Tarihi ve turistlik açıdan tarihi önemi olan Kuşadası, birçok kişinin aklında kaldığı gibi İzmir’e değil Aydın’a bağlı bir yer aslında. Biraz daha geriye dönecek olursak; Cenevizliler döneminde buranın adı "Scala Nuova", Bizans çağında ise "Ania" adı ile anılırmış. Ayrıca Kuşadası’nın, Orta Çağ’da korsanlar tarafından kullanılan bir liman olduğu da bilinmektedir.
Günümüzde "kruvaziyer turizmi" ile adı oldukça duyulmuştur. Renkli hayatıyla da ilginin yoğun olduğu bir bölgedir.
Kuşadası’nda yer alan Kaleiçi Camii, Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Öküz lakabı, sadrazamın babasının öküz nalbantlığı yapmasından kaynaklanıyormuş. Cami, 1830 yılında onarılarak günümüzde ibadete açık hale getirilmiştir. Sadrazam, caminin aynısını bir de Niğde’ye yaptırmış ve Nafız Çamlıbel’in Han Duvarları şiirini buradan ilham alıp yazdığı söylenmektedir.
Kuşadası Milli Parkıyani Dilek Yarım Adası’nın hemen yanı başında bir plaj bulunuyor. Denizin içindeki kayalıklar sanki özel olarak döşenmiş gibi ve ayaklara hiç batmıyor. Burada tahta masalar var acıktıysanız ve yanınızda bir şeyler varsa burada yiyebilirsiniz. Orman içinde domuz, sincap, Anadolu parsı var. Bir yanınız yemyeşil bir yanınız masmavi… Denizde foklar da var ama merak etmeyin bunlarla karşı karşıya gelmiyorsunuz. Burada birbirinden farklı 6 koy görebilirsiniz ama özellikle Büyük ve Küçük Kalamaki plajlarını mutlaka görmelisiniz. Plajlardaki deniz kumundan çıkan kaynak suyu ve köklerinin bir kısmı denizde olan çınar gerçekten görülmeye değer. Vahşi doğanın tüm özellikleri bu milli parkta görülebilir. Ayrıca burada ciplerle düzenlenen safari turlarına da katılabilirsiniz.
Güvercin Adası, Kuşadası'na adını veren ve üzerinde bir kalenin bulunduğu ada. Denize uzanan bir yarımada şeklinde, denizden gelen saldırılara karşı yapılmış. Adada bir iç kale ve surlar yer alıyor. Kuşadası ismini bu adadan almıştır çünkü her yıl bu adacığı birçok kuş türü ziyaret etmektedir.
Kuşadası’nın merkezine uzaklığından dolayı eski zamanlarda kadınların tercih ettiği Kadınlar Plajı da halen ününü koruyan bir plajdır. Plajın, sakin ve dalgasız bir denizi vardır. Güneşin en güzel battığı yerlerden birisi de denilebilir burası için…
Kuşadası’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu düşünülen Neopolis şimdiye kadar ciddi bir arkeolojik çalışmaya konu olmamıştır ve Yılancı Burnu olarak da bilinir.
Eğer Kuşadası’ndan bir şeyler almak isterseniz, akşam saatlerinde çok hareketli olan ve renk renk ışıklarla donanan eski çarşıyı gezmenizi tavsiye ederim. Burası İngiliz ve İrlanda barlarıyla da ünlüdür.
Sonuç olarak; Kuşadası size güzel, eğlenceli ve ekonomik bir tatil sunuyor. Yazları sıcak ama nemin sizi çok boğmadığı bir ortam istiyorsanız ve tertemiz bir denize girip yeşilin tüm renklerini doyasıya görmek istiyorsanız; Kuşadası’nı gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.