Zagreb Gezilecek Yerler

Orta Avrupa'da yer alan Hırvatistan'ın başkenti Zagreb her yıl 1 milyondan fazla turist ağırlamaktadır. Tarihi yapıları, Gotik ve Barok mimari ürünü binaları kadar şık barları, doğası ve sokaklarıyla da hayli ilgi çekici olan Zagreb'te Yukarı Şehir (Gornji Grad) ve Aşağı Şehir (Donji Grad) olarak ikiye ayrılmıştır. Geçmişi Ortaçağ'a dek uzanan Gonji Grad özellikle kentin tarihi geçmişini merak edenler için idealdir. Aynı zamanda pek çok bar ve kafenin de bulunduğu bölgenin karşısında kalan Donji Grad ise bilhassa doğası ile ziyaretçilerin ilgi odağıdır.
 

Ban Jelacic Meydanı

Zagreb’in kalbinde yer alan Ban Jelacic Meydanı ya da orijinal ismiyle Trg Bana Jelacica, kentin Eski Şehir kısmında bulunmaktadır. 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren meydanın ilk ismi Harmica’ydı. Meydanda bulunan en eski binanın 18. yüzyıldan kalma olduğu Ban Jelacic, şimdiki adını meydanda bulunan Avusturyalı heykeltıraş Anton Dominik Fernkorn’un elinden çıkan at üstünde heykeliyle Josip Jelacic’ten alır. Josip Jelacic Macar saldırıları sırasında ülkesini koruyarak kahraman ilan edilmiştir. Bu yüzden bronzdan yapılmış Jelacic’in elinde tuttuğu kılıç Macaristan’ı işaret etmektedir. 2. Dünya Savaşı’nda kaldırılan heykel, 1990’da ülke Yugoslavya’dan ayrıldıktan sonra tekrar yerine konmuştur. Bugünse meydanın sembolü konumundadır.

Araç trafiğine kapalı meydanda pek çok kafe bulunmaktadır. Şehrin en canlı noktalarından olan meydan aynı zamanda yerli halkın buluşma noktasıdır. Ayrıca Mandusevac Çeşmesi’nin de bulunduğu meydan, dönem dönem kutlama ve festivallere de ev sahipliği yapmaktadır. Noel kutlamaları ise her yıl bu meydanda yapılır. Meydanda bulunan Zagreb Eye yine turistler tarafından en çok ziyaret edilen noktalardan bir diğeridir. 16 katlı gökdelenin en üst katına çıkıp Zagreb’e kuşbakışı bakmak isteyenler Zagreb Eye’a uğrayabilirler. Sabah saat 10’dan gece 11’e dek açık olan mekâna giriş ücretlidir. Günün 24 saati canlı olan meydan batısında Ilica, kuzeybatısında Radiceva gibi kentin diğer popüler sokaklarının kesişim noktası olduğu gibi, dar ve keşfedilmeyi bekleyen pek çok sokağa da açılmaktadır. Sokak müzisyenleri ve satıcılarının da ayrılmaz bir parçası olduğu meydan pek çok tramvay hattının geçiş noktasıdır.
 

Dolac Market

Zagreb’in bir diğer en popüler destinasyonu Dolac Market, Ban Jelacic Meydanı’nın hemen yukarısında yer almaktadır. Sadece Zagreb’in değil Hırvatistan’ın da en büyük açık hava pazarı olan Dolac Market’te alışveriş yapmasanız bile kentin kültürünü ve ruhunu deneyimleme imkânı yakalayabilirsiniz. Bir çeşit halk pazarı olan Dolac Market sabahın erken saatlerinde açılıp, akşama dek ziyaretçilerini ağırlar. Yakınında bulunan kafelerde soluklanıp alışveriş yapabileceğiniz Pazar yerel hayatı deneyimlemek isteyenler için en doğru adres. Geçmişi 1926 senesine dek uzanan pazar, o yıllardan bugüne Zagreb’in etrafında yaşayan köylülerin ürünlerini satmak için toplandıkları bir merkez olma özelliği taşıyor.
 
Bir gün içeresinde yüzlerce insanın ziyaret ettiği pazarda Hırvatistan’ın kırsal bölgelerinde yetişmiş tamamen organik meyve ve sebzelerden satın alabilirsiniz. Ayrıca et ve balık satışının da olduğu pazar ayrıca el işçiliği yöresel pek çok ürüne de ev sahipliği yapıyor. Kırmızı şemsiyelerle özdeşleşmiş Dolac Market’te ayrıca ülkenin pek çok yöresel lezzetiyle de tanışma imkânınız var. Kuru incirlerin Zadar’dan, tatlı mandalinaların Metkovic’ten, özel peynirlerin Pag’dan, meşhur zeytinyağlarının Hvar’dan, yeşil sebzelerin Zagorje’den, taze deniz ürünlerinin Dalmaçya’dan geldiği pazarda dantel işler ve mis kokulu çiçekler de çokça karşınıza çıkacak.  Her şeyin taze ve rengârenk olduğu pazardan ayrılırken bavulunuza Zagreb’e ve Hırvatistan kültürüne özgü otantik pek çok ürün ekleyebilirsiniz. Pazarın resmi tatil günlerinde kurulmadığını ve pazar günleri öğlen 2’ye kadar açık olduğunu belirtmekte fayda var. 
 

Zagreb Katedrali

Hırvatistan’ın en yüksek yapısı olma özelliğine sahip Zagreb Katedrali bir Roman Katolik kilisesidir. Yapımına 11. yüzyılda başlanan katedral, Gotik mimari örneğidir. 1217 senesinde yapımı tamamlanan katedral Kral II. Andrew tarafından kutsanmıştır. Fakat 1242 senesinde Moğolların istilası sırasında yıkılan katedral sonradan yeniden inşa edilmiştir. 1880 senesinde kentte meydana gelen depremde hasar gören yapı bir takım eklemelerle tekrardan restore edilmiştir. Yeniden inşa sürecinde katedrale 108 metre yüksekliğinde şehri kuşbakışı izleme imkânı da veren iki kule eklenmiştir. Hermann Bolle’nin mimarlığını üstlendiği yeniden inşa sürecinde bina neo-Gotik tarzda biçim almıştır. Zagreb Katedrali’nin önünde bulunan eski saatin hala 07:03’ü gösteriyor olmasının sebebi de 1880’deki büyük depremde bu saatte durmuş olmasından ileri gelmektedir.
 
1990 senesinde basılan 100 Hırvat Kuna’sı banknotlarında da resmi bulunan katedral, ülkenin de sembollerinden biridir. Katedralin içinde Kardinal Stepinac’ın mezarı da bulunmaktadır. 1946-1960 yılları arasında katedralin başpiskoposluğunu üstlenen Stepinac 15 sene hapis tutulmuştur. Yugoslav komünist rejimi sırasında tutsak alınan başpiskopos Hırvatça’yı rejim döneminde savunmaktan yargılanmıştır. Bu yüzden Hırvatistan kültüründe saygı değer bir yere sahiptir. Ivan Mestrovic tarafından tasarlanan mezarın yanı sıra katedralde Barok dönemin izlerini taşıyan mermer heykeller ve vaiz kürsüsü de hayli etkileyicidir. Hala faaliyette olan katedrale gitmek için otobüs ya da tren kullanabilirsiniz. Ayrıca Ban Jelacic Meydanı’na da yürüme mesafesinde olan katedrali meydanda vakit geçirdikten sonra ziyaret de edebilirsiniz. 
 

St Mark Kilisesi

Zagreb’in en meşhur yapılarından olan St. Mark Kilisesi 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Çatısı Hırvat bayrağını andıran seramiklerle kaplı olan yapının bir eşi daha yok. Avrupa mimarisinin en özgün mimari örnekleri arasında gösterilen kilisenin çatısında kırmızı, beyaz ve mavi damalı zemin üzerine işlenmiş iki adet hanedanlık arması bulunuyor. Armalardan sağ tarafta bulunan başkent Zagreb’i, sol tarafta kalan ise Hırvatistan, Slovenya ve Dalmaçya Üçlü Krallığı’nı temsil ediyor. Pencerelerinde Romanesk mimari izlerini taşıyan kilise, 14. yüzyılın ikinci yarısında tekrardan inşa edilmiş ve Gotik bir kompozisyon da kazanmış. Zagreb sınırları içerisindeki en eski yapılardan biri olan kilisenin içinde 20. yüzyılın en tanınmış mimarlarından Ivan Mestrovic’in çalışmalarını görmek de mümkün.

İçerisinde İsa’nın evlatları Mary ve Aziz Mark’ın heykellerinin de bulunduğu kilisenin görülmeye değer bir diğer detayı tavan freskleri ise Jozo Kljakovic’in elinden çıkmış. Günümüzde Başkanlık Sarayı’nın yanı sıra pek çok devlet adamının konakladığı binalarında içinde bulunduğu Banski Dvori’nin batısında kalan kilise, kentin en işlek ikinci meydanı Markov Meydanı ya da diğer ismiyle St. Mark Meydanı’nda yer alıyor. İçinde yer alan işlemeler ve vitraylarla da hayli ilgi çekici olan bu küçük kilisenin sağ tarafında ise Parlamento Binası bulunuyor. Binanın balkonunda ise 1918 yılında Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun ayrılma ilanı ile 1991 senesinde Hırvatistan’ın Eski Yugoslavya’dan ayrıldığı bağımsızlık ilanı bulunuyor. 
 

Museum of Broken Relationships

Dünya üzerindeki en ilginç müzelerden birisi olan Museum of Broken Relationships biten aşklara adanmış. Başlangıçta gezici bir sergi olarak planlanan ardından Zagreb’de kalıcı yerini bulan bu müze 2011 yılında Avrupa’nın Kenneth Hudson Ödülleri’nde en inovativ müzesi seçildi. Film yapımcısı Olinka Visitca ve heykeltraş Drazen Grubisic’in ortak projesi olan proje ilk olarak 2006 yılında Glyptotheque Zagreb’de izleyiciyle buluştu. Sonrasında Arjantin, Almanya, Bosna Hersek, Makedonya, Singapur, Slovenya, Türkiye gibi ülkeleri dolaştığı dünya turnesine çıktı. 2016 senesinde ikincisi Los Angeles’ta açılan müze bir yanıyla insanlar için ifade etmenin ve üzerine konuşmanın zor olduğu düşünülen ayrılık meselesine, başka insanların hikâyelerine de dokunarak yeni bir perspektif sağlamayı amaçlıyor.
 
Museum of Broken Relationships dünya üzerindeki en popüler müzelerden biri olma özeliğine sahip. Müzede ayrılık sonrası kişiden arda kalan eşyalar sergileniyor, yanlarında da eşyanın hikâyesine dair eşyanın sahibinden bir anekdot bulunuyor. İnsan ilişkilerinin kırılganlığı üzerine konuşabilmeyi kolaylaştırmanın yanı sıra müze politik, sosyal ve kültürel durumları da tartışmaya açıyor. Farklı kültür ve kimlikten gelen insanların ayrılık acısı sayesinde aynı noktada buluştuğu müze, insan ilişkilerine farklı pek çok bakış sunuyor. Pek çok obje, fotoğraf, mektup ve mesajın yer aldığı müze anonim pek çok katılımcının hatıralarından oluşuyor. Alışveriş kısmı da bulunan müzenin mağazasından kendinize ya da sevdiklerinize hediye almanız da mümkün.
 

Maksimir Park

Zagreb’in merkezinin doğusunda yer alan Maksimir Park’ın geçmişi 18. yüzyıla dayanıyor. 316 hektarlık alana yayılan bu orman park, kentin en büyük yeşil alanı olma özeliğine de sahip. Kentin kültürel mirasının bir parçası olan parkın inşa süreci 1787’de başladı. Parkın kamuya açık hale gelişi ise 1794 yılına rastlıyor. İsmini parkın inşasına öncülük eden Maksimilijan Vrhovac’tan alan parkta farklı türde pek çok bitki ve hayvan yaşıyor. İçinde 100 yıllık meşe ağaçlarının yaşadığı park bugün hala özenle korunmakta. 100’den fazla farklı kuş çeşidinin yaşadığı parkta ağaçkakan ve sincaplar çokça karşınıza çıkacak. Avrupa’da en farklı türde hayvanın bir arada bulunduğu orman park olma özelliğine sahip Maksimir, sadece turistlerin değil Zagreb’in yerlilerinin de şehir yaşantısından kurtulmak için tercih ettikleri adres.
 
İngiliz peyzajına uygun olarak tasarlanan park, başlangıçta Vrhovac tarafından Barok tarzda tasarlandı. Sonrasında Juraj Hauilik tarafından tekrar tasarlanan parka Romantik ve Neoklasik mimariye özgü detaylar eklendi. Bu yeniden tasarım sürecinde parka yapay göl, köprü ve tepecikler de eklendi. Ayrıca Anton Dominik Fernkorn ve Josip Kassmann gibi heykeltraşların çalışmalarının da yer aldığı park, usta bahçeci Franjo Serafin Korble, manzara mimarı Michael Sebastian Reidel ve mimar Franz Schücht tarafından düzenlendi. Zagreb Hayvanat Bahçesi’nin de sınırları içinde bulunduğu parka tramvayla ulaşım mümkün. Bukovacka durağında yer alan parka 226 numaralı otobüsle ulaşmak da mümkün. 
 

Zagreb Hırvatistan Ulusal Tiyatrosu

Mareşal Tito Meydanı’nda yer alan Zagreb’in en önemli yapılarından sayılan Zagreb Hırvatistan Ulusal Tiyatrosu 1895 senesinde dönemin imparatoru Franz Joseph tarafından açılmıştır. Mimari olarak Neo-Barok tarzda inşa edilen yapı tiyatro, bale ve opera olmak üzere üç sanat dalını aynı çatı altında toplar. Eski Şehir Bölümü’nde yer alan bina kentteki ilk tiyatro binası olma özelliğine de sahiptir. Binanın inşası 1836 senesine rastlar. Viyanalı mimarlar Ferdinand Fellner ve Herman Helmer tarafından tasarlanan yapı 1995 senesinde 100. yılını görkemli bir törenle kutlamıştır. Tiyatronun girişinde Hırvatistan’ın en meşhur heykeltıraşı Ivan Mestrovic tarafından tasarlanan ve “Hayatın Kaynağı” ismini taşıyan bir çeşme bulunmaktadır.
 
1969 senesinde tekrar restore edilen yapının iç tavanı yine Viyanalı ressam Alexander Demetrius Goltz’un ellerinden çıkmadır. İlk kat ise Ivan Tisov tarafından resimlenmiştir. Tarihi boyunca pek çok önemli ismi ağırlayan Zagreb Hırvatistan Ulusal Tiyatrosu uluslararası pek çok sanatçıyı da bir araya getirmiştir. Hırvatistan’ın 1991 senesinde bağımsızlığını kazanmasıyla devlet ve merkez tiyatrosu statüsünü de kazanan yapı hala faaliyet göstermektedir. İçi de en az dışı kadar ihtişamlı olan tiyatro şehrin en önemli kültür sanat mekânlarından biridir. Etrafında pek çok otelin de bulunduğu tiyatro merkezi konumu sebebiyle ulaşıma elverişli bir güzergâhtadır. Gösterilerin yanı sıra konferans ve kongre gibi etkinliklere de ev sahipliği yapan bina Hebrang Caddesi üzerinde bulunmaktadır. 

Zagreb’de Gezilecek Diğer Yerler: Meštrović Atelier, Museum of Arts and Crafts, Zagreb Şehir Müzesi, Strossmayer Promenade.