Bu sene Roma'ya yolu düşen şanslı insanlardan biri misiniz, ne güzel. Gitmeden önce açık hava sanat olan bu şehri gezmek yapılacaklar listesini hazırladınız; Collesum, Trevi, Vatikan sırayla ziyaret edecek yerleri belirlediniz, harika. Belki de ikince kere gidiyorsunuz ya da şehri yaşayacak bol bol zamanınız var. Öyleyse Roma'ya farklı bir gözle bakmak için bu liste işte sizin için geliyor.
1. Roma akşam ışıkları ile daha güzel
Bütün gün müzeleri, sokakları dolaştınız belki, akşam oldu ve çok yoruldunuz biliyorum ama bir gecenizi yollara ayırmazsanız olmaz. Kasımpaşa'yı şaheser yapan ışıkların Roma'yı nasıl büyüleyici hale getirdiğine gözlerinizle şahit olun. Vatikan'dan Castel San't Angelo'ya bağlanan yol ile başlayıp, San't Angelo köprüsünden Piazza Venezia'ya kadar yürüyün ve Colleseum'la geceyi bitirin.
Vatikan
Colleseum
2. Halkın gözdesi Porta Portese Pazarı
Günlerden Pazar'sa sabah erken kalkılır ve Porta Portese'nin yolu tutulur. Deri eşyalar, çantalar, ikinci el giysiler ve antikalarla dolu bu vintage zengini pazar içinde herkes illa ki sevdiği bir şey bulur. 1-2 euro'ya alıp bir kaç kere giyip atarım dediğim bütün kıyafetlerim hala benimle, Roma'dan almıstım diyerek hayran olunması da cabası :) Siz de sadece 14'e kadar açık olan bu pazara uğramak isterseniz Pazar günü Trastevere'ye giden H otobüsüne veya 8 numaralı tramvaya atlayın, ve Porta Portese'ye gitmek istediğinizi söyleyin, sonrasında kalabalığı takip edin ;)
3. Şehrin kalbinde bir orman; Villa Borghese
Via Del Corso'yu bitirdikten sonra karşınıza çıkan Piazza Popolo'nun sağdaki merdivenlerinden çıktığınızda tepeden aşağıya doğru bir yeşil cenneti sizi bekler. Önce sizi karşılayan Roma manzarasıyla soluklanır, sonra parkın içine çekilirsiniz.
Ne yapılır burada derseniz; gittiği yerlerde spor yapmaktan hoslananlardasanız harika bir koşu, local gibi takılmak isterseniz keyifli bir piknik, yanınızda sevgiliniz varsa romantizm ya da bisiklet turu. Yalnızsanız gökyüzüne bakıp hayaller bile kurulur. Randevu alarak gidebileceğiniz galeri müzesi de cabası. Kesinlikle içinden defalarca geçilesi büyülü bahçe şehrin en huzurlu köşesi.
4. Pizza, makarna, dondurma.. Peki ya suppli?
İtalya'nın harika bir mutfaga sahip oldugu süphesiz, siz de bundan bolca faydalanacaksınız orası kesin. Mutfak ana yemekleri ne kadar kendini sevdiriyor ise başlangaçlarıyla sizi şaşırtacak. Akdeniz mutfagı zaten yeni tanısmanıza rağmen önceden tanıyormus hissi uyandıran bir yabancı gibi hep, bunlardan biri de her trattorianın baş tacı olan kızartılmış pirinç dolması suppli. Suppli ve onlarca çeşit pizzanın en başarılı adreslerinden biri ise Vatikan civarındaki Pizzarium. Her köşe başında bulabileceğiniz suppli için ayaküstü lezzet molası verip yola devam etmek ise en keyiflisi.
5. Trastevere sokaklarında kaybolun
Her ne kadar bilinse de hala turistik popülerliğin biraz gerisinde kalan, belki de bu yüzden güzelliğini koruyan Trastevere'yi görmeden gelen Roma gezgini üzer hep bileni. Campo de Fiori'den başlayıp Ponte Sisto üzerinden geçerek ulaşabileceğiniz Trastevere girişinde yeşil büyük arabası ve ucuz menüsü ile semtin popüler restaurantı Carlo Menta karşılar sizi.
Trastevere'ye geldiğinizde arka sokaklarına atılmış küçük masalar ve labirent sokaklarının içerinden tepeye çıkan yokuşu takip edin, Gianicolo Tepesi'nde başka bir açıdan Roma manzarasını seyderek soluklanıp şehri izleyin. Akşam üstü açılan meydanda açılan barlardan çikolata içinde shotlarınızı attıktan sonra, elde bir bira ile Ponte Sisto üzerinde geceyi sonlandırın.
Gianicolo Tepesi
6. Görünmeyen gece hayatına adım atın
Gece 12'den sonra meydanlarda toplanan kalabalığın dışında dolup taşan sokaklar görmediniz ve Roma'da gece hayatının yavaş olduğunu düşündünüz ama çok yanıldınız. Bilen bilir derler ya işte tam da öyle. En şık kıyafetleriniz ve topuklu ayakkabılarınızı geçirerekPiazza Navona civarındaki La Mansion'un yolunu tutun. Eğer giriş yapamazsanız bir diğer seçenek ise Spagna yakınlarında ki Gilda'yı deneyin. Gece 2'den önce giderseniz kimsenin olmamasına şaşırmayın ve 50 euro giriş ücretini gözden çıkarın.
Daha rahat ve salaş bir gece geçirmek istiyorsanız metro A hattının Piramide durağına atın kendinizi. Büyük ihtimalle üniversiteli gençleri ellerinde içkileri ile burada bulacaksanız. Gidin tanışın 5 dakika sonra gitmeye hazırlanılan bir club partisine davet edilebilir ya da kalabalığı takip edebilirsiniz. Erasmus partilerinin de gözbebeği olan AKAB pek bir şey vaat etmese de geceyi boş geçirmemek için hareketli bir alternatif olabilir. Gece boyunca eğlenen gençler sabah 5'de ilk metro ile evlerine dönseler de siz saat başı olan night busları ya da yaklaşık 10 euroya taksiyle otelinize dönme şansına sahip olduğunuz bilgisini de verelim.
Küçük bir dipnot; "Open party" diye bir şey duyarsanız 10-15 euro karşılığında gece boyunca sınırsız içebilirsiniz.
7. Tarihe doyamayanlarla bir gün de Tivoli'de
Roma'yı bitirince çevrede keşfedilmeyi bekleyen ilk seçeneceğimiz Tivoli. Ponte Mammolo'dan (metro b hattının son durağı) kalkan otobüslerle en fazla 1 saat içinde ulaşacağınız şehir içinde görülecek şaheserlerden Villa Adriana ve Villa Gregoriana ile birlikte, 16. yüzyılda yaşayan Kardinal adına yaptırılan Villa D'este tarihte yolculuğun canlı örneği.
Teraslardan akan şelaleleri, aslanlı yolu, devasa bahçesi ve içerisindeki küçük kilesisi ile ayrılmak istemeyeceğiniz büyüleyici bir saray burası. Unesco Dünya Miras listesinde yerini alan villa, Avrupa'daki bir çok bahçe planlamasının ilhamı.
Villa D'este
8. Aşık olun
O nasıl olucak demeyin hiç. Yeryüzünün en romantik şehri üzerinde en flörtöz erkeklerle birliktesiniz. Her ne kadar efsane onların yakısıklılığı üzerine olsa da asıl nokta İtalyan'ların çok güzel aşık olmaları. O yüzden ayaklarınız kısa süre içinde yeniden yere ulaşacak bu kaçamak fırsatı karşınıza çıkarsa kaçırmayın. Prenses olmasak da Audrey Hepburn'un muhteşem güzelliğiyle bütünleşen Roman Holiday filmi size ilham olsun :)