Kızıldeniz'de dalışın, kış ortasında yaz turizmin göz bebeği olan Sharm El Seyh'e yolculuk hikayemiz Pegasus'un direkt uçuş açması ile başlıyor aslında. Böylece farklı bir medeniyetin içinde kendini bulmak için en ucuz 2,5 saatlik fırsatı kaçırmadan yakalıyoruz.
Sharm El Seyh, Mısır ile İsrail savaşında İsrailliler tarafından işgal edilmesinin ardından 1980'lerde Mısır'a iade edilmiş. Bundan sonra doğal güzellikleri ile Mısır'ın turizm merkezi haline gelmeye ve gelişmeye başlayan bir şehir aslında. Bu geçen 35 yılda o kadar çok otel yapılmış ki şehrin bundan sonraki geleceğini görmek hiç zor değil. Biz oradayken birçok yabancı ülkeden gelen yatırımcının büyük bir toplantı yaptığına dair söylentiye göre de halk olacaklardan çok umutlu. Mart-Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim-Kasım aylarında ziyaret edilesi bu güzel şehirde Mısır poundu veya Amerikan Doları'nın kullanıldığını söylerek başlıyor, en çok akıl kurcalayan sorularla devam ediyorum ;)
1. Mısır tehlikeli değil mi ya?
Şarm için kesinlikle hayır. Gerçek nüfusun yarısından çoğunun turist olduğu, yerli halkın ise işsizlik nedeni ile turizmden geçimini sağlaması sebebi ile turiste saygılı (arada çifte fiyat uygulaması yapsalar da) davrandığı bir şehir. Biz iki kız giderek herkesi şok etsek de Türkiye'ye gelen turistlerden daha rahat tatil yaptığımıza eminim ;)
2. Aa Mısır vize mi istiyor?
Evet. Ülkeye girişte vize satma politakısını kaldırımasının haricinde başvuru için uzun bir süreç sizi bekliyor. Ben uçuş günü vizemi aldığım için en büyük tavsiyem en az 1 ay önce başvuru yapmanız. Mısır için vize başvurusu doğrudan konsolosluğa yapılıyor. Belgeleri topladıktan sonra sabah 10.00-12.00 arasında başvuru için belgelerinizi teslim ediyorsunuz. Yaklaşık 15 gün sonra belgeleriniz soruşturmadan dönüyor ve bu sefer konsolosluğa gidip vizenin işlenmesi için pasaportunuzu teslim ediyorsunuz. Sonra ertesi gün pasaportunuzu teslim almak için 15.00-17.00 arası yine konsolosluğa gidiyorsunuz. Vize 70 lira, istenilen belgelerde çok basit ancak gün ortasında sizin 3 kere Kuruçeşme'ye gelmenizi istiyorlar. O yüzden bir vize aracı şirket ile anlaşmak çalışan insanın tek kurtuluşu ;)
3. Gitmişken Piramitleri de görecek miyiz?
Hayır. Kahire'de olan Piramitleri görmek için 6 saatlik bir otobüs ya da 1 saatlik uçak yolcuğu yapmanız gerekiyor ya da turizm acentaları 200$'a uçakla günü birlik Kahire turu düzenliyorlar. Biz toplam 3 günümüz olması sebebi ile kaçırdık ama kendi başına gidecekler için Kahire'nin kalabalık ve karışık bir şehir olduğunu da söylemekte fayda var.
4. Sharm El Seyh'de nerde kalınır?
Şarm kıyı şeridi boyunca 5 yıldızlı büyük otelere sahip olmasına rağmen otellerin yoğunlaştığı üç ana bölge var; şehir merkezi olan Naama Bay, Soho Square çevresi ve doğu şeridi. Bu kapsamda doğu şeridi şehir merkezine en uzak kısım, havaalanı ise üçünün ortasında yer alıyor.
Naama Bay bölgesinin en gözde otelleri Rixos, Hyatt veya Sultan Gardens, Soho Square bölgesinde ise Four Seans Hotel, Savoy'da kalabilir ya da Hilton veya Concorde Otel ile daha makul bir konaklama yapabilirsiniz. Bunlar benim için pahalı derseniz doğu kıyısında Radisson Hotel'de kalabilir veya 4 yıldızlı otellere bakabilirsiniz.
Concorde Front Otel
Otellerin havaalanında shuttle servisi olduğu için önceden otelinize varış saatinizi haber vermeniz süper olabilir. Yoksa bizim gibi gecenin ikisinde beyaz çarşaflı ve uzun sakallı bir taksiciyle kendinizi pazarlık yaparken de bulabilirsiniz. 100$'dan 10$'a fiyatı düşürdüm hikayelerine inanan biri olarak inadına pazarlık yaptıysak da taksilerde hiçbir şey düşüremedik. Belki bu bir efsaneydi belki de biz başaramadık, 20$'dan aşağı taksi parası ödeyemedik.
5. Yemekler çok kötü dedi bizim arkadaşlar?
Mısır mutfağının biraz yağlı ve baharatlı olduğu doğru ancak kaldığınız otel muhtemelen size zaten pizza ve makarna alternatifleri sunacağı için aç kalmanız gibi bir durum söz konusu değil. Bunun dışında söylemeye gerek var mı tabi ki kıyı şeridi olduğu için balık ürünleri şahane. Ancak dışarıda Hard Rock dışında yemek yemediğim için ne yazık ki özel bir öneri de bulunamıyorum. Su konusunda hassas iseniz kapalı sularının da tadı biraz farklı olduğu için yanınıza su almanız sizi orada mutlu edebilir.
1. Gün - Sina Çölü
İlk günümüze otelin kumsalını keşfederek başlıyoruz. Bahsetmiş olduğum otellerin hepsi kendi özel kumsallarına sahip. Kaldığınız otelin sahilde olmasına dikkat edin çünkü sadece otelinizin kıyısında başınızı aşağı daldırdığınızda bile reefler ve rengarenk balıklarla küçük bir akvaryum görebiliyorsunuz.
Eğer bizim gibi tur ile gitmemişseniz otelinizde kurulmuş bir turizm acentası mutlaka vardır. Bu acenteler dalıştan, safariye, şehir turuna kadar her seçeneği size sunuyorlar.
Biraz güneşlendikten sonra Sina Çölü'nde safari için 14.00'te otelden alınıyoruz. Yarım saatlik bir yol sonrasında ATV'lerin bizi beklediği yere varıyor ve safariye çöle doğru ilerlemeye başlıyoruz.
Sina Dağı - Safari Turu
Safariye gelmeden bir şal, gözlük ve uzun kıyafetleriniz olmalı deseler de gözünüze kum gelmemesi için gözlük haricinde farklı bir şeye ihtiyacınız yok.
Sina Çölü
Sina Çölü'nün ortasından kaybolmak, dinlenmek için dağın arkasında soluklanmak ve gün batımını burada izlemek harika bir deneyim. Transfer dahil bu turun ücreti 35$.
Sina Çölü - Günbatımı
2. Gün- Tiran Adası
Bugün Sharm scuba diving için dünyanın ilk sıralarında yer alıyor. Dünyanın dört bir yerinden bunun için gelenlerin yanı sıra dalış lisansınız olmasa bile size eşlik edecek inspector ile 10-12 metreye kadar scuba diving yapmanız mümkün.
Scuba diving ve snorkelling yapabileceğiniz iki ana bölgeden birisi Tiran Adası diğeri ise Ras Muhammed Ulusal Park. Dalış lisansımız olmadığı için Tiran'ın bize daha uygun olduğu rehberin sözüne güvenerek burayı tercih ediyoruz. Ada isminden yanlış düşünülmesin gidip gezeceğiniz bir kara parçası yok burada, Tiran bir deniz adası.
Turizm acentesi sabah 07.00'de sizi otelinizden alarak botunuzun kalkacağı porta getiriyor. İlk dalış noktasına doğru ilerlerken inspector size 3 temel dalış bilgisini anlatıyor. Dalış için hiç bir eşyaya ihtiyacınız yok zaten botun içinde bütün ekipmanlar bulunuyor.
Tiran Adası
Dalış hocamız asıl hazinenin derinlerde olduğunu söylüyor bize, bir sonrakine lisansımı alıp gelmek yapılacaklar listesine hemen yazılıyor. İsterseniz diğer duraklarda artı ücret ödeyerek yine dalış yapmanız mümkün, isterseniz snorkelinizle rengarenk balıklarla yüzmeye devam edebilirsiniz.
Tiran Adası
Toplam 6-7 saat bu turda dalışa, snorkel yapamaya, yüzmeye ve güneşlenmeye bolca zamanınız var. Yemek ile her şeyin dahil olduğu bu turun fiyatı 50 $.
Tiran Adası - Anemon
3. Gün - Ras Muhammed Milli Parkı
Ras Muhammed Süveyş ve Akabe Körfezi arasında yer alan bin bir türlü balıkları ve mercan resifleri ile tam anlamıyla bir yer altı cenneti. Asla ve asla kaçırılmaması gereken yer kesinlikle burası. Dalışa merakı olmayanları bile canlı bir akvaryumun içinde yüzme hissi yaratarak kendine aşık edeceği garanti.
Ras Muhammed Ulusal Park
Tiran'da scuba diving yaptığımız için Ras Muhammed'de snorkel turuna katıldık. Ras Muhammed'de snorkelle ile karşılaştıklarımdan sonra Tiran'da hayran kalınlar için hiçbir şey görmemişim dedirtiyor.
Burada snorkel turu için ise iki seçeneceğiniz var; tekne ve karayolu. Karayolu ile giderseniz aynı zamanda Allah Kapısı denilen savaş zamanından kalma anıtı da görme fırsatınız oluyor.
Allah Kapısı
Ras Muhammed turu için otelinizden alındıktan sonra önce wet suit, maske gibi ekipmaları kiralamak için bir yere uğruyorsunuz. Snorkel yapılan iki noktada inspectorunuz size rehberlik ediyor. Onu takip etmeniz çok önemli çünkü geçilecek kayalık aralarını o biliyor, bazen bakmanız gereken yere sizi yönlendiriyor. Bir rehber olmadan snorkel turunda yolunuzu bulmanız çok zor.
Ras Muhammed'de iki sahilde snorkel yapmak 2-3 saatinizi alıyor. Dönüş yolunda sizi tuz gölü benzeri bir yere götürüyorlar. Çölün ortasında masmavi bir su burası girmek isterseniz ise tam anlamı ile buz gibi.
Şehir
Halkın zaman geçirdiği yerler onlar için ilgi çekici olsa da sadece 35 yıllık geçmişi düşünüldüğünde bizi etkileyecek bir sey bulmanın pek mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Namaa Bay: Olarak geçen şehrin merkezinde birçok kafe, restoran bulmanız mümkün. Aynı zamanda birçok tur acentesinin yeri de burada. Ancak savaş sebebi ile burada ne bir old town havası ne de tarihi bir kalıntı var.
Soho Square: Yemek ve alışveriş için birçok seçenek bulabileceğiniz ikinci merkez ise Soho Square. Namaa Bay'e oranla çok şık ve düzenli olduğunu söylemek gerek.
Soho Square
Old Bazaar: Yerel halkın çokça takıldığı kafelerin olduğu bir diğer açık alışveriş merkezi ise burası. Starbucks Sharm'ı da es geçmemiş burada bir şube açmış.
Hollywod: Havuz ışık şovları, jaws, jurasic park canlandırmalı oyuncakları ve gece ruslar tarafından dans şovu ile bir başka açık hava avm'si de burası. Hediyelik eşya için bir çok mağaza da bulabilirsiniz.
Sharm El Seyh'te Gece Hayatı
Namaa Bay'de Space, Pascha ve Hard Rock gibi dünyaca ünlü clupları bulmak mümkün olsa da Mısır'a gidip gece R&B müzik ile dans etmek isteyenler için alternatifler çok.
Farklı bir şey bulabilmek adına iki gece iki farklı tur satın alsak da sonuçta çok kötü kazıklandığımızı söylemek gerek :) Belki siz de süper oryantal geceleri olduğunu düşünüyorsunuz ama yok.
Sehrin en favori oryantal mekanı Fantasia. Dışardan her ne kadar sarayı andırsa da içerisi yazlık sitelerdeki akşam etkinliklerinin yapıldığı yerlere benziyor. Gece 22.00-00.00 arasında başlayan Zenne şov ise hayalimizdeki "arabic night" olduğunu söylemek zor :)
Sharm El Seyh - Fantasia
Son gecemizde duyduğumuz ve gidemediğimiz yer ise Dolce Vita. Çölün ortasında bulunan bu gece clubü denemeye değer.
Her biten seyahat üzer ama Mısır'da geçen deniz, güneş dolu 3 gün sonrasında karlı İstanbul'a dönmek daha bir üzüyor insanı. Hiçbir zorluk yaşamadan, iki kız gittiğimiz bu seyahat için iyi ki diyorum korkacak kadar önyargılı insanlar olmadığımız, uzaktan görüp yorum yapmak yerine, yakından görme şansım olduğu için... Bir dahaki yolcukta da böyle şanslı olmayı dileyerek Mısır'a görüşmek üzere diyoruz.