Avusturya'da Kayak - 1 : Kirscdorf In Tirol

Eğer önceden uçuşunuzu ayarlayabilirseniz ve vizenizde varsa yurtdışında kayak yapmak yurtiçinde kayak yapmaktan hem daha ucuza hem de bir sürü değişik pistten kayabileceğiniz için daha zevkli hale gelebiliyor.

Biz son dört senedir kayak için Avusturya’yı seçiyoruz. Genelde Almanya Münih’e uçup oradan araba kiralayarak maksimum (bazen yolda trafik olabiliyor) 2 saatte Kirscdorf’a ulaşıyoruz. Kaldığımız otel çok lüks bir otel değil ama piste çok yakın olması özellikle bizim gibi çocuklu aileler için inanılmaz kolaylık sağlıyor. Aynı özellikte olan bir çok otel var. Çocuklar sabahtan akşama kadar kayak okulu öğretmenleri ile birlikte oluyorlar, böylece büyüklerde ya kayabiliyor ya da başka organizasyonlar yapabiliyor.Kirscdorf in Tirol, Wilder Kaiser dağları eteklerinde mini mini bir köy. En yakın bilinen kayak merkezlerinden Saint Johann’a  5,  Kidzbühel’e ise 12 km uzaklıkta.

Almanca’da kilise anlamına gelen ‘Kirsche’’den esinlenen bir isme sahip Kirscdorf. Köyün ortasındaki kilise’nin olduğu yerde 2.ve 3. yy da bulunan Roma evi göçlerden sonra yıkılınca 12.yy da yerini Gotik bir binaya bırakmış, son olarak 1815-16 yıllarında da bugünkü hali olan kiliseye dönüşmüş. 18.yüzyılda sadece bir kilise ve otelden oluşan köy bugün 3689 nüfusa sahip.

Köyün en önemli ekonomik kaynağı kışın kayak sporunun yazınsa paragliding, hiking, motor gezileri ve çim kayağının sıkça yapılması. Köyün ortasından geçen nehirde (Grossache nehri) yazın rafting yapmak ta mümkün. Kışın tüm oteller; dünyanın dört bir yanından gelen kayakçılarla dolup taşarken, yazın da motor gezilerine çıkmış motorculara ev sahipliği yapıyorlar. Trekking yapmak ise her mevsimde mümkün.

Kayak Okullarında Kasım ayında başlayan hummalı hazırlık çalışmasının arkasından Aralık’tan Mart sonuna kadar kayak sezonu en üst düzeyini yaşıyor.  Eğer kayak yapmaktan vaktiniz kalırsa Kayak Okulu’nun  ( ScheeSportSchule) içerisinde kayak okulu’nun sahibi David’in eşi Jacky’nin işlettiği küçük bir cafe var, lattesini denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Avusturya’nın Türkiyede kayak yapılan yerlerden en büyük farkı Alp’lerde pist haline getirilebilecek her alanın kayak yapılacak hale getirilip tesislerle donatılmış olması. Hemen hemen tüm tesislerin yanından bir T-Bar yada lift denilen vagon şeklindeki teleferiklerle dağın tepesine çıkmak ve farklı farklı pistlerden kaymak mümkün. Seçenek çok olunca kayılacak pisttin zorluğu ve hangi pist olacağı tamamen kayakçının önceliklerine kalıyor. Bu bölgede bulunan St Johann in Tirol ve Waidring-Steinplatte en kolay ulaşılabilen kayak bölgeleri ki Kirscdorf’taki  teleferiklerde dahil 157 km lik bir kayak pistine ve 55 farklı teleferiğe sahip.

Dağlardan kaymak istemeyenler için Cross Country Skiing de bir başka seçenek.  Normal kayaktan biraz daha ince, uzun ve hafif olan bu kayaklar ile düz yolda paten yaparcasına yürümek mümkün ayrıca da olağanüstü kondüsyon gerektiren bir spor. Kayakta olduğu gibi ağır ve yürümesi oldukça zor olan kayak botlarından giymek yerine daha hafif  botlar giyiliyor. Bu botların ön tarafında bulunan kilit sistemi ile kayağa sadece önden bağlanılıyor böylece topuk kısımlarını kaldırıp sadece ayakların ucuyla iterek ilerleniyor. Bu bölge Cross country’ciler için meşhur Kaiserlopen trails’e sahip, yani kayaklarınızı yerleştirip belirli bir iz üzerinde daha kolay kaymanızı sağlayan ray izleri bunlar.

Hem çocuklar hem de kayağa yeni başlayanlar için bu bölge tam bir cennet. En küçük yerleşim yerlerinde bile bir ScheeSchule (Ski School-Kayak okulu) var.  Köy çok küçük olunca kayak hocalarının çoğu da köyde yaşayanlardan oluşabiliyor. Doğal olarak kışın kayak hocası olan birine yazın dağlarda hayvanları otlatırken rastlayabiliyorsunuz.

Bu bölgenin en önemli özelliklerinden biri çoğu otelin aileler tarafından yönetiliyor olması. Dolayısıyla bir şirketin sahip olduğu ve yönettiği profesyonel otel ağlarından farklı olarak hem daha rahat hemde daha sıcak bir ortam sizi bekliyor. Kirscdorf köyünü birde farklı bir gözle görmek isterseniz atların çektiği kızaklı arabalarla dolaşmanız da mümkün ve oldukça da keyifli. Üşümemek için çok sıkı giyinmenin önemini sanırım hatırlatmaya gerek yok.

Yöre halki yoğun geçen kış döneminin ardından akşamları 5,6 dan sonra evlerinde toplanıp barbekü yapmaktan, Pazar günleri ise dağlarda yürüyüşe çıkmaktan çok hoşlanıyor. Bu arada yazın bisiklet sporuyla ilgilenenler içinde dağlar ve nehir kıyıları mükemmel parkurlarla dolu.

BANU DEMİR

Yazar Hakkında

BANU DEMİR

İstanbul Üniversitesi Radyo-TV bölümü ve Marmara Üniversitesi Contemporary Business Management’tan (gece bölümü) mezun olduktan sonra İngiltere Nescot College’da okudum.