk arasında “The Villa Comunale” diye bilinen park ve içinde yer alan çini müzesi ile başladım. Müze Pazartesi günleri hariç hergün açık. Milattan önce IV. yüzyıldan yakın döneme kadar her devre ait çini ve seramik örnekleri sergilenen müzenin binası da 18. yüzyıldan kalma tarihi bir tiyatro binası.

Caltagirone’ye seramik işleri Araplardan yadigar kalmış. O nedenle mağazaların vitrinlerinde seramikten yapılmış erkek ve kadın Arap heykelleri yer almakta. “The Villa Comunale” parkı İngiliz stilinde bir peyzaj ile yapılmış olsa da içindeki kubbeli yapı yine Arap stilinde.

Ponte San Francesco Köprüsü

Parktan eski kent merkezine doğru yürümeye devam edildiğinde harika seramiklerle bezenmiş Ponte San Francesco Köprüsü'ne varılıyor, işte tam da burada gerek seyir terası gibi olan köprüden manzara izlemek, gerekse 17. yüzyıldan kalma seramiklerin fotoğrafını çekmek için beş dakika durmak gerekir. Köprünün bitiminde yine aynı dönemden kalma iki tarihi kilise var, öğle vaktine denk gelmemiş iseniz içini görebilirsiniz.

Santa Maria del Monte Kilisesi

Caltagirone’deki Santa Maria del Monte Kilisesi ve kiliseye çıkan 142 basamaklı merdivenler şehrin en can alıcı ve görülesi noktası. Her basamağında farklı figürler ile döşenen seramik merdivenler 2 Mayıs-8 Haziran tarihleri arasında taze çiçekli saksılarla tablo edasında süsleniyor. Yılda bir kez 25 Temmuz'da ise kentin koruyucu azizi St. James için merdivenler özel olarak çiçeklerle bezenerek renkli kandillerle ışıklandırılıyor ve ayin yapılıyor.

Scala Santa Maria del Monte 'nin çinili basamakları

Scala Santa Maria del Monte (merdivenler) ilk defa 1606 yılında ve 150 basamak olarak yapılmış, 1843 yılında ise 142 basamak olarak  restore edilmiş. Geometrik şekiller, çiçekler, hayvanlar ve değişik motiflerin yer aldığı seramiklerle yapılan merdivenler Caltagirone’nin simgesi haline gelmiş.

Başlangıçta 142 merdiven çıkılır mı diye düşünsem de merdivenlerdeki saksıların arasından fotoğraf çekerek çıkmak, arada arkaya dönerek muhteşem çiçek tablosu eşliğinde şehrin kültürel değerleri ile dolu manzarayı izlemek müthiş güzel bir duygu. Merdiven boyunca iki tarafta da seramik ve tasarım dükkanları ile B&B pansiyonlar dizilmiş. Bu sevimli dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz.

Merdivenleri çıktığınızda  Santa Maria del Monte Kilisesi karşınıza çıkıveriyor. Kilisesinin önünde ise yine çift taraflı simetrik olan merdivenler ve büyükçe mozaik bir tablo hemen kendini fark ettiriyor. Kilisenin içini siesta saatleri dışında gezebilirsiniz.

Tondo Vecchio meydanındaki merdivenler

Caltagirone’de merdivenlere özel bir önem verilmiş, sokak aralarındaki sıradan merdivenler dahi dikkat çekici güzellikte ve ağırlıklı olarak sağlı sollu simetri kullanılmış. Tondo Vecchio meydanındaki merdivenler ve şehir duvarları 16. yüzyıldan kalma.

Caltagirone 'de her yerde çiçek...

2002 yılında dünyanın sekiz mirasından biri olarak Unesco’nun “Geç Barok Şehirleri” listesine alınan Caltagirone denilince aklımda kalanlar; seramik döşeli köprü ve merdivenler, pencerelerinden sardunyalar sarkan binalar ve hiç çıkamayacağımı düşünmeye başladığım labirent sokaklar…

Caltagirone'de çiçekler her yerde...

Notlar:

◾Caltagirone’ye gideceğiniz zaman arkeolojik açıdan oldukça zengin Piazza Armenira şehrini de programınıza dahil edip aynı gün içinde iki güzel kenti gezmelisiniz.

◾Gezerken siesta vakitlerini dikkate almalısınız yoksa boş bir şehirde sadece kendi ayak sesinizi dinleyerek gezmek hoşunuza gitmeyebilir, ben şahsen şehir geziyorsam kalabalık severim.

◾Siesta saatleri arasında yol kenarlarındaki otoparklar ücretsiz, otopark cihazları bu dilimde zorlasınız da bilet vermez size :)

Oya Yıldız1

Yazar Hakkında

Oya Yıldız1

1990 lı yılların başları idi; Atlas Dergisi’nin sarı sayfalarında keşfettiğim Adrasan’a sırt çantam ve fotoğraf makinamla ilk defa programsız bir keşif gezisi yapmıştım… O gün bugündür farklı coğra