Cennetin en yakın yolu cehennem zebanilerinden geçer... Madem Araplardan bu kadar gıcık kaptın neden beşinci seferdir Mısır’a gidiyorsun diye sormazlar mı adama. Evet ama cennete gitmek için de zebanilerin yanından geçmeyecek miyiz zaten? Beni asıl üzen bu sefer gördüğüm şeyleri artık bizim memlekette de görür olmamdı galiba.
Bana göre dünyada 3 Mısır var. Biri o kitaplarda okuduğumuz; tapınakları muhteşem hazinelerle süslü, yer altı mezarlarının olduğu Mısır. Bunları ülkenin güneyinde Luxor Krallar Vadisi'nde ve Kahire’de görebilirsiniz ama bu aralar terör olayları ve iç karışıklıklar yüzünden asla gitmenizi tavsiye etmem.
İkincisi; o kadim kültürü hak etmediği halde hâlâ ekmeğini yiyen Mısır. Turistik yörelere sadece "eğitilmiş" Mısırlıları soktukları halde bu adamlar genel zihniyetleri gereği sizi her fırsatta aldatmak üzeredirler. İçinde avaz avaz arabesk şarkı misali Kuran-ı Kerim çalınan dükkânlarında 5 liralık mala 55 lira derler, sizi kazıkladıkları yetmezmiş gibi sırnaşık ve laubali tavırlarıyla size sarkıntılık ederler. Etleri açıkta satılır. Üstüne binlerce sinek konar ve bundan hiç rahatsız olmazlar. Taksi pazarlık usulüdür. Direkt normalin 5 katını isterler, pazarlık etmezseniz. Kısacası en eğitilmişleriyle bile fazla muhatap olmayın, mümkün olduğunca az kazıklanmaya çalışın.
Üçüncüsü; Mısır'ın yani Kızıldeniz'in muhteşem sualtı dünyasıdır ki tüm bu cehennem zebanilerine katlanıp bu cennete ulaşmak için yanıp tutuşmamıza sebep olur.
Kızıldeniz; rengarenk balıkları, mercanları ve türlü canlıları içinde barındıran su altı cenneti demektir. Bu güzel dünyaya misafir olmak, onları saatlerce izlemek için bir deniz gözlüğü yeter size. Hiç yüzme bilmeseniz bile otelin hemen önünde belinize kadar gelen suda bu muhteşem dünyanın konuğu olabilirsiniz. O güzelim renkleriyle, o muhteşem şekilleriyle insanı "Allah'ım bu güzellikleri nasıl yarattın? Hadi onu yarattın da bunlar dururken bu çirkin insanoğlunu nasıl yeryüzüne hâkim kıldın?" diye düşündürür.
Böyle güzel bir cennetti dünya gözüyle görünce bundan sonra hiçbir denizden keyif alamama tehlikesi kuvvetle muhtemeldir. Üstelik bu güzel sualtı cennetine Türkiye’den hem ucuz hem de çabuk gidebilmek mümkün. Yalnızca bir ay evvelden aldığımız 199 €’luk THY bileti ve Booking’den uzun araştırmalar sonucu bulduğumuz Hilton Shark Bay (her şey dahil) rezervasyonu, toplamda kişi başı 1100 TL tuttu. (4 gece 4 gün) Gerçi ismine kanıp Hilton’u iyi bir şey sandık ama yanılmışız. Bu fiyatlara o civarda onlarca otel var. Siz her şey dahil değil yarım pansiyon sistemiyle yine 4-5 yıldızlı otelde daha bile ucuza kalabilirsiniz.
Hem THY hem de Pegasus, Sharm’a gece 3 civarı iniyor. Gece o saatte otele sadece yatmak için gidiyorsunuz ve 1 gün kaybınız varmış gibi geliyor. Ancak son gün, öğlen odayı boşaltıp gece yarısına kadar oteli, denizi, çarşı pazarın olduğu Naama Bay semtini ya da SOHO'yu yaşama imkânınız oluyor. Yani 4 gece 4 günü tam olarak kullanıyorsunuz. Yurt içinde deniz tatili yapmaktan daha hesaplı.
İşte size güzel bir Sharm El Sheikh tatili için pratik bir "Yap-Yapma listesi". Ayrıntılar ve anlaşılmayan yerler için yorumlarda istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz.
Yap-Yapma Listesi
# Mısır, bizlerden vize istiyor. Çok fazla evraka gerek yok, basit birkaç evrak ve 180 TL karşılığında vizenizi alabilirsiniz. Ancak bu süreç kimi zaman 2, hatta 3 haftayı buluyor. O yüzden sıkıntı yaşamamak adına 1 ay evvelden müracaatınızı yapın.
# Rezervasyon yaparken otelin deniz kıyısında olduğundan emin ol. Kimi otellerin 2 bölümü var. Hesaplı olacak derken çöl ortasında bir otelde de kalabilirsin. Bunu teyit ettirmeden rezervasyon yapmayın.
# Uçak bileti 00.15 gibi saçma bir saatte olduğundan hangi günün gece yarısı gidilecek, hangi tarihte dönülecek, aman bunlara çok dikkat edin. Ufak bir kafa karışıklığından dolayı bir önceki günün biletiyle havaalanında şok yaşamanıza sebep olmasın.
# Gecenin bir vakti uçaktan indiğinizde eğer otelden servis istemediyseniz taksiciye 15 dolardan fazla vermeyin. Normalde şehrin her yerine 10$’a giderler. 15$'dan fazlasını isterlerse fena kazıklanıyorsunuz demektir.
# Otele vardığınızda odanız tam bir hayal kırıklığıysa sakın resepsiyonun "Valla en iyi odayı size verdim." yalanına kanmayın. Ertesi gün odanızı değiştirmekten asla çekinmeyin.
# Günlük öğle yemekli tekne turları tam bir vakit kaybıdır. Saatlerce limanda bekleyip pislik içinde bir öğle yemeği ve nerede olduğu belirsiz koylara "İşte Ras Muhammed" demelerine kanmayın. 3 kez denize gireceğim diye kişi başı 25$ vermeyin. Onun yerine otelin sürat teknesiyle anlaşıp (Bizimki saatliği 75$'dı ama 8 kişilikti.) çok daha süratli ve konforlu bir şekilde enfes yerlerde (Tiran Adası veya Ras Muhammed Resifi) yüzebilirsiniz. Üstelik yolda size yunusların eşlik etmesi de bonus olur.
# Geceleri renkl,i ışıklı, müzikli Mısır eğlencelerini yaşamak için Naama Bay’e mutlaka uğrayın. Ücretsiz otel servisi taksiyle yoksa her yer için fiyat 10$, unutmayın. Taksici verdiğiniz 10$’ı elinde değiştirip bu 1$ diye iddia ederse en yakın turizm polisine şikayet etmekle tehdit edin ve gerekirse bunu yapmaktan çekinmeyin.
# Ülkede Mısır poundu kullanılır. Doları her yerde pounda çevirebilirsiniz ama poundu bir daha dolara çeviremezsiniz. Üstelik pek çok şeyi dolar ile almamız mümkün. Çok fazla dolar bozdurup dönüşte elinizde gereksiz poundlarla kalmayın.
# Asla tek bir mercan, tek bir balık veya herhangi bir deniz canlısını dönüşte yanınıza almayın. Normali bile yeterince kaba ve küstahken bir de bu memleketin polisiyle muhatap olmak istemezsiniz değil mi?
# İlk defa gidiyorsanız ve biraz korktuysanız tur şirketleriyle anlaşıp gidebilirsiniz. Orada 'terör-savaş' filan diyen eşi dostu umursamayın, Sharm’da bir şeycik yok. Rahat olun.
# Nisan-mayıs ve eylül-ekim-kasım arası buranın en güzel zamanıdır, bir kerecik olsun görmeye ve yaşamaya değer. Kesinlikle bu cenneti kaçırmayın!
Sharm El Sheikh'i Mutlaka Görmeliyim Dedirtecek 12 Neden
1- İşinizi ve ülkenin tüm sıkıntısını kısa bir süreliğine unutup kendinizi Avrupalı bir turist gibi hissedebilirsiniz.
2- Hayır, söylendiği gibi çok pis bir yer değildir. Otelinizi 4-5 yıldızlı olanından dahi seçip gayet lüks ve hesaplı bir tatil yapabilirsiniz.
3- Tüplü dalışa hiç gerek olmadan hemen otelin önünden yalnızca deniz gözlüğüyle bile su yüzeyinde dolaşabilirsiniz. Bu esnada 1-2 metre altınızdan geçen yüzlerce balık sürüsü, mercan ve rengarenk canlının göz alıcılığı ile kendinizi başka bir gezegeni röntgenleyen bir uzaylı gibi hissedebilirsiniz.
4- Armut ve kavun karışımına benzer enfes bir meyve olan "Guava"yı tadabilirsiniz.
5- Akşamları otelinizin servisine binip hemen yakında bulunan ve turistik bir kasaba olan Naama Bay’e giderek renkli Arap gecelerinde eğlenebilirsiniz.
6- Çarşı esnafının ısrarcı davetlerine kanmayıp tam bir Türk gibi pazarlık yaparak alışveriş yeteneklerinizi kanıtlayabilirsiniz.
7- Her Mısırlının Türk olduğunuzu öğrendiğinde hevesle söylediği "Hasan Şaş, yavaş yavaş." kelimelerine bir yenisini daha katmayı deneyebilirsiniz.
8- Hiç gerçek piramit göremeseniz de hediyelik piramitler, papirüs yaprakları, sfenksler ve daha birçok ilginç objeyi satın alabilirsiniz.
9- Tutankamon, Ramses, Nefertiti ve daha bir çok Eski Mısırlı ile fotoğraf çektirip eşe dosta bunlarla ilgili ilginç hikayeler anlatabilirsiniz.
10- Deve eti, taze hurma, yılan balığı ve daha pek çok değişik deniz canlısının tadına bakabilirsiniz.
11- Süveyş ve Akabe körfezlerinin birleştiği yerdeki dünyanın en büyük su altı parkı olan Ras Mohammad’e giden yemekli bir tekne turuna katılabilirsiniz.
12- Kış ortasında deniz, güneş, kum keyfi yapabilir; soğuk ve çamurla boğuşan dostlarınıza güneş yanıklarınızdan dert yanabilirsiniz.